| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 13.12.2017 |
CHP GRUBU ADINA CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kişisel Verileri Koruma Kurumunun bütçesi üzerine söz almış buluyorum.
Şimdi, burada, vatandaşı fişleyen bir kurumun bütçesi üzerine ben saatlerce konuşabilirim ya da AKP'nin özel kişileri mi koruduğunu yoksa kişisel verileri mi koruduğunu burada size uzun uzun anlatabilirim ama bunlara hiç girmeyeceğim. Biz anlatmaktan, sizler dinlemekten, yandaş basınınız üç maymunu oynamaktan yoruldu.
Hepimiz, milletçe biraz rahatlamayı hak ediyoruz. Tamam da nasıl rahatlayacağız? Ülkemizde köle gibi çalışmasına rağmen ay sonunu getiremeyen emekçiler, "Ben ne olacağım?" diye gecelere kadar düşünen taşeron işçileri, iş cinayetlerine kurban giden madenciler, geceleri gizlice taksi şoförlüğüne çıkan devlet memurları varken, yerli tohum bulamayan, mazot alamayan, bunları bulsa, alsa ürününü satamayan çiftçiler varken nasıl rahat edeceğiz?
SALİH CORA (Trabzon) - CHP dönemini mi anlatıyorsun Cemal Bey?
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Ey partidaş yoldaşlarım, sevgili AKP'li arkadaşlar, MHP'li arkadaşlar, bir şekilde bizi televizyonlarının başında izleyen sevgili vatandaşlar; nasıl rahat edeceğiz? Vallaha, manen nasıl rahata ereceğimizi ben bilmem ama maddeten nasıl rahata kavuşacağımızı şimdi anlatacağım yani iyi dinleyin, tekrar da etmeyeceğim. Birinci Şart: Bu kişisel verilermiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesiymiş, millî meseleymiş falan, bunları bir kenara bırakın, gidin buralardan yani gidin. Ne bileyim, ilk önce, Azeri iş adamı bir arkadaş edinin. Hadi size bir iyilik yapayım, maddeten rahata kavuşmanıza bir katkım olsun, bu Azeri iş adamının adı da Mübariz Mansimov olsun. Dostunuz olacaksa Mansimov gibi olsun. Sonra, yapacağınız işleri sıraya koyalım. İlk olarak o "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır." diye bir laf var ya, unutun onu da takılmayın böyle boş şeylere, tabularınızdan kurtulun. Şöyle, açılın offshore bir adaya, ne bileyim Malta Adası'na gidin, Man Adası'na gidin -hem deniz havası da iyi gelir bu strese- oralarda şirket kurmak kolaymış.
SALİH CORA (Trabzon) - Hâlen evraklar gelmedi. "Buz Residence"a gidelim mi?
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Cebinizdeki 1 sterlinle -Türk parasıyla 5 lira- bir şirket kurup kendi işinizin patronu olun. Ama tek başınıza gitmeyin, sonra arkanızdan laf ederler; vergi kaçırıyor derler, offshore'cu derler. Yanınıza birkaç kişi alın, oğlunuzu alın, ne bileyim kardeşinizi alın, eniştenizi alın, bunların üstüne bir şirket yapın, baş harflerini de öyle bir ayarlayın ki bunlardan olsun. Ee, şirketi kurdunuz, parayı nasıl kazanacaksınız? Asıl soru bu.
SALİH CORA (Trabzon) - Buz gibi!
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Başa dönelim: Başta size bir isim verdiydim, Azeri bir iş adamı Mübariz Mansimov, işte o adam çok önemli. Rahat etmek istiyorsanız o adamı yanınızdan ayırmayın, Azeri'nin gönlünü hoş tutun ki o da sizi rahat ettirsin. Nasıl mı? İyi dinleyin, tekrarı yok.
SALİH CORA (Trabzon) - Mizansen yapıyorsun ama senarist değilsin.
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Şimdi, bu Azeri iş adamından bir petrol gemisi alın. Petrol tankerleri oldukça büyük, bakmayın bu topraklarda adına "gemicik" deniyor ama kocaman bir gemi. Alın, geminin adı da Agdash olsun. Duyduğuma göre bu Agdash çok bereketliymiş. Diyeceksin ki: "1 sterline şirket kurduk, başka paramız kalmadı, gemiyi neyle alacağız?" Parayı kafaya takmayın, para vermenize gerek yok, arkanıza yaslanın ve her şeyi bu Azeri iş adamı Mansimov'a bırakın. Gönlünü hoş tuttuğunuz bu Azeri iş adamı gidip Rusya'daki bir tersaneye Agdash'ı sipariş edecek, geminin inşaat masraflarının bir kısmını ödeyebilmek için 18,5 milyon dolarcık gibi cüzi bir miktar para lazım olacak. Korkmayın, Mansimov onu da halleder. Gidip Letonya'da kurulu bulunan Parex Banktan bu krediyi alır, 18,5 milyon doları. E, gemi sizin. Sonra, "Bu gemiyi ben kiraladım." der bankaya, kira parasını bankaya son kuruşuna kadar öder, size hiçbir yükü yok. Gemiyi yaptıran Mansimov, krediyi ödeyen Mansimov, gemi kimin? Sizin. E, para nerede?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Man'a kaçtı!
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Para... Mansimov gemiyi aldı, uluslararası sulara indirdi; gemi petrol taşıyıp para basıyor, siz öyle izleyecek misiniz? Yok, Mansimov'un gönlü elvermez. Zaten kendisinin yüzlerce gemisi var, Karadeniz'deki petrol ticaretinin yüzde 70'ini bu adam yapıyor. Gözü tok bir tüccar, der ki: "Din kardeşiyiz, ben yerken sen bakacak mısın?" Yok öyle şey. Gemi senin üstüne, krediyi Mansimov ödüyor, gemiyi o işletiyor, sana para gelmiyor; sen nasıl rahata ereceksin kardeşim? Ticaret bilmeyiz, petrol görmemişiz, çevremiz de yok; ne yapacağız, petrolü kimden alıp kime vereceğiz mi diyorsun? Dur, acele etme, geminin kredisi bir bitsin. Mansimov ödeye ödeye bitiremedi. Belki böyle bir Sıtkı Ayan çıkar, kredinin geri kalanını da o öder, sen borçsuz harçsız, geminin sahibi olursun. E, kredi bitti mi? Bitti. Şimdi ne yapacaksın? Uzaktan bile görmediğin, bir imzayla 5 sterline kurduğun şirkete ait, borcu Azeri tarafından ödenen, Sıtkı Ayan tarafından ödenen geminin ait olduğu şirketteki hisseleri Mansimov'a geri milyonlarca dolara satarsın. Aha işte, maddeten rahata ermenin yolunu gösterdim. Tüm bu olaylar olurken Mansimov Türkiye'de milyonlarca dolarlık ihale mi almış, Bodrum'da koylar mı satın almış üç otuz paraya, istisnai yoldan Türk vatandaşlığı mı elde etmiş?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Yok canım!
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yok ya!
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Yahu seninle ne alakası var bunların? Adam ticaret erbabı! Hem sen ticaretten ne anlarsın?
Saygılarımla efendim. (CHP sıralarından alkışlar)