GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Başbakanlığın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Kararı'yla ülke genelinde ilan edilen ve 17/10/2017 tarihli ve 1165 sayılı Kararı uyarınca devam etmekte olan olağanüstü hâlin, 19/1/2018 Cuma günü saat 01.00'den geçerli olmak üzere üç ay süreyle uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/1392) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:51
Tarih:18.01.2018

ABDURRAHMAN ÖZ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; olağanüstü hâlin 19 Ocak 2018 tarihinden geçerli olmak üzere üç ay süreyle uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşmelerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu, bizleri televizyonları başında izleyen vatandaşlarımızı ve 80 milyon insanımızı saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, olağanüstü hâlin ilan edilmesine sebep olan 15 Temmuz hain darbe girişimini bertaraf etmek için verilen mücadelede şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum, ailelerine selamlarımı iletiyorum. Yine, dün Isparta'da meydana gelen uçak kazasında şehit olan kahraman askerlerimize de Allah'tan rahmet diliyor, ailelerinin acılarını paylaştığımı buradan ifade etmek istiyorum. Ülkemizin güney sınırında terörle mücadele eden ve hâlen bu mücadeleyi sürdüren güvenlik güçlerimize de dua ediyorum. Rabb'im yardımcıları olsun diyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ 2001 yılının Ağustos ayında kurulduğunda ismini belirlerken, programını yazarken her şeyiyle milletine hizmet edecek bir anlayışla hareket etmiştir, kurulduğu günden bu yana milletimizin emanetinin hakkını vermenin gayreti içinde olmuştur. Yine, kurulduktan on altı ay gibi kısa bir süre sonra güçlü bir halk desteğiyle iktidara gelmiş olan partimiz bu sorumluluğunun bilinciyle bugünlere gelmiştir. AK PARTİ hükûmetleri milletimize hizmet ettikleri on altı yıl boyunca milletimizin istikrar, güven, huzur, özgürlük, hizmet ve yatırım taleplerine cevap veren hükûmetler olmuştur. Bundan sonra da parti programında yer alan tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında milletine hizmet etmeye devam edecektir. On altı yıl boyunca verdiği güçlü ve kesintisiz destekten dolayı da insanımıza bir kez daha buradan teşekkür etmek istiyorum.

15 Temmuz hain darbe girişiminde milletimizin Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve devletin kurumlarına sahip çıkması milletimizle kurulmuş olan ve güçlü şekilde devam eden bağın sonucudur. Hain darbe girişiminin engellenmesinde basının etkin bir rol aldığı da unutulmamalıdır. 15 Temmuz gecesi milletimiz büyük bir felaketten, âdeta uçurumun kenarından dönmüştür. Bu nedenle 15 Temmuz gecesini, hain darbe girişimini unutmamalıyız, unutturmamalıyız. O gece parti ayrımı yapılmaksızın MHP, CHP ve AK PARTİ grup başkan vekilleri ve milletvekilleri, genel başkan yardımcıları ve bakanlarımız birlikte hareket etmiş, bombaların altında darbe girişimine birlikte direnmişlerdir. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır. 15 Temmuz gününün Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Demokrasi ve Özgürlükler Günü olarak ilan edilmiş olması da bu açıdan önemlidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; olağanüstü hâl Anayasa'nın 121'inci maddesinde düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulunun görüşünü alarak olağanüstü hâl ilan edebilmektedir. Olağanüstü hâlin ilanına ilişkin karar Resmî Gazete'de yayımlandıktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere olağanüstü hâli uzatabilmektedir. Bu çerçevede, Bakanlar Kurulumuzun almış olduğu 17 Ocak 2018 tarih, 2018/1 sayılı Kararı ile olağanüstü hâlin 19 Ocak 2018 tarihinden geçerli olmak üzere üç ay süreyle uzatılmasına ilişkin tezkereyi görüşmek için buradayız. Olağanüstü hâlin uzatılmasıyla ilgili olarak Başbakanlık tezkeresi üzerinde parti grupları görüşlerini, Hükûmetimiz de gerekçesini detaylı olarak açıkladı. Olağanüstü hâlin uzatılmasına ilişkin tezkerenin görüşüldüğü bu süreçte muhalefet partilerince eleştiriler yapıldı. Bizler iyi niyetli yapılan her türlü eleştiriye açığız. Daha iyi olsun, daha güzel olsun diye yapılan eleştirilere hiç kimse itiraz edemez. Ancak, olağanüstü hâlin gerekçesi olan 15 Temmuz darbe girişiminin baş aktörü FETÖ terör örgütü ve diğer terör örgütleriyle mücadelenin güçlü bir şekilde devam ettiği de unutulmamalıdır. Bu mücadelenin kesintisiz ve aynı şekilde devam edebilmesi için olağanüstü hâlin uzatılmasında devletimiz ve milletimizin menfaati tartışmasızdır. Devletin ve milletin menfaati tartışmaya mahal vermeyecek şekilde net ve açıktır.

FETÖ terör örgütünün her gün yeni bir oyunu, yeni bir planı, yeni bir yapılanması emniyet ve istihbarat güçlerimizin titiz çalışmalarıyla ortaya çıkarılmaktadır, bunları basından her gün okumaktayız. 15 Temmuz hain darbe girişimine katılanların yargılamaları da hâlen devam etmektedir. Bu örgütle bağlantılı şüpheliler her gün yurdun değişik yerlerindeki emniyet güçlerince tespit edilmekte, savcılıklara çıkarılmakta, hukuk çerçevesinde tedbirler uygulanmakta, mücadele devam etmektedir. Mücadele bu hâliyle devam ederken mücadeleyi sekteye uğratacak şekilde olağanüstü hâlin sona erdirilmesi, uzatılmaması en azından şehitlerimize ve gazilerimize bir saygısızlık ve devletimiz ve milletimizin geleceği için kötü sonuçları olabilecek bir karardır diye düşünüyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; olağanüstü hâlin ilan edildiği ilk günden bu yana terör örgütüyle bağlantısı olmayan sıradan vatandaşlarımızın hayatını etkileyen hiçbir durum söz konusu değildir. Sıradan bir vatandaş için hukuk kuralları işlemeye devam etmektedir. Anayasa'nın 15'inci maddesinde olağanüstü hâllerde temel hak ve hürriyetlerin kısmen ve tamamen durdurulabileceği, Anayasa'da belirtilen güvencelere aykırı tedbirler alınabileceği açıkça düzenlenmiştir. Geçen sürede Anayasa'nın 15'inci maddesinin vermiş olduğu bu yetkinin hiçbir şekilde kullanılmamış olması önemlidir ve göz ardı edilmemelidir. Bu noktada, Sayın Başbakanımızın olağanüstü hâlin ilk kez ilan edildiği günlerde söylediği "Biz olağanüstü hâli vatandaşımız için değil devletimiz için ilan ettik." sözü hatırlardan hiçbir zaman çıkarılmamalıdır. Sayın Başbakanımızın bu beyanını teyit eden bir araştırma sonucunu burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir araştırma kuruluşu tarafından yapılan ve evvelki gün internet medyasında yer alan bir araştırmada, Türkiye Siyasi Gündem Araştırması-Ocak 2018 Araştırması'nda vatandaşlarımıza "OHAL'den rahatsızlık duyuyor musunuz?" sorusu sorulmuş. Vatandaşlarımızın yüzde 64,2'si "Hayır, OHAL'den rahatsızlık duymuyoruz." cevabını vermiştir.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Nerede yaptınız bunu ya, başka bir ülkede mi yaptınız?

ABDURRAHMAN ÖZ (Devamla) - OHAL'den rahatsızlık duyanların oranıysa yüzde 30,4'tür. Bu da Sayın Başbakanımızın OHAL ilan edildiğinde başlangıçta söylediği sözün arkasında durduğumuzu, uygulamalarımızın bu söylemi desteklediğini ortaya koyması açısından önemlidir.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanımız da bahsetti, AK PARTİ olarak biz OHAL'i kaldıran bir Hükûmeti ancak gelinen noktada OHAL'in devamında mecburiyet olduğu tüm kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Kamuoyu araştırma şirketlerinin de tespit etiği bu durum ve terör örgütleriyle yapılan mücadelenin sekteye uğramaması, mücadelenin başarıya ulaşması gerektiği nazara alındığında OHAL'in uzatılması devletimiz ve milletimizin geleceği için olumlu ve doğru bir karardır.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Papua Yeni Gine'de mi yaptınız acaba, kutuplarda mı yaptınız?

ABDURRAHMAN ÖZ (Devamla) - Meclisimiz tarafından verilecek olan OHAL'in uzatılmasına ilişkin kararın memleketimize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.