GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:21.12.2017

ABDULLAH AĞRALI (Konya) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

11 Aralıkta başladığımız bütçe görüşmelerimizin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. 2018 bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

İslam dünyasındaki dağınıklık, bölünmüşlük, parçalanmışlık ve kargaşanın yaşandığı, mezhep ayrılıklarının körüklendiği bugünlere ışık tutması bakımından, İslam dünyasının özlenen huzur ve barışa kavuşması, birlik ve bütünlüğünün sağlanması, güncel gelişmelere sağduyu, ittifak zemini oluşturması bakımından 1931'deki İslam Birliği Genel Kongresi'nin kararları dikkate şayandır. Körüklenmekte olan mezhep gerginliğini engelleme yollarından biri de İslam Birliği Genel Kongresi'nde alınan kararların günümüze uyarlanmasından geçmektedir.

Kuzey Afrika'da başlayıp Orta Doğu'da devam eden gelişmeler ekseninde oluşturulmaya çalışılan Sünni-Şii gerginliğinin kutuplaşmaya dönüşmesi bölgedeki dost ülkelerin geleceğini tehdit etmektedir.

Emperyalist işgallerle Orta Doğu'da başlayan iç karışıklıklar, Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlar, son olarak Suriye ve Bahreyn üzerinde körüklenen mezhep ve etnik ayrılıklar şüphesiz daha dikkatli olmamızı gerektirmektedir.

Yakın tarihimizde benzer dış saldırılara ve oyunlara karşı Müslümanlar, birliği tesis etmek yolunda ciddi toplantılar gerçekleştirip mezhep ayrımı gözetmeksizin ciddi kararlar aldılar. Bu çerçevede 10 Aralık 1931 tarihinde Kudüs'te düzenlenen İslam Birliği Genel Kongresi'nde, etnik köken ve mezhep ayrımı yapmaksızın Müslümanlar arasında iş birliğini sağlama ve kardeşliği geliştirme yönünde ciddi kararlar alındı. Aralarında Türkiye, Suriye, Irak, Filistin, Yemen, Tunus, Libya, Mısır, Yugoslavya, Endonezya, Doğru Türkistan olmak üzere 22 ülke ve bölgede 153 delegenin katıldığı kongre Sünni, Şii, Alevi, Şafii, Hanefi mezhep ayrımı gözetmeksizin İslam kardeşliğini geliştirmek ve Müslümanların menfaatlerini birlikte savunmak için İslam ülkelerinin temsilciliklerinin bir araya gelmesi bakımından çok büyük önem arz etmektedir.

Zamanın Kudüs Müftüsü Hacı Emin El-Hüseynî'nin ev sahipliğinde Kudüs'te gerçekleştirilen kongrede alınan kararlardan bir tanesi de Müslümanların menfaatlerini savunmak ve kutsal mekânlar ile toprakları herhangi bir müdahaleye karşı korumak olmuştur. Kongre oturumlarında alınan karar gereği, Müslümanlar arasında birliğin sağlanmasının nişanesi olarak Şii din âlimi Muhammed El-Hüseyin, Al-i Kâşif, Sünni, Şii, İbadiyyelerden oluşan 10 bini bulan cemaate Mescid-i Aksa'da cuma namazı kıldırdı.

Ümmetin birliği için, coğrafyamızda kan, gözyaşı ve acıların dinmesi için hepimizin yapacağı mutlaka bir şeyler vardır. Mezhep, meşrep ayrımcılığını körükleyecek söz ve davranışlardan kaçınmak bunların ilki olmalıdır. Irak ve Suriye'de yaşananlardan dersler alınmalıdır. Farklı fikir ve düşüncelere sahip olabiliriz ancak Suriye'de devlet yoksa Şii, Sünni, Türkmen, Kürt, Yezidi olmanın bir anlamı olmadığını da hepimiz görüyoruz.

Türkiye, Orta Doğu başta olmak üzere tüm İslam âlemi için rol model ülkedir. Türkiye, bu birlik ve beraberliğin, bir arada yaşama kültürünün en güçlü olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Bu güzelliğimizi hep birlikte muhafaza etmeliyiz. Emperyalistleri zenginliğimiz olan farklılıklarımızdan düşmanlıklar üreterek çayın taşıyla çayın kuşunu vurmalarına müsaade etmemeliyiz.

Bugün burada 2018 bütçesini konuşuyoruz. Bu bütçe Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin güçlü olma bütçesidir. Güçlü Türkiye birlik ve beraberliğimizin teminatıdır, güçlü Türkiye mazlumların umududur.

Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)