GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:36
Tarih:13.12.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA MÜRTEZA ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kişisel Verileri Koruma Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle geçmişte olduğu gibi bugün de Kuvayımilliye'yi amil, iradeyimilliyeyi hâkim kılacak olan yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, kamuoyunda kısaca KVK olarak isimlendirilen Kişisel Verileri Koruma Kurumu temel hak ve hürriyetlerin korunması yönünden âdeta yeni bir Anayasa Mahkemesi fonksiyonu görecektir. Bu kurum idari ve mali özerkliğe sahip ve kamu tüzel kişiliğini de haizdir. Kurumun karar organı kuruldur. 9 üyeden oluşur, 5 üyeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2 üyeyi Cumhurbaşkanı, 2 üyeyi de Bakanlar Kurulu seçer. İlk defa bütçesini konuştuğumuz bu kurulun üyeleri 12 Ocak 2017 tarihinde Yargıtay 1'inci Başkanlık Kurulunun huzurunda yemin ederek görevlerine başlamıştır, hayırlı olsun.

Değerli milletvekilleri, demokrasi ve hukuk devletinin temel taşı bireylerdir. Kişilik hakları güvence altında olmayan bireylerin çağdaş toplumun oluşumuna katkı sunmaları da düşünülemez. Bilindiği gibi, bireyin hakları bakımından hukukta üç alanın varlığından söz edilir; genel, özel ve gizli alan. Genel alan herkese açık, gizli alan ise herkese kapalıdır. Geriye kalan, insan haklarının en çok ihlal edildiği özel alana ise ancak açık rızanın bulunması hâlinde girilebilir. Çağımızda teknolojinin, özellikle bilişim sektörünün baş döndürücü gelişimi karşısında bireylerin özel hayatlarına kendi rızaları dışında çok ciddi saldırılar olmaktadır. Bireylerin ruhsal dengeleri zedelenmekte, aileler dağılmaktadır. Tabii ki bunun tek nedeni teknoloji değildir ancak bireylerin kimliklerini belirli hâle getirmeye elverişli her türlü bilgi olarak tanımlanan kişisel veriler bilişim teknolojileriyle kolaylıkla kaydedilmekte ve kullanılmaktadır. Kişinin kimlik, iletişim, sağlık ve mali bilgileri ile özel hayatına, dinî inancına ve siyasi görüşüne ilişkin bilgiler gerek özel ve gerekse kamu sektörü tarafından bilişim sistemleri üzerinden otomatik yollarla sıkça kaydedilmektedir. Bu bilgilerin kullanılması bazı kolaylıklar ve avantajlar sağlasa da bu durum söz konusu bilgilerin istismar edilmesi riskini de beraberinde getirmektedir. Bu verilerin yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşa edilmesi temel haklarının ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkemizde, Avrupa Birliği üyelik süreci de gözetilerek 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylaması sonucu kabul edilen 5982 sayılı Kanun'la, Anayasa'mızın 20'nci maddesinde yapılan düzenlemeyle kişisel verilerin korunması temel bir insan hakkı olarak güvence altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesinin 9 Nisan 2014 tarihli içtihadı da gözetilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi 24 Mart 2016 tarihinde 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu kabul ederek bu konudaki mevzuat boşluğu da doldurulmuştur. Artık, bu hususta yasal yönden hiçbir mazeret kalmamıştır. Her ne kadar 15 Temmuz hain darbe kalkışması nedeniyle ülkemizde olağanüstü hâl ilan edilmiş ve bu durum devam etmekte ise de Türkiye Büyük Millet Meclisi görevinin başındadır. Nasıl ki milletimiz, 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurarak sömürgeciliğin ve düvelimuazzamanın iyiliksever paternalizmini minnetle kabul edecek, kendi işlerinde ve dünya işlerinde aktif bir rol oynamaya yeltenmeyecek basit köylü yığınları olmadığını göstermişse, bugün de aynı azim ve kararlılıktadır. Meclissiz çalışmak veya Meclisin etkinliğini, gücünü azaltmak, 22 milyonun üzerinde seçmenin desteğini almış, millî iradenin ürünü olan partimizin siyasetinin de ana tercih nedeni olamaz.

Son olarak, genç yaşta ebedî yolculuğuna uğurladığımız İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar kardeşimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)