| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 14.02.2018 |
CHP GRUBU ADINA ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, Sayın Divan.
Yüce Meclise, bizi izleyen bütün vatandaşlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sayın Erkan Akçay Başkanıma teşekkür ederim böyle önemli bir konuyu gündeme getirdiklerinden dolayı çünkü bölge hepimizi ilgilendiriyor.
Sayın Akçay'ın da biraz önce ifade ettiği gibi, konuşmalar çoğu aşamada kesişiyor. Buradan Gediz Nehri'nin önemiyle başlamak istiyorum. Gediz Nehri, Ege Bölgemizde Gediz'den başlayıp Alaşehir, Manisa, Turgutlu, İzmir'e kadar bütün bölgede sulama alanında kullanılan bir çayımız. Yani yediğimiz domates, biber, patlıcan; hatta, biliyorsunuz, Alaşehir, Salihli bölgesinde en önemli ürün üzüm, bunların da sulamasında kullanıyor. Bundan dolayı, üçüncü sınıf kirliliğe sahip olan Gediz Nehri'nde ciddi bir kirlilik sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Yani kanser oranları, maalesef, Ege Bölgesi'nde Türkiye ortalamasının yaklaşık yüzde 10-12 üzerinde. Türkiye ortalamasına göre yüzde 20 ile 22 arasında değişen Ege Bölgesi'nde kanser aşamaları arttı. Bunun da sebebi, kesinlikle, Gediz Nehri'ndeki kirlilik oranının, kimyasal maddelerin çok olması.
Peki, kimler kirletiyor? Nereden kirleniyor? Gediz Nehri neden kirleniyor? Gediz Nehri'ndeki bu durum -marka ismi vermeyeceğim- Gediz'de bulunan çok büyük bir akü şirketinde kimyasal maddelerin fırınlarda işlendikten sonra Gediz Nehri'ne akıtılmasından, özellikle, demir ve buna benzer çinko, antimon maden cevherinin çok fazla yoğunlaşmasından yani demir katkılarının çok fazla artmasından ileri gelen bir durum. Bunun yanında, Gediz Organize Sanayi Bölgesi'nde arıtma tesisi yok. Orada bulanan çok sayıdaki tesisin atıklarını hiçbir elimine yapmadan direkt Gediz Nehri'ne akıtmasından dolayı Gediz Nehri'nin oranları çok daha artıyor. Bu sebepten dolayı, bakın, biraz önce aldığım bir bilgi var, onu da paylaşmak istiyorum: Gediz'in Cebrail köyünde, antimon madeni çıkarılan köyde, köyün yaklaşık üçte 1'inin kanser olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum. Köyden çıkarılan maden tabii ki özellikle akü fabrikasında kullanılıyor ancak gerekli önlemlerin alınmadığı da aşikâr.
Bunun yanında, tarımda, özellikle, ihtiyacımız olan bütün tarım ürünlerinin sulanmasında ciddi sıkıntı yaşadığımızı söyledim.
Bir taraftan, Uşak'a da gelelim. Sayın Akçay, Uşak'ta, özellikle, Murat Dağı'nda altın eğer madeni açılırsa -inşallah engel olduk- oraya eğer siyanür karıştırılırsa bunun da Gediz Nehri'ne akacağını özellikle belirtmek isterim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bir otuz saniye isteyeceğim lütfen.
BAŞKAN - Peki, buyurun.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Tekrar söylüyorum Sayın Akçay: Biz grup olarak buna karşıyız, sizden de özellikle destek bekliyoruz. Eğer Murat Dağı'nda olası bir altın madeni açılırsa, orada altını çıkarmada kullanılacak olan siyanür tamamen Gediz Nehri'ne akıtılırsa inanın, artık Ege Bölgesi'nde -su içmek de değil, tarım da değil- tamamen hayatın biteceği, kanserli vakaların en son safhaya, en yüksek rakamlara ulaşacağı bir durumla karşı karşıya geliriz. Onun için, sizden de Murat Dağı'nda altın madeni açılmamasıyla ilgili destek bekliyoruz.
Öbür taraftan, dünyanın en uzun 2'nci kanyonu Uşak ilimizin Ulubey ilçesinde. Ulubey ilçesinden geçen bir çayımızda da kirlilik son derece yüksek safhadadır. Burada da özellikle Uşak'ta bulunan arıtma tesislerinin düzenli olarak, bakın, tekrar söylüyorum, düzenli olarak çalıştırılmasını talep ediyoruz çünkü bazı günler çalıştırılıyor, bazı günler çalıştırılmıyor. Buradan da dünyanın en güzel, en uzun 2'nci kanyonunu korumak adına bütün arıtma tesislerinin çalıştırılmasının oradaki tarıma da katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim ben de Sayın Yalım.