GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:47
Tarih:10.01.2018

HDP GRUBU ADINA MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Bu vesileyle başta tutsak olan gazeteciler olmak üzere tüm çalışan gazetecilerin gününü kutluyor; sansürsüz, tutuksuz, özgür düşüncenin ifade edilebildiği, halkın karar alma özgürlüğünün gazeteciler tarafından rahatça yerine getirilebildiği, demokratik, barışçıl bir Türkiye dileğimi ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Önergenin konusu, Ege adalarındaki ada ve adacıkların ya da kayaların Türkiye ile Yunanistan arasında aslında öteden beri sorun teşkil eden durumuna ilişkin. Ama hiç şüphesiz Lozan'dan bu tarafa Ege adalarında onlarca, hatta yüzlerce adacık veya kaya parçaları Lozan Antlaşması'nda statü kapsamına ya da anlaşma kapsamına alınmayan, statüsü belirsiz alanlar ama öteden beri bu adalara ilişkin dış politika ve genel anlamda Türkiye'nin dış politikası aslında iç politikayla bağlantılı olarak gelişen politikalar. Niye böyle söylüyoruz? Özellikle AKP iktidarının dış siyaseti iç siyasetin bir aracı hâline getiren politikaları sonucu elbette Ege adalarındaki bu bahis konusu adacık ve kayacıkların sorununun çözümlenmesi, barışçıl, demokratik, Yunan ve Türkiye halklarının çıkarlarına göre bir çözüme ulaşması mümkün olmuyor. Komşularla sıfır sorun politikasından stratejik derinlik, işte, Neoosmanlıcı hayallerle uykuya dalıp sabah uyandığında Orta Doğu'nun gerçekliğiyle yüz yüze kalan AKP iktidarı, her sıkıştığı dönemde bir komşu ülkeyle çatışmacı bir dil, çatışmacı bir dış politikaya sarılıp ülke içerisinde oy devşirmek...

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Krallarla iyi geçiniyorlar, bir sıkıntı yok o konuda.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - ...halkı konsolide etmek için milliyetçi söylemler, "Vatan, millet Sakarya." söylemi, işte, "Ver mehteri!" duygularıyla bu politikasını devam ettiriyor.

(Manisa Milletvekili Özgür Özel'in Başkanlık kürsüsüne yürümesi)

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - Dolayısıyla, CHP'nin vermiş olduğu önergenin bir araştırma komisyonuyla sonuca ulaştırılmasına da muhtemelen ret oyu verecektir çünkü söylediğim gibi dış politika, her zaman AKP için, ülke içerisinde sorunun...

BAŞKAN - Sayın Özel, buraya gelip, bana bağırıp, böyle "Hadi oradan!" deme hakkın yok senin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bu nedir Allah aşkına ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Allah Allah!

BAŞKAN - Evet, "Allah Allah" değil.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Ne bağırıyorsun." diyorsun ya, gidiyorum ben!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bu Meclisin bir adabı var, terbiyesizliğin bir sınırı var, edepsizliğin bir sınırı var, bu ne ya!

BAŞKAN - Sayın Adıyaman, özür dilerim.

Sayın Adıyaman bir konuşmasını yapsın...

Buyurun Sayın Adıyaman, sürenize ekleyeceğim bir dakika ek süre.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, başka sebeplerle beraber Meclisi kilitlemek istiyor olabilir. Ayıp ya!

BAŞKAN - Bir dakika, Sayın Adıyaman konuşuyor.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - Süreyi de başlatır mısınız Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, bir dakika ek süre veriyorum.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - Teşekkür ederim.

Evet, değerli arkadaşlar, yani dediğimiz gibi AKP iktidarı, bütün komşularla sürekli bir biçimde dış politikada sorunlar üretiyor. Bakın, Suriye'yle, Suriye Merkezî Hükûmetiyle sorunlu, Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu'yla sorunlu, Kürdistan federal bölgesiyle sorunlu, Bağdat, Tahran, Ermenistan'la sorunlu, Yunanistan'la sorunlu, Bulgaristan'la sorunlu, bir tek sorunlu olmadığımız komşu ülke Gürcistan.

Bu, tamamen, dış politika, halkların çıkarına, barışa dayalı diplomasi yerine iç politikada iktidarda kalmanın bir aracı olarak kullanıldığından, bütün bu ülkelerle, bütün bu komşularla sıfır sorun yerine derinleşen sorunlar yaşayan bir politika izliyor AKP Hükûmeti. Dolayısıyla, dış politikada barış esası üzerine, halkların çıkarı üzerine, halkların menfaati üzerine bir politika yürütebilmesi için...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Adıyaman, bir dakika daha ek süre vereyim size, toparlayın lütfen.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - Dolayısıyla, dış politikada da başarılı olabilmek için, barışı inşa edebilmek için, öncelikle ülkenin iç meselelerini halletmek, ülke içinde barışı inşa etmek gerekiyor.

Bakın, basit bir örnek vereyim. Türkiye'de Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, Türkiye'de Kürt sorunundan kaynaklı, örneğin Rojava'da, Kürdistan federal bölgesinde bugün düşmanca bir tutum... İşte oradaki Kürt oluşumları ya da statüleri, Kürtlerin oradaki kazançları Türkiye için bir tehlike değil; tam tersine, kendi iç sorununu, Kürt meselesini demokratik, barışçıl temelde çözen bir Türkiye, Amerika, Rusya, Avrupa ülkeleri yerine, Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu'nun müttefiki olurdu, Irak'ta Kürdistan federal bölgesinin müttefiki olurdu, dolayısıyla bütün Orta Doğu hinterlandına barışı ihraç eden, demokraside öncülük eden bir ülke hâline gelirdi. Ama iç meseleleri çözmeyen, işte, savaş konseptine dayalı politikaları üreten Türkiye içeride de bu milliyetçi duyguları konsolide etmek için sürekli dış politikada sorun üretiyor.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Adıyaman.