| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 14.12.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 yılı Millî Savunma Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmamın hemen başında, son günlerdeki Kudüs merkezli tartışmalara değinerek başlamak isterim.
Malumunuz olduğu üzere, dün, İslam Konferansı Örgütü, Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanıyarak tarihî bir karar verdi. Küresel siyasi ve iktisadi kurumların, uluslararası teşkilatların siyasetsizliğe gömüldüğü bir dönemde İslam İşbirliği Teşkilatının aldığı bu karar son derece önemli. Bu tarihî kararın alınmasında, dönem başkanlığını yapan ülkemizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinin de önemli bir rol oynadığı çok aşikâr.
Hamaset ile hakikat arasında çalkalanan bir siyasi atmosferde sağlam zemine basan, potansiyeliyle reel gücünü mezceden bir adımdır bu. Bu karar, önümüze çıkan baş etmek zorunda kaldığımız hiçbir meselede geri adım atmayan, değere referans vererek siyaset üretmenin gereğini yapan bir bakış açısının liderliği olarak okunmalıdır. Gelişen olaylar bazen sizin dışınızda gelişse de aldığınız pozisyon tarihin kaydına girer. Eylemsizliğin yüceltildiği, pasif izleyici olmanın kutsandığı bir dönemde ülkemiz AK PARTİ iktidarında hep ahlaki bir yerde durdu, güce teslim olmayan yeni bir siyaset dili oluşturdu. Bu coğrafyanın bir çocuğu olarak statükoyu yaran bu karardaki liderliği için Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bu meseleyi millî bir mesele olarak ele alan tüm siyasi gruplara şükranlarımı sunarım.
Değerli milletvekilleri, dünya önemli bir zaman diliminden geçiyor, sıra dışılıkların öne geçtiği bir tarih diliminde yaşıyoruz. Haksızlıklar, eşitsizlikler, adaletsizlikler beraberinde çatışmaları, savaşları ve ölümleri getiriyor. Ötekileştirme, kendi acısını mutlaklaştırma, trajedilerin sıradanlaşması günlük birer pratik hâline geldi. Terör örgütleri, kirli ittifaklar ve maalesef bazen de açıktan aldıkları desteklerle yeni imkânlar elde ediyor. Öte yandan ülkeler siyasal pozisyonlarını alırlarken hızla uzun vadeli iş birliklerinden kısa vadeli ittifaklara dönüyorlar. Bu ittifaklarla terörizm üzerinden hızlı siyasal neticelere ulaşma, terör örgütleri üzerinden sorunları yönetme tercihi, karşı karşıya kalınan sınamaların ciddiyetini ortaya koyması anlamında çok önemli. Bu tavrın üreteceği felaketlere hazırlıklı olunması anlamında farkında olunması konusunda çok önemli diye düşünüyorum. İşte tarihin tam böyle aktığı bir virajda krizler, yaşanan gelişmeler güçlü bir savunmaya ve bunu sağlayabilecek teçhizatı üretebilecek bir savunma sanayisi altyapısına sahip olma gereğini ortaya koyuyor. Türkiye, bugün bölgesinde yaşanan meselelerde proaktif bir pozisyon alabiliyorsa bunda savunma sanayisindeki gelişmelerin rolü olduğu aşikâr. Savunma sanayimizin millîleşmesinin ne derece hayati olduğunu, birden fazla terör örgütüyle mücadele ederken müttefiklerimizden yeterli desteği alamadığımızı da bir kere daha görmüş olduk.
Değerli milletvekilleri, bölgemizde 2012-2016 yılları arasında beş yıllık dönemde bir önceki beş yıla göre silah satışları yüzde 10 civarında artmış. Yönetim krizleriyle çevrelenmiş bir coğrafyada yaşıyoruz. Konuşması kolay, yapması zor bir iş savunma sanayisinde etkili olmak, savunma sanayisini millîleştirmek. Ülkemiz, hamdolsun, son yıllarda bu konuda dünyaya dudak ısırtacak başarıların altına imza attı. Dışa bağımlılık her yıl bir miktar daha azalmakta; 2002'de yüzde 80'ler civarında olan dışa bağımlılık bugün yüzde 40'lar seviyesine düştü; yerli-millî katkı oranı ise yüzde 60'ların üzerinde. Böyle bir coğrafyada savunma sanayimizin millîleşmesi, yerlileşmesi, gelişmesi hepimizin gururu, sahip çıkmamız gereken bir alan.
Ben, bu vesileyle, büyüyen bu rakamların, gelişen, güçlü ve caydırıcı Türkiye'nin fotoğrafını verdiğini düşünüyor, buna inanıyor, emeği geçen başta Sayın Bakanımız olmak üzere tüm personele yürekten teşekkür ediyor; bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor; heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kandemir.