GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:51
Tarih:18.01.2018

CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Olağanüstü hâlin üç ay uzatılmasına ilişkin biraz sonra Başbakanlık tezkeresi gelecek ama nasıl bir fiilî ve hukuki durumla karşı karşıyayız, kendi seçim bölgeme ilişkin bir çarpıcı örneği sizlerin dinlemesini istiyorum değerli arkadaşlarım. 12 Ocak tarihinde Artvin'de Barış Atay tarafından sergilenen "Sadece Diktatör" adlı oyunun oynanmasına ilişkin olarak Valiliğe bir başvuru yapılıyor değerli arkadaşlarım. Artvin Valiliği Vali Yardımcısı Adem Başoğlu, bu oyunun oynanmasında -oyunun metnini de veriyorlar- herhangi bir sakınca görmüyor, diyor ki: "Bu oyun Artvin'de oynanabilir." Değerli arkadaşlarım, yazı burada ve gerekli izinler alınıyor. Hemen arkasından bu oyunu getiren Halkevleri, oyunun oynanması için özel idareye ait olan salona başvuruyor, diyor ki: "Ben bu salonda oyunu oynatacağım." diye.

Değerli arkadaşlarım aramızda eski valiler var, sordum "Oyunun içeriğine ilişkin yasaklama yetkisi kimdedir?" diye, ben de hukukçu olarak merak ettim. İl özel idaresi genel sekreterinin böyle bir yetkisi yok değerli arkadaşlarım, sadece valinin var ama il özel idaresi salonu vermiyor, diyor ki: "Ben de inceledim bana göre uygun değildir." Aslında olayın gerçeği şu: Vali önce altına imza atıyor, sonra oyunun adından korkuyor. Korkuyor, diyor ki: "'Sadece Diktatör' acaba bir yere, bana dokunabilir mi, beni görevden alabilirler mi?" diye. Ne yapması lazım? İl özel idaresinin müdürünü telefonla arıyor, diyor ki: "Ben bir hata yaptım, bu oyunu oynatma; ben yanarım, beni yakarlar."

Bu durumda da Halkevleri, Rize idare mahkemesine başvuruyor -hâlen diyorum, bu ülkede hâkimler var- Rize idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı veriyor, diyor ki: "Artvin'de bu saatte bu oyun oynanmalıdır." Devletin bütün kolluk güçlerini sinema salonunun kapısına yıktılar, oyunu oynatmadılar değerli arkadaşlarım, yürütmeyi durdurma kararına rağmen. Yürütmeyi durdurma kararı çıktıktan bir süre sonra, valilik bu sefer, ilk başta almış olduğu karardan dönüyor, diyor ki: "Barış Atay'ın 'Sadece Diktatör' oyununu komple yasaklıyorum."

Burada geçen gün Sayın Başkan Ayşe Nur Bahçekapılı'ya bunu söylemiştim, İçişleri Bakanına ilettiler. İçişleri Bakanına iletilince Türkiye'de 40 binden fazla kişinin izlediği, 160'a yakın temsilin yapılmış olduğu oyunu Sayın Bakan veya Müsteşarı talimat vererek Türkiye'de birçok ilde durdurdu değerli arkadaşlarım. Bu mu olağanüstü hâl, bu mu özgürlükler, bu mu demokrasi? Bir tiyatro oyununun seyredilmesinden, bir tiyatro oyununun izlenmesinden korkan bir siyasi anlayış, ülkeye demokrasiyi ve özgürlükleri getirebilir mi değerli arkadaşlarım?

Benim seçim bölgemde -bütün bunları da bırakın- Sayın Vali tarafından o üç ayın dışında bir aylık periyotlar hâlinde uygulanan ayrı bir yasak var: Toplantı yasak, gösteri yasak, 2911'e göre olması gereken bütün düzenlemeler yasak. Niye? Çünkü bir iş adamı bir kenti teslim aldı değerli arkadaşlarım, bir iş adamına bir kenti teslim ettiniz. O iş adamının madeninin kapısında Mustafa Kemal'in askerlerini bekletiyorsunuz. Size söyleyeceğim bir söz yok, "pes" diyorum, başka bir şey demiyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.