| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 14.12.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2018 yılı bütçesini konuşmak üzere grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama geçmeden evvel dün tarih yazılan bir günü burada tekrar yâd etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında dün İslam İşbirliği Teşkilatı tarihî bir karara imza atarak hem mazlum coğrafyaların sesi olmuş ve tüm dünyaya bu mazlum coğrafyaların sesini duyurmuştur. Tüm bu mazlum ülkeler adına ve aziz Türk milleti adına başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu karara imza atan herkese şükranlarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ hükûmetleri iktidara geldiği günden bu yana Anayasa'nın sosyal devlet ilkesi ete ve kemiğe bürünmüştür. 17 yaşından beri dezavantajlı kesimlerle çalışan bir milletvekiliyim. Sosyal devlet ilkesi siyasette ilk defa AK PARTİ döneminde büyük bir paradigma değişikliği yaşamıştır. Yoksul, engelli, kimsesizlerle ilgili on beş yıldır yaptığımız çalışmaları burada tek tek anlatacak değilim, beş dakikaya sığdırmamız da mümkün değil bunu ama şu çok önemlidir: Bu on beş yıldır yaptığımız, sosyal politikalar alanında yaptığımız düzenlemeler, fırsat eşitliği, eşit yurttaşlık haklarına erişimde dezavantajlıların ve umuda erişimlerinde, hayata ve geleceklerine umutla bakmalarında önemli, devrim niteliğinde düzenlemelerdir.
Sosyal politikaların bütüncül bir şekilde ele alınması, çözüm odaklı yaklaşımın bir parçasıdır. Hiçbir sosyal konu, hiçbir sosyal sorun bir diğerinden ari ve ayrı değildir. Ailenin güçlendirilmesi ile kadın, engelli, çocuğun güçlendirilmesi asla birbirinin alternatifi, hasmı ve rakibi değildir. Ailenin güçlendirilmesinden, çözüm üretim kapasitesinin artırılmasından, güçlü ve sağlıklı aile yapımızı çoğaltmaktan korkmayınız. Burada farklı politik çıkarımlar yapmak insanlık gerçeğini reddetmektir. Sosyal politikalara bütüncül yaklaşım amacıyla tüm hizmet alanları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adı altında 2011 yılında tek çatı altında toplanmıştır.
Değerli milletvekilleri, sosyal politikaların temeli fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır. En önemli fırsat eşitliği aracı olan eğitime erişim önündeki engellerin kaldırılması temel politikamız olmuştur. Çünkü kadın ve dezavantajlı kesimlerin eğitim ile karar alma mekanizmaları ve istihdama katılımının artırılması en önemli mihenk taşıdır. AK PARTİ hükûmetleri döneminde zorunlu eğitimin on iki yıla çıkarılması, taşımalı eğitim, şartlı nakit transferleri, başörtü özgürlüğünün sağlanması ve benzeri pek çok düzenlemeyle bugün 2002 yılında 13,5 olan kız çocuklarının üniversiteleşme oranı 44,4'e yükselmiştir. Geçmişte kadının eğitime erişiminde en büyük engeli koyanların, ikna odalarının mimarlarının bugün kadın haklarının üzerinden AK PARTİ'yi sözde vurmaya kalkmaları bir hezeyandır, ayinesi iştir kişinin.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ kadının güçlenmesine ilişkin tüm konulara ciddiyetle yaklaşmış, bu konuyu siyasete sadece malzeme yapanlara icraatlarıyla cevap vermiştir. 2004 yılında Anayasa değişikliği, 2005 yılında Töre, Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu başta olmak üzere TCK'de ve Anayasa'da devrim niteliğinde pek çok düzenlemeler yaptık. Elbette işsiz erkeğin eşine şiddet uygulamasını makul görenler, bu devrim niteliğindeki düzenlemeleri anlamakta zorlanacaklardır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İstanbul Sözleşmesi'ni Parlamentodan geçiren ilk ülke, uyum yasası olan 6284 sayılı Yasa'yı geçiren ilk ülke olarak duyduğumuz gurur sadece AK PARTİ'lilerin gururu değil, sizlerin de Türkiye adına gurur, duyacağı bir konudur.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, son istihdam hareketinde 6,5 milyon kişiyi yeni istihdama kazandırmış, bunların 3 milyonu kadındır yani yaklaşık yüzde 50'yi yakalamış durumdayız. Ama aradaki fark, geçmiş dönemden günümüze gelen kadınlar arası yapılan ayrımcılıktan. Eğitime erişimdeki sıkıntılardan dolayı kadının istihdama erişememesinden oluşan aradaki farkı ancak kapatmaya çalışıyoruz.
Mesleğim olan gazeteciliğe 1989 yılında engellilerle başladım. O gün Türkiye'de engellinin adı yoktu ve engelliler sokağa dahi çıkamazlardı. 2005 yılında çıkardığımız yasayla ve oluşturulan mevzuatla bugün engellilerin eğitim, istihdam ve eşit vatandaşlık hakları güvence altına alınmıştır. Elbette -az önce de ifade ettim- on beş yılda yaptığımız, büyük bir paradigma değişikliğiyle yaptığımız bu devrim niteliğindeki düzenlemeleri tek tek rakamlarla burada anlatmam mümkün değil çünkü sosyal devlet sadece rakamlardan da ibaret değildir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyor, 2018 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Keşir.