| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 20.12.2017 |
CHP GRUBU ADINA MAZLUM NURLU (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 7'nci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve televizyonları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, 2018 bütçe görüşmelerinin sonlarına doğru geldik. Muhalefet partileri bütçeyle ilgili eleştirilerini bu kürsüden, milletin kürsüsünden dile getirmeye çalıştılar. Bu bütçe faiz ve zam bütçesi olduğu için fikren bütçeyi savunamayan AKP milletvekilleri kürsüde konuşan arkadaşlarımıza saldırarak, maalesef, bütçeyi âdeta kaba kuvvetle savunmaya çalıştılar. Aslında bu tavırlarının altında yatan, tamamen, suçluluk duygusudur. On beş yıldır bu ülkeye yaptıklarının bir göstergesi, ekonomik kriz altında inleyen işçinin, emeklinin, memurun, çiftçinin, esnafın ve sanayicinin feryadına kulak tıkamaktır.
Değerli milletvekilleri, yolsuzluk ve rüşvet, maalesef, bürokrasinin ve kamunun temel siyasi anlayışı hâline gelmiş. Verildiği iddia edilen rüşvet rakamları dudak uçuklatıyor. Buna karşın, AKP zihniyeti, havuz medyasını almış yanına, kendisi dışındaki herkese ve muhalefete durmadan çamur atmakla meşgul. Ataşehir Belediye Başkanımıza yolsuzluk iftirası atarken amaçları, başta İstanbul'a ve Ankara'ya ihanet eden Büyükşehir Belediye Başkanlarının yolsuzluklarını gizlemek; Reza Zarrab'ı "Amerikan ajanı" diye suçlarken asıl amaçları ise ayakkabı kutularındaki dolarları, kollarına taktıkları saatleri unutturmak; Reza'nın, rüşvetini peşin olarak verdiğini söylediği bakanları da aklamaktır. Hepsinden önemlisi, Cumhurbaşkanının yakınlarının nereden kazanıldığı belli olmayan ve Man Adası'na gönderdiği milyon dolarları açıklayamadıkları içindir bu saldırganlıkları. Dün baş tacı ettiklerine bugün düşman olmaları suçluluklarının bir dışa vurumudur aslında.
Mafyavari tavırlarla Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Sen bittin!" diyerek tehdit etmelerinin asıl nedeni de kendi FETÖ'cülüklerini inkâr edemedikleri içindir. (CHP sıralarından alkışlar) Buradan açıkça çağrı yapıyorum: Eğer FETÖ'cü olduğu için birileri ihraç edilecekse bu Mecliste, ilk önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan başlanmalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakınız, FETÖ elebaşısına yönelik övgü dolu sözlerinde ne diyor Süleyman Soylu: "Bütün dünyanın üzerinde ittifak ettiği, dünyanın her noktasında okullarıyla eğitime yaptığı seferberliği hem diyaloğa hem dinler arası bir uzlaşmayı sağlayacak, nefreti ortadan kaldırmaya çalışacak mümtaz bir şahsiyete saldırı vardır. Bu saldırının sebebi Fetullah Gülen değildir aslında. Türkiye'de mazlum insanlar ilk defa iktidara gelmektedirler." diyerek dün FETÖ'nün iktidara gelmesini savunan İçişleri Bakanı kendi partisini terk etmiş, AKP'de Bakanlığı kapmış, aldığı ödülün karşılığında da sürekli Cumhuriyet Halk Partisine saldırıyor. Daha düne kadar AKP'ye etmediği küfür kalmayan Sayın Süleyman Soylu'nun Recep Tayyip Erdoğan için "Gündüz imamı, gece papazı oynuyor." dediğini siz unutabilirsiniz ama biz unutmadık, bu millet de unutmayacak. (CHP sıralarından alkışlar)
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Geç onu geç sen. Adamın birinin sözü bizi bağlamaz.
MAZLUM NURLU (Devamla) - Soyadı "Soylu" olan Hükûmetin Bakanının bu saldırgan tutumu onun gerçek yüzüdür aslında çünkü Süleyman Soylu siyasi bir dönek olarak Türkiye'nin siyaset tarihine geçmiştir artık. (CHP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) - Dönek sensin.
MAZLUM NURLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, AKP'nin siyaseti de bütçesi de denk değil. Hükûmetin hazırladığı bu bütçeyle ülkede üretimin artırılması, kişi başına millî gelirin yükselmesi, gerekli refah düzeyine ulaşılması mümkün değildir. Türkiye, kalkınmasını üretimin artırıldığı, rekabet gücünün ucuz emek gücüyle değil verimli ve güvenceli çalışma imkânlarıyla belirlendiği bir üretim yapısına dayandırmak zorundadır. Maalesef böyle yapısal bir dönüşüm için ihtiyaç duyulan, geleceğe dönük üretim kapasitemizi ve rekabet gücümüzü artıracak harcama kalemleri bu bütçede yer almamıştır. Bunlardan birisi ve en önemlisi de tarımdır. Dünyanın her yerinde tarım, stratejik öneme sahip bir sektördür ancak maalesef AKP hükûmetleri tarımı göz ardı etmiş, çiftçiyi yok saymıştır. Bu dönemde Belçika büyüklüğünde bir tarım alanı ekilemez olmuştur. Sığır ithalatında Avrupa'da 1'inci, dünyada 2'nci sıradayız. AKP döneminde buğday, mısır, bakliyat, pirinç ve mercimek ithalatına ödediğimiz para 10 milyar doları buluyor. Yani çiftçimizin cebine girmesi gereken para maalesef başka ülkelere, yabancı ülkelerin çiftçilerine gitmiş.
Değerli milletvekilleri, en fazla tarım ürünü ihraç ettiğimiz ülke Rusya idi. 2015 yılında 900 milyon dolar olan ihracatımız, 2016 yılında 331 milyon dolara düştü. İthalatımız 1,8 milyar dolardan 1,3 milyar dolara düştü. İthalat, ihracatın 2 katı iken fark 4 kata çıkmış durumda. Rusya uçağının düşürülmesinin faturasını maalesef Manisalı üzüm üreticisi ödedi. Uçak âdeta Manisa'nın bağlarına düştü. (CHP sıralarından alkışlar) Yaş üzüm ihraç edemediğimiz için de hem yaş hem de kuru üzüm maalesef para etmiyor.
Sayın milletvekilleri, bu rakamlar izlenen yanlış dış politikanın en çok etkilediği sektörün tarım sektörü olduğunu bizlere gösteriyor. Sonuçta Hükûmet her konuda olduğu gibi, bir U dönüşü yapıp bozduğu ilişkileri düzeltmeye çalışsa da maalesef olan çiftçimize, köylümüze oluyor.
Değerli milletvekilleri, ülke ekonomisinin büyüdüğü de koca bir yalandır. Eğer büyüyenler var ise bunlar; ihalelerle beslenen yandaş iş adamları, rüşvet ve yolsuzluğa batmış siyasiler, bazı belediye başkanları ve bazı fırsatçı, vatan haini bürokratlardır.
SALİH CORA (Trabzon) - Ataşehir gibi mi?
MAZLUM NURLU (Devamla) - Ne yazık -üzülerek söylüyorum- AKP döneminde rüşvet ve yolsuzluk âdeta erdem hâline gelmiş, bu pislikler temizlenemediği için de belediye başkanları bir bir istifa ettirilmiştir çünkü yolsuzlukların hesabı mahkemede verilemeyeceği için zorla, baskıyla istifaları alınarak üzeri kapatılmaya çalışılmıştır.
Değerli milletvekilleri, AKP belediye başkanları hakkında rüşvet aldıkları, yolsuzluk yaptıkları iddialarını zaman zaman duyuyoruz. Ama şimdi yeni moda zorbalık; Manisa'da AKP'li 2 belediye başkanı bir belediye müdürünü silah zoruyla kaçırıp rehin alacak kadar gözleri dönmüş. Aslında bunların temelinde Cumhurbaşkanının tutum ve söylemleri var çünkü AKP'liler onu örnek alıyor. Oğlu, ağabeyi, dünürü Man Adası'na milyon dolarlar gönderirse bürokratları, belediye başkanları da rüşvet almadan iş yapamaz hâle gelir. Herkese kafa tutarsan, herkesi tehdit edersen, eli kanlı mafya liderlerinin desteğini alırsan belediye başkanları da mafyalığa soyunuyor, silah zoruyla adam kaçırıyor maalesef.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Mafyayı bu ülkede bu iktidar bitirmiştir, bu iktidar!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Mafya dediğin daha önceden vardı şimdi esamesi yok. Bir de gerçekleri söyle.
MAZLUM NURLU (Devamla) - Tekrar ediyorum: İktidarda kalmak uğruna bir terör örgütüne destek verip devlet kadrolarını vatan hainlerine teslim edersen onlar da gelir, 15 Temmuzda darbe yapmaya kalkar ve sonuçta 248 şehit ve 2.193 gazimizle ve acılarıyla baş başa kalırız.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Pensilvanya'da fotoğraf çektirenler şimdi sataşıyorlar milletvekilimize.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sen eski yoksulluklardan bahset.
MAZLUM NURLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bunların hepsi maalesef AKP'nin günahları.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Pensilvanya'da fotoğraf çektirenler şimdi vekilimize sataşıyor.
MAZLUM NURLU (Devamla) - Tabii, bu günahlar sanıyorum AKP'nin ahiret bütçesinde de açığa neden olmuş. (CHP sıralarından alkışlar)
TAMER DAĞLI (Adana) - Günahı bilsen yalan söylemezsin.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
MAZLUM NURLU (Devamla) - Bu durum bazı milletvekillerini tedirgin etmeye başlamış ki bir sayın AKP milletvekili -aynen okuyorum mesaj metninden- "Dünya bütçeleriyle olduğu kadar ahiret bütçeleriyle de ilgilenenlerden olmak dilek ve duasıyla" diyerek seçmenlerine cuma mesajı atmış.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ne var onda, çok güzel.
MAZLUM NURLU (Devamla) - Allah korkusuyla yazılan bu mesajlar çok güzel fakat ne yaparsanız yapın, ahiret bütçesindeki günahlarınız o kadar çok ki bunun hesabını nasıl vereceksiniz, ben de merak ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bravo!
SUAT ÖNAL (Osmaniye) - İktidarlarınız döneminde neler gördü bu memleket.
MAZLUM NURLU (Devamla) - "Derviş Alim diyor ki nefesim haktır,
Hak diyen dillerden hiç şüphem yoktur.
Cehennem dediğin dal odun yoktur,
Herkes ateşini buradan götürür." diyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ülkemiz bunları hak etmiyor. Artık normalleşme zamanı gelmiştir; bu nedenle OHAL kaldırılmalı, adalet ve hukuk yeniden tesis edilmelidir.
Son olarak, gelirin hakça paylaşıldığı, refahı sağlayacak bir bütçe temennisiyle 2018 bütçesine "hayır" oyu vereceğimizi belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.