| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 21.12.2017 |
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, Yüce Divan.
Çok değerli çalışma arkadaşlarıma ve de ekranları başında bizi izleyen bütün vatandaşlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sayın Bakan -yaklaşık yirmi dört saattir sizinle birlikteyiz ve de görüşmelerimiz devam ediyor- dün, ekonomiyle alakalı, bu köprülerin vesaire, ekonomimize verdiği bütün zararları, verilebilecekleri zararları, hepsini açıkladık. Yapılan yanlış anlaşmalardan, sözleşmelerden dolayı nelerin başımıza geleceğini hepsini tek tek rakamlarıyla sizlerle paylaştım. Ancak esas işin büyüğü, torbadaki büyük turp duruyor. Bu ne? Maalesef düne kadar "vatandaşım" dediğiniz, kendisi için Amerika'ya nota gönderdiğiniz Sayın Zarrab. Sayın Zarrab'ın açıklamalarından sonra ismi geçen 5 tane banka var, özellikle Halk Bankası. Maalesef bu davanın sonucunda 20 ila 25 milyar dolarlık bir cezayla karşı karşıya gelebiliriz. Bu ne demek? İnanın, ülke dışındaki yapacak olduğumuz bütün işlemlerin bloke olması, kilitlenmesi demek.
Sayın Muş, özellikle size de sesleniyorum. Neden sesleniyorum? 60'ıncı ve 61'inci Hükûmette yer alan 4 Bakanı biliyorsunuz, Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar.
Ben -tam tarihini de size söyleyeyim, böylelikle hata olmasın- 6 Aralıkta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına ve de Sayın Başbakana gerekli bilgileri gönderdim, önergemi verdim. 60'ıncı ve 61'inci Hükûmetin kendisini temize çıkarması adına, yargılanmasına izin vermediğiniz bu 4 Bakanın... O zamanlar diyordunuz ki: "Bu 4 Bakan suçlu değil, suç işlememişler." Ama süreç geçti, nota verdiniz -bir hafta sonra ne olduysa siyah, beyaz oldu veya beyaz, siyah oldu- "vatandaşım" dediğiniz bir anda "vatan haini" oldu. Bu vatandaşın bu bakanlara rüşvet verdiğini artık sizler de kabul etmeye başladınız; Sayın Cumhurbaşkanı da aynı şekilde bir şeyler anladı ki bir anda değişti, "vatandaş" değil bir anda "ajan" oldu vesaire, vesaire.
Ben de diyorum ki: Gelin, buyurun, bu 4 bakanı -büyük bir ihtimalle grup başkan vekillerim de aynı kanaatte olacaklardır, bundan eminim- tekrar getirelim, Yüce Divana gönderelim. Eğer suçsuzlarsa göğüslerini gere gere Türkiye Cumhuriyeti topraklarında dolaşsınlar ama suçlularsa da gerekli cezayı alsınlar. Ve bu 4 bakanı aklayan, o komisyonda olan başta Hakkı Köylü, Kastamonu Milletvekili; Yılmaz Tunç, Bartın Milletvekili; Mustafa Kemal Şerbetçioğlu, Bursa Milletvekili; şu andaki Grup Başkan Vekili arkadaşınız İlknur İnceöz; İsmet Su, Bilal Uçar, Mustafa Akış, Yusuf Başer ve Ayşe Türkmenoğlu, bunları tekrar göreve davet ediyorum. Eğer bu bakanlar göğüslerini gere gere dolaşmak istiyorlarsa... Bu bakanları aklayan bu gruba da, sizlere de buradan tekrar sesleniyorum. Bu bakanların Yüce Divana gitmesiyle ilgili gerekli müracaatı biz yaptık, gelin, siz de gerekli desteği verin -göreceksiniz ki grup başkan vekillerimiz de aynı şekilde destek verecekler- Yüce Divana gönderelim; suçluysa suçlu, suçlu değilse de her şey ortaya çıksın ve de 60'ıncı ve 61'inci Hükûmetlerdeki bu bakanların, kendilerinin temiz olup olmadığı bir şekilde meydana çıksın.
Bunun yanında, bakın, üç vatandaşlık taşıyan Sayın Zarrab, İran ambargosunu delmek adına maalesef, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin alnına kara bir leke sürmüştür. Bu kara lekeyi kaldırmak adına bu bakanların tekrar yargılanmasını, İçişleri Bakanlığında oturan o zatın birilerinin önüne yattığını, kendisini siper ettiğini tekrar tekrar altını çizerek hatırlatıyorum.
Şimdi bu kişilerin yargılanmasıyla ilgili size soruyorum Sayın Muş: Getirecek misiniz bu önergeyi? Bu vermiş olduğum önergeyi onaylayacak mısınız? Araştırma önergesine destek verecek misiniz? Getirin, Yüce Divana gönderelim.
Bu büyük meselenin, özellikle Türkiye Cumhuriyeti devletine verecek olan zarardan, 25 milyar dolardan bahsediyorum. Eğer böyle bir şey olursa... Yapmış olduğunuz ne Osmangazi Köprüsü ne üçüncü köprü ne de 1915 Çanakkale Köprüsü'nün toplamları bile bu rakamı bulmuyor. Onun için gelin, gereğini yapın diyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)