| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 09.01.2018 |
CHP GRUBU ADINA ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Değerli arkadaşlar, bugün, HDP tarafından verilmiş olan araştırma önergesi üzerine konuşmak üzere söz almış bulunuyorum CHP adına. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in bir suikast sonucu öldürülmeleriyle ilgili soruşturmanın hâlen faili meçhul cinayetler arasında kalışına ilişkin görüşlerimi sunmaya çalışacağım.
Faili meçhul cinayetlerin ne yazık ki Türkiye'nin âdeta bir kaderi hâline geldiği ya da Türkiye'de yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanların kaderi hâline geldiği gibi bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
Elimde birden çok isim var ama birkaç anımsatma yapmak isterim: 2 Nisan 1948'de Sabahattin Ali, 24 Mart 1978'de Doğan Öz -isimleri seçerek okuyorum- 22 Temmuzda Kemal Türkler, Bahriye Üçok, 7 Martta Çetin Emeç, 20 Eylülde Musa Anter, 30 Aralık 1994'te Onat Kutlar, 2 Temmuzda 35 insan, Sıddık Bilgin -tarihlerini söylemekten vazgeçeyim- Vedat Aydın ve benim canım arkadaşım Faik Candan, Metin Can, İzzet Kezer, Şerif Avşar -takibini yaptığım- Onat Kutlar, Gaffar Okkan, yine, dostum Necip Hablemitoğlu ve meslektaşım, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi.
Bütün bu isimler -bu isimleri daha da çoğaltabiliriz, herhâlde bugünlerde ölümünü anacağımız, kendisini yeniden yâd edeceğimiz Uğur Mumcu'nun adından biraz önce söz etmedim, 24 Ocak- bütün bu insanlar yaşamlarını bir faili meçhul cinayetle yitirdiler.
Bugün aynı zamanda Cemal Süreya'yı da andık. Benden önce konuşan arkadaşlarım atıf yaptılar. Ben bir dörtlüğünü sizinle paylaşmak istiyorum. Şöyle soruyor: "Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü, kör oldum / Yıkadılar, aldılar götürdüler / Babamdan ummazdım bunu, kör oldum."
Şimdi düşünün arkadaşlar, gözünüzün önünde hastalıktan ya da başka bir nedenle yitirdiğiniz, kendi elinizle toprağa verdiğiniz, ölüm nedenini bildiğiniz insanlar için bile yoğun acılar yaşarsınız. Eğer sizin en yakınınız, koynunda yattığınız anneniz, koynunda yattığınız babanız, koynunuza aldığınız eşiniz kaybolup gitmişse, nasıl öldüğü konusunda bir bilginiz yoksa, bunun hiç olmazsa adalet yoluyla ortaya çıkarılmasını, bu gerçeğin bulunmasını, acınızın biraz soğutulmasını istersiniz ama her faili meçhul cinayet bu soğuma imkânını dahi size vermez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞENAL SARIHAN (Devamla) - Bir dakikalık izin verir misiniz?
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Sarıhan.
ŞENAL SARIHAN (Devamla) - Şimdi biz ne yapıyoruz? Güvenlik gerekçesiyle pek çok insan hakkını ihlal ediyoruz. Oysa önümüzde somut bir görev duruyor, bu somut görev de insanı yaşatma görevi. Biz bunu yapabiliriz, biz karar verebilirsek bunu yapabiliriz. Halide Edip Adıvar'ın Fatih Mitingi'ndeki bir sözünü anımsatmak istiyorum, diyor ki o en kara günlerde: "Her gecenin bir sabahı vardır. Topunuz, tüfeğiniz olmasa bile inancınız ve hak arama kararlılığınız vardır." Eğer bu kararlılıkta olursak, gerçeğin üzerine gitmeyi başarabilirsek faili meçhul cinayetlere de son verebiliriz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)