GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun (11/18) esas numaralı Gensoru Önergesi üzerinde Hükûmet adına yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine ve Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:22.12.2017

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, en başından beri bir şey söyledik: 200 küsur belediyemiz var, hepsine müfettiş gönderebilirsiniz, hepsiyle ilgili idari soruşturma açabilirsiniz. Bulduğunuz işleri yargıya taşıyabilirsiniz. Bunlarda bir sorun yok ama...

SALİH CORA (Trabzon) - Ama açığa alınamaz öyle mi?

ENGİN ALTAY (Devamla) - Açığa da alınabilir belediye başkanı, öyle şeyler tespit edersiniz ki açığa alırsınız.

Şimdi, daha önce, yani, soruşturma izni verilen ama bir şey çıkmayan, verilmeyen, takipsizlik kararı verilen, soruşturma izni verilmeyen hususlara Danıştaya yapılan itirazlarla dolu bir süreç var.

SALİH CORA (Trabzon) - Hâlen devam eden davalar var.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Bakan, ben size dedim ki: İki tane yürüyen mahkeme var. Biz "İki tane mahkeme yok." demedik. Ben burada söyledim, iyi hatırlıyorum, burada söyledim ben, açın tutanaklara bakın.

Şimdi, bir gerçek var: Söylediğiniz iddialarda somut ben hâlen bir şey göremedim. Kat karşılığı verilmiş, birileri yer yapmış, bunun içinde TOKİ var, TOKİ'nin yaptığı işler var. "O okula belediye ruhsat vermedi." "Ceza kesmiş, cezayı mahkeme bozmuş." Ben bir şey anlamıyorum. Ben bir çağrıda bulundum, AK PARTİ'ye mensup üç milletvekili İçişleri Bakanlığının evrakını alsın, samimiyetle, iyi niyetle incelesin. Evet bu hâl belediye başkanını görevden uzaklaştırmayı gerektiren bir hâlse ben de onlara katılacağım dedim, bir. Bir bakanlık görevden uzaklaştırdığı bir belediyeyle ilgili üç defa internet sitesinden basına bilgilendirme yapıyorsa bir eksiği vardır, eksiğini kapatmak için basın bilgilendirmesini sürekli tazeledi. Niye? Mevcut evrakla yapılacak bir şey yok. Sonra ne eklediler biliyor musunuz üçüncü bildiride? Biz de takip ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen bir dakikada.

ENGİN ALTAY (Devamla) - İki defa beraat aldığı konuda Başkan kendisi suç duyurusunda bulundu. Biri şu: Başkan kendi imzasıyla, sizin kendi imzanızla "Ataşehir Belediyesine soruşturmaya gerek yoktur." diye evrakınız var mı, yok mu? İkincisi şu: Bir fırın şikâyet edilmiş. "Fırınla ilgili gerekli işlemi niye yapmadın?" diye üçüncü basın bildirisi evraka koyuluyor. Yayanın birine araba çarpmış, yaya şikâyetçi olmuş. "Bu bordürleri belediye niye doğru yapmadı?" Bu var, bildiride var bunlar, evrakta var.

Bir evrak var, bir tarih, sayı var, ne UYAP'ta ne yargıda böyle bir evrak yok, içerik yok; dördüncüsü bu.

Ve 2 kişi kavga etmiş, "Belediye kesilen cezayı muhtar üzerinden niye tebliğ etti?" diye işlem yapılmış.

Ve Erguvan'da da cam balkonların ruhsatını veren, benim de çok sevdiğim Kadir Topbaş. Erguvan'da bir şey yok, takipsizlik verilmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Başkan, Man, Buz; tek ortak özellikleri ikisi de üç harfli. Man, Buz'la örtülmez ama Allah'tan korkun, Man'la ilgili intikam almak için mesnetsiz iddialarla Cumhuriyet Halk Partili belediyelere saldırmakla bir şey çözemezsiniz. Her şeye rağmen tuzun kokmadığına inanıyoruz, yüce adalete güveniyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Altay.