| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı İlk Görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 11.12.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütçe kanun tasarısı üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün sizlerle paylaşmak istediğim, aslında ekonomiyi de çok ciddi şekilde ilgilendiren, kamuoyunun gündeminde olan bazı konulara açıklık getirmek istiyorum.
Ana muhalefet şöyle hareket ediyor: "Biz iktidar değiliz, muhalefetiz, biz eleştiririz." "Ahlak" "namus" "vicdan" "kul hakkı" sözleri havada uçuşuyor burada. Kendinizi göstermeye çalıştığınız konum aynen bu. "İktidar olunca kılıç gibi dosdoğru olacağız." diyor. Peki, siz hiç mi gerçekten, gerçek hayatın sınavlarından geçmiyorsunuz? Hiç mi iktidar olduğunuz alan yok? Millet sadece sizin laflarınıza mı bakacak yoksa iktidar olursanız ne yapacağınıza mı bakacak? Yoksa yarın iktidar olduğunuzda yerelde yaptıklarınıza mı bakacak? Millet sadece sizin laflarınıza mı bakacak yoksa yolda yürüyüşünüze mi bakacak? Bugün konuşacağım, açıklayacağım Ataşehir, işte sizin yolda yürüyüşünüzün hikâyesidir. Yarın iktidar olma durumunuz olursa, nasıl Türkiye'nin tamamını Ataşehirleştireceğinizin bir hikâyesidir bu. (AK PARTİ ve Bakanlar Kurulu sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, Ataşehir, İstanbul'un önemli ilçelerinden bir tanesi. Bugün Ataşehir'in hikâyesini paylaşıyorum sizinle. 5 tane konumuz var: BUZ Residence, Erguvan Barış Parkı, özel okul inşaatı, Odakule 1-2 rezidansları; bir de burada havuz var, sığmadığı için onu ekleyemedim, akılda kalsın, beş. Bu filmin başlangıcı, Ataşehir filminin.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Havuz medyasından mı aldınız bunları?
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Dinliyoruz. Biz dinledik beyler, dinledik, gık çıkarmadık.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Ataşehir, bildiğiniz üzere 2009 yılında ilçe oldu İstanbul'da pek çok ilçe gibi. Sayın Battal İlgezdi Belediye Başkanı olmadan önce müteahhitlik yapıyordu, şirketi var, doğru, bu olabilir. Şu arazi, şu tamamını gördüğünüz 9 ve 7 no.lu parsellerin bulunduğu arazi BUZ Rezidansın yapıldığı arazidir fakat burada bir ayrım var -9 ve 7 diye söylüyorum- Battal İlgezdi Belediye Başkanı olmadan önce bu bölgede müteahhitlik yaptığı için bu 9 no.lu parseldeki diğer küçük hisseleri topluyor, bir kişi hariç, onunkini alamıyor, onun ismi Yaşar Şahlanoğlu. Ve bu 9 numaralı parseldeki arsaları, hisseleri topladıktan sonra Yaşar Şahlanoğlu'yla bir kat karşılığı sözleşmesi imzalıyor. Bu uydu fotoğrafında görüleceği üzere hafriyata başlıyor, sonra Ataşehir'in ilçe olacağı ortaya çıkınca inşaatı durduruyor. Ataşehir ilçe olarak sınırları belli oluyor, inşaatı durdurup belediye başkanlığı işine odaklanıyor. Ve 2009'da Battal İlgezdi Belediye Başkanı oluyor. İşte BUZ Rezidansın hikâyesi buradan başlıyor. Bu ilk kısmını anlatmamın sebebi, Battal İlgezdi'nin buradaki araziye olan ilgisini size anlatmak içindi.
Battal İlgezdi Belediye Başkanı olmadan önce bu 9 no.lu parseldeki hisseleri bitirince 7 no.lu parsele geliyor fakat 7 no.lu parselde o zaman belediyenin hisseleri var. Uğraşıyor, belediye hisselerini alamayacağını görünce sadece şu 9 no.lu parselde ruhsat çıkarıp inşaat hafriyatını alıp bırakıyor. Belediye Başkanı olunca hiç zaman kaybetmeden bu işe odaklanıyor. Ve burada bir detay daha: Tabii, burada, Yaşar Şahlanoğlu'yla ortaklık sözleşmesi imzalıyor ya -2009'da belediye seçimlerine gidiliyor- işi gücü bırakıyor Battal Bey, belediye olayına odaklanıyor. Yaşar Şahlanoğlu diyor ki: "Ya, bu inşaatı başlat. Niye başlamıyorsun? Seninle sözleşme imzaladık, şuna başla." Sıkıştırıyor. Battal İlgezdi diyor ki: "Ya, merak etme, biz bu 7 no.lu parseli de alıp birleştireceğiz, ondan sonra inşaatı yapacağız."
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, bunun bütçeyle ne ilgisi var?
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Mahmut Bey, lütfen dinleyin.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani Türkiye'nin hangi bütçesiyle ilgili bu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, daha seçim yapılmamış. Bakın, sıkıştırınca "7 no.lu parseli de alıp tamamıyla ilgili inşaat yapacağız." diyor.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Kılıçdaroğlu her şeyi söyledi. Dinleyeceksin.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bu şekilde Yaşar Şahlanoğlu'yla konuşuyor. Belediye Başkanı seçiliyor...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ya, siz Meclis Başkanısınız. Bunun bütçeyle ne ilgisi var?
BAŞKAN - Mehmet Bey, bir dakika efendim, bir dakika...
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Efendim, sayın hatibe müdahale etmeyiniz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Türkiye'nin bütçesiyle ne ilgisi var? Başkansınız, İç Tüzük'ü biliyorsunuz.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Biraz evvelki konuşmanın Türkiye bütçesiyle ne alakası vardı? Biraz evvelkinin ne alakası vardı?
BAŞKAN - Sizin istediğiniz gibi mi konuşacak, yoksa kendi istediği gibi mi konuşacak? Eğer sizin istediğinizi söyleyecekse siz buyurun, konuşun. Niye karışıyorsunuz? O kürsü hür bir kürsü, istediğini söyleyecek.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz orada ne iş yapıyorsunuz?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, belediye...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz orada ne iş yapıyorsunuz, bana söyler misiniz.
BAŞKAN - Üslup ona ait, usul ona ait, sataşma olursa lütfen siz müracaat edersiniz ama karışmayın ve...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz orada ne iş yapıyorsunuz? İç Tüzük ne diyor?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, Belediye Başkanı seçiliyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Gündeme niye davet etmiyorsunuz?
BAŞKAN - Mahmut Bey, lütfen...
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, Belediye Başkanı seçiliyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Göreviniz ne sizin?
BAŞKAN - Lütfen oturun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Gündeme niçin davet etmiyorsunuz?
BAŞKAN - Siz karışmayın efendim.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Belediye Başkanı seçilince burayı almak istiyor, burayı birleştirip rezidans yapacak.
BAŞKAN - Orada, kürsüdeki konuşmaya karışmayınız. Sataşma olduğu...
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bu sefer, kendi şirketi üzerinden olursa...
BAŞKAN - Mehmet Bey, bir dakika efendim, bir dakika...
Mahmut Bey, değerli arkadaşlar; bir sataşma olduğunda...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sizin orada göreviniz ne? İç Tüzük'e davet edeceksiniz.
BAŞKAN - ...talepte bulunursunuz, yoksa siz hatibin insicamını bozmayın lütfen.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Biraz önce sen duymadın mı, Kılıçdaroğlu "Milletvekili misiniz siz?" dedi. Dinleyeceksin, dinleyeceksin Mahmut Tanal, istemiyorsan çık.
BAŞKAN - Lütfen karışmayın. İstediğiniz gibi konuşması olmuyorsa o size ait keyfiyet.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Siz konuya davet edeceksiniz, orada korkuluk başı değilsiniz, İç Tüzük'e bakacaksınız.
BAŞKAN - Nasıl efendim?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İç Tüzük'e bakacaksınız siz orada.
BAŞKAN - Ne varmış İç Tüzük'te?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ne varmış? Türkiye'nin gündemi belli. Bütçe bu mudur?
GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Dinleyelim arkadaşlar.
BAŞKAN - Evet, budur.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Türkiye'nin bütçesi bu mudur?
BAŞKAN - Onun takdiri öyledir, size ne; size ne, bana ne.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Dinle, dinle Mahmut.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Niye İç Tüzük yok? Nasıl bana ne? Siz orada ne iş yapıyorsunuz?
BAŞKAN - Size ne, bana ne. Üslubu içinde konuşuyor, karışmayın.
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Mahmut, rahatsız olma, dinle, gerçekleri öğrenirsin.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Göreviniz ne sizin?
BAŞKAN - Beyefendi, niye alınıyorsunuz? Lütfen, mehabeti bozmayın.
Mehmet Bey, sürenizi ona göre uzatacağım, lütfen konuşmaya devam ediniz.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, Belediye Başkanı seçilince gözü bu 7 numaralı parsele dikiyor, buraya gözünü dikiyor. Fakat kendi şirketi üzerinden yaparsa dikkat çekeceği için başka bir şirketi devreye sokuyorlar, o şirketin ismi Büyük Uzunlar İnşaat. Büyük Uzunlar İnşaatın ortaklık yapısına baktığınız zaman, Ataşehir Belediyesinin İmar Komisyon Başkanı Ali Emrah Büyük yani Battal İlgezdi'nin Komisyon Başkanı Ali Emrah Büyük ile Mehmet Ali Uzun ve Yusuf Uzun'un yarı yarıya ortak olduğu bir şirket çıkıyor karşımıza, bu şirketi akılda tutalım: Büyük Uzunlar İnşaat.
NİHAT YEŞİL (Ankara) - Tuttuk, tuttuk.
MEHMET MUŞ (Devamla) - 7 numaralı inşaatta gecekondusu olan fakat tapusu olmayan birisi var: Erol Yılmaz. Erol Yılmaz burada hak sahibi fakat tapusu yok, belediyeden tapusunu alması gerekiyor. Gidiyor daha sonra belediyeye, müracaat ediyor, diyor ki: "Ya, benim tapumu verin." "Tamam, senin tapunu verelim." diyorlar fakat kendisi belediyeye bu hisse karşılığında 215 bin lira ödüyor, hemen bir gün sonra bu hissesini 220 bin liraya Nuran Kahvecioğlu'na satıyor, bakın, Nuran Kahvecioğlu. Nuran Kahvecioğlu kim, biliyor musunuz?
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - 4 tane belediye başkanı niye istifa ettirildi, biraz da ondan bahseder misin?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Nuran Kahvecioğlu, Uzunlar'ın amcasının kızı, ev hanımı, kocası işçi emeklisi bir kadın. (AK PARTİ sıralarından "Allah Allah" sesleri)
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Nereden bulmuş o parayı?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bu kadın, Erol Yılmaz'ın hisselerini satın alıyor. Erol Yılmaz'ın hisselerini satın aldığı gün, Battal İlgezdi'nin sahip olduğu inşaat şirketinden 2 tane daire Erol Yılmaz'ın üzerine yapılıyor. Aslında oradaki satış muvazaalı, fiktif bir satış. Battal İlgezdi 2 tane daire veriyor, bunlar adamın adına tescil ettiriliyor, bu kadın üzerinden yani "İzimiz belli olmasın." diye amcalarının kızını, ev hanımı, kocası işçi emeklisi birisini bulup bunun üzerinden satış işini yapıyorlar. Bu yüzde 25'lik kısım yani Erol Yılmaz'ın hissesi, bu Mehmet Ali Uzun ve Yusuf Uzun'un amcasının kızlarının üzerine geçiyor. Geçtikten sonra -burada, bu 7 numaralı parselin yüzde 50'si belediyenin- bunun üzerine kadın, belediyeye müracaat ediyor, diyor ki: "Bu yüzde 50'yi bana satın." Müracaat ediyor, doğrudan satışla, herhangi bir ihale açılmadan buradaki yüzde 50'lik hisse Sayın Nuran Kahvecioğlu'na satılıyor.
Şimdi, Erol Yılmaz'ın yüzde 25'ini aldı, belediyenin doğrudan satış yöntemiyle yüzde 50'sini de satın aldı. Şimdi, ev hanımı, eşi işçi emeklisi biri 220 bin lira Erol Yılmaz'a veriyor, 1 milyon 650 bin lira gibi bir rakam da belediyeye veriyor; 2 milyon lira gibi bir alış-satış işlemi var burada, onu söyleyelim.
Peki, daha sonra ne oluyor? Nuran Kahvecioğlu bu aldığı parselleri -yüzde 25 ve yüzde 50 var ya, toplam yüzde 75- bu yüzde 75'i, değerli arkadaşlar, kime satıyor biliyor musunuz? Büyük Uzunlar İnşaat AŞ'ye satıyor yani amcasının oğluna bu hisseleri, yüzde 75'i devrediyor. Bu Büyük Uzunlar İnşaatın bir ortağını söyledim, Battal Bey'in İmar Komisyonu Başkanı bunun ortağı.
Değerli milletvekilleri, burada az önce bir şey söylendi, Kılıçdaroğlu bu konuyla alakalı dedi ki: "Burada soruşturma açıldı, kapandı, hiçbir şey bulunamadı." O soruşturma konusu, bu arkadaki muvazaalı işlemler değil arkadaşlar; o soruşturma konusu, bu iki parseli hisselerini topladıktan sonra birleştiriyorlar, tevhit yapıyorlar, o tevhitle alakalı bir şey, belediye bir karar alıp yapmış, bu tevhitle alakalı bir soruşturma; ondan dolayı tevhide bakmışlar uygun mu, kanuna uygun yapmışlar tevhidi ama arka tarafta belediyenin hissesi olan araziyi nasıl üzerlerine geçirdiklerinin hikâyesi yeni ortaya çıkıyor.
Şimdi, değerli milletvekilleri, daha sonra bu 9 ve 7 no.lu parseller birleştiriliyor ve birleştirildikten sonra koca bir arazi oluyor ve burada İlgezdiler, Büyük Uzunlar ve Yaşar Şahlanoğlu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalıyorlar, inşaatı da Büyük Uzunlar İnşaat yapıyor.
MUSA ÇAM (İzmir) - İstanbul'u anlat, İstanbul'u anlat, Ankara'yı anlat, bırak orayı!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Ancak, bakın, değerli arkadaşlar, inşaat...
MUSA ÇAM (İzmir) - İstanbul'u anlat, İstanbul'u! 1994'ten beri İstanbul'u yönetiyorsunuz!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, inşaat yapı ruhsatı ve projelere aykırılıklar...
BAŞKAN - Mehmet Bey, bir dakika, bir dakika...
MUSA ÇAM (İzmir) - 1994'ten beri yönetiyorsunuz İstanbul'u!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, inşaat projeye aykırı bir şekilde yapılıyor.
BAŞKAN - Mehmet Bey, Sayın Muş, bir dakika...
Değerli milletvekilleri, burada söz alan kişi kendi partisinin görüşünü, kendi görüşünü lütfen ifade etsin. Sayın Genel Başkan konuştular, o da bu konuyu ele aldı. Bırakınız, o da kendi açısından baksın, bozmayın.
MUSA ÇAM (İzmir) - Efendim, biraz heyecan katalım dedik, heyecan katalım dedik! Efendim, heyecan, heyecan! Heyecan yok efendim, heyecan yok, yok! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Yapmayın Musa Bey lütfen, lütfen müdahale etmeyin.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Havuzda heyecan var, havuzda heyecan var!
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - İzmir'e heyecan kat, İzmir'e! İzmir Büyükşehre heyecan kat! Bornova'ya heyecan kat!
MUSA ÇAM (İzmir) - Ruh yok, ruh, ruh!
BAŞKAN - Efendim, size sıra geldiği zaman siz de ifade edersiniz, bir şey demeyin.
Mehmet Bey, buyurun.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, sözleşme imzalanıyor ve burada inşaat yapılıyor, projeye aykırı bir şekilde inşaat yapılıyor ve burada, bakın, kaçak havuz yapılıyor buraya bir tane. Bakın, şu havuz kaçak. Bu havuz yok projede ve 1.500 metrekare ruhsatta olmayan inşaat alanı yapılıyor. Havuz yok, 1.500 metrekare de ekstra inşaat alanı buraya yapıyorlar, burası kullanıma açılıyor ve herhangi bir iskân sorunu burası yaşamıyor, iskânı hemen veriliyor değerli arkadaşlar.
MUSA ÇAM (İzmir) - Dersine çalışmamışsın sen, dersine çalışmamışsın.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Burada vurgulanması gereken üç husus var: Bir, Battal İlgezdi'nin bu işin arkasında olduğu ayan beyan ortadadır.
İki, tevhit yapılmadan ve belediye hisseleri satın alınmadan 9 no.lu parseldeki hissedar Yaşar Şahlanoğlu'yla bu parselin birleştirilerek yapılacak inşaat için Büyük Uzunlar kat karşılığı sözleşme imzalıyor, fecaat kısmı burası. Bakın, arkadaşlar, 7 no.lu parsel alınmamış daha. Büyük İnşaat geliyor -Yaşar Şahlanoğlu, bu 9'daki hisse sahibi- sıkıştırıyor. 7 no.lu parsel daha alınmadan burasının tamamı birleştirilecek şekilde, tevhit olacak şekilde, bir arsa hâline getirilecek şekilde sözleşme yapılıyor. Peki, bu 7 no.lu parselin alınacağını nereden biliyorlar? İmar komisyonuna bunu kim söylüyor? Bu şirket gaybı biliyor mu? Niçin başka ilçelerde değil de hep Ataşehir'de oluyor bu? Bunların cevaplanması gerekiyor.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sen anlatamadın, anlatamadın.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bir diğeri, değerli milletvekilleri, bakın, projeye aykırılıklardan dolayı kaçak havuz ve 1.500 metrekare fazla inşaat alanı yapılmış. Erol Yılmaz'ın hissesi Nuran Kahvecioğlu'na sattığı gün Battal İlgezdi'nin şirketinden 2 tane daire alıyor. Yani, satış hikâye, Battal İlgezdi'nin Erguvan'daki sitesinden 2 tane daire Erol Yılmaz'a veriliyor.
NİHAT YEŞİL (Ankara) - Ülkeyi sattınız ülkeyi.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, burada, bu BUZ Rezidans'ta bayağı tanıdık var. FETÖ imamı Erkan Karaarslan buradaki başroldekiler.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Hangi işleri halletmiş?
MUSA ÇAM (İzmir) - Metin Külünk bilir onu, Metin bilir.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Battal İlgezdi'nin eşi burada, Sayın Kılıçdaroğlu'nun kızı burada, evi var.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Allah Allah!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Ataşehir Belediyesinin imar komisyon başkanı burada ve Tuncay Ceylan, Kılıçdaroğlu'nun kardeşinin özel kalem müdürü (x) de işin içerisinde. Bu hikâyenin diğer boyutu.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kardeşi mi? Ne kardeşi ya, hangi kardeşi ya? Hangi kardeşi Kılıçdaroğlu'nun?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, şimdi ikinci hikâyeye geliyoruz. Erguvan Barış Parkı... Bakın, bir taşla kuş katliamı yapılmış burada, kuş katliamı. Bir taş atıyorlar, kuş katliamı yapmışlar. Bu parkın hikâyesi nedir, bilir misiniz? Erguvan Konutlarının, bakın, şu konutların hepsi Battal İlgezdi'nin yaptığı konutlar, bu konutlar... Erol Yılmaz'a daire verildi ya, buradan veriliyor ve bu konutlar satılmıyor, satılmayan konutlar var. Bunun önüne bir park yapıyorlar. Bu parkı niye yapıyorlar, biliyor musunuz? Konutların değeri artsın diye buraya bir park yapılıyor ve bu park yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. Şuraya iki tane büfe, şuraya da iki tane kafeterya konuluyor ve bunun karşılığında yap-işlet-devretle ihale ediliyor.
MUSA ÇAM (İzmir) - Ne oldu? Siz her yere koydunuz, her yere kafeterya yaptınız.
MEHMET MUŞ (Devamla) - İşin hikâyesi şurası değerli milletvekilleri... (CHP sıralarından gürültüler)
NİHAT YEŞİL (Ankara) - Melih Başkanı söyle, Melih Başkanı söyle.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Siz bağırın, Battal malı götürdü, siz bağırın. Genel Başkanınız diyor ya "Mal nasıl götürülür iyi bilirim." bakın, Battal da iyi öğrenmiş, iyi mal götürüyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SEYİT TORUN (Ordu) - Malı siz götürdünüz, bizde mal yok ki götürelim.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, ihale kararı alınıyor, bakın kimler çıkıyor karşımıza. İhale kararı alındıktan on sekiz gün sonra yeni bir şirket kuruluyor, şirketin ismi ne biliyor musunuz? BUZ İnşaat, BUZ; vardı ya konut, hani kule, BUZ İnşaat'tan...
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Hangi Buz?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Buzgate.
İhale kararı alındıktan sonra bu şirket kuruluyor, şirketin faaliyet konusu ne, biliyor musunuz? İhaleye çıkılan amaç ile şirketin kuruluş faaliyet amacı aynı. Bu kadar tesadüf olur mu? Peki, şirketin ortakları kim? Şirketin ortakları, hani Uzunlar İnşaat vardı ya, Mehmet Ali Uzunlar ile Yusuf Uzunlar; bu iki kardeş ile İmar Komisyon Başkanı Ali Emrah ben belli olmayayım diye dayısının oğlunu ortak etmiş şirkete.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Hiç kimse bir şey anlamadı bu anlattıklarından.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bunlar ortaya çıktı. BUZ İnşaat ile Çizgi Yatçılık diye iki şirket ihaleye giriyor. Burası, Bayındırlık Bakanlığının fiyatlarıyla hesaplanıyor, 4,5 milyon liralık bir bedel bulunuyor ve 4,5 milyon liralık bedel üzerinden ihale ediliyor.
MUSA ÇAM (İzmir) - Bak, bu söylediklerine Süleyman Bey bile gülüyor.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ihale edildikten sonra adam diyor ki: "Ben buraya yapacağım bu parkı." Şu iki büfe ve iki kafeterya için aylık 3 bin lira, senelik 36 bin lira kiraya anlaşıyorlar otuz yıllığına; bakın, aylık 3 bin lira. Adam burayı bitiriyor, burayı bitirdikten sonra toplam bu dört tanesinin büyüklüğünün olması gereken miktar 670 metrekare. Değerli milletvekilleri, 670 metrekare olması gereken inşaat alanı 1.500 metrekare olarak yapılıyor, 1.500 metrekare. Bir de buna "kış bahçesi" adı altında bir 1.500 daha ekliyorlar, 3 bin metrekare alan burada çıkıyor. İhale ediliyorken alan ne kadardı? 670 metrekare. Şimdi, işin ilginç tarafı, burası bittikten sonra belediye bir Meclis kararı alıyor ve burayı içkili bölge ilan ediyor yani "Bu tesislerde içki içilebilir." diyor, iş bittikten sonra.
MUSA ÇAM (İzmir) - Günah, günah.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Peki, bunu niye yapıyor, biliyor musunuz? Bunların değerini artırmak için ve bakıyoruz ki BUZ İnşaat -bakın değerli milletvekilleri, burası çok önemli- burayı 3 bin liraya kiraladı ya, bakın, aylık 3 bin lira, yıllık 36 bin liraya kiraladığı yeri yıllık 1,5 milyon liraya başka birisine kiraya veriyor.
MUSA ÇAM (İzmir) - Vah, vah, vah!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Buranın otuz yıllığını, arkadaşlar, burasını yıllık 36 bin liraya almışlardı, 4,5 milyon liralık park yapıldı...
MUSA ÇAM (İzmir) - Bak, Sayın Soylu gülüyor, Sayın Soylu gülüyor bunlara.
MEHMET MUŞ (Devamla) - ...yıllık 1,5 milyon liraya burası alt taşerona ihale edildi.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - O da buz mu oldu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bura buz kesti, bura buz kesti.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Tuz mu oldu, buz mu oldu?
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Anlatamıyorsun, anlatamıyorsun.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, böyle bir sistem, hakikaten, eğer Genel Başkan "Ben maliyeciyim, mal nasıl götürülür..." derse bunlar da böyle malı götürüler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu arada burada imara aykırılıklar var. Normalde bunu ihale edemezler. İmara aykırılıklar olmasına rağmen ihale ediyorlar. Büyükşehir Belediyesi tarafından şikâyete konu oluyor bu mesele, bu imara aykırılıklar. Bunlara uyarı yapıyorlar. Bunlar hiçbir uyarıyı, bakın, dikkate almıyorlar.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Bu senin İçişleri Bakanlığı müfettişleri ne iş yapar? Ha, ne iş yapar?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, daha detay bir şey söyleyeyim. Sayıştay "Kamu zararı var." diye burada tespit yapıyor, Sayıştay "Kamu zararı var." diye tespit yapıyor.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - İçişleri Bakanı, İçişleri Bakanlığı müfettişleri ne iş yapar?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Belediye şirketin adına Sayıştayın belirttiği kamu zararı miktarında tahakkuk yaptırıyor ve Sayıştaya diyor ki: "Bakın, biz tahakkuk yaptırdık, bunu tahsil edeceğiz."
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - 2009'da bu.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bunun üzerine Sayıştay sorguyu kaldırıyor. Sayıştay sorguyu kaldırdıktan sonra şirket itiraz ediyor. O tahakkuk yaptıkları rakamı iptal ediyorlar yani burada Sayıştay da aldatılıyor.
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Bir taşla kaç kuş?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın milletvekilleri, kuş katliamı, kuş katliamı, kuş.
MUSA ÇAM (İzmir) - Hayali ihracat yok mu, hayali ihracat? Hayali ihracat yok mu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, bir diğer konu, değerli milletvekilleri, okul, okul. Saydım ya bir, iki, bu üçüncüsü; dört var, bir de beş, havuz var.
MUSA ÇAM (İzmir) - Külünk, hayali ihracat var mı?
METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Bekle, Bornova dosyası gelecek, bekle. Bornova geliyor, Bornova, orada heyecan katarsın.
MUSA ÇAM (İzmir) - Hayali ihracat varsa sen bilirsin, sen. Var mı hayali ihracat?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, bu okul 1918 ada, 2 parselde, imar planında 1 emsalli konut alanı olarak görünüyor. Burada, Battal İlgezdi'nin eniştesi Nurettin Şahin Balıkesir'de oturuyor, emekli. Bir de onun bacanağı var, Özer Çetin Şenyurt. Şimdi, 4 milyon 700 bin liraya bu arazi satın alınıyor fakat enişte hiç gelmiyor, vekâletname gönderiyor bacanağa. Bacanak bütün işlemleri yüzde 50, yüzde 50 eniştenin ve kendisinin üzerine yapıyor, 4 milyon 700 bin liraya burayı alıyorlar. Burası satın alındıktan sonra bacanak hisselerin tamamını, kendisindeki geri kalan yüzde 50'yi de enişteye devrediyor ve arazinin tamamının sahibi enişte oluyor. Niye böyle bir şey yapıyorlar? Burada izimiz belli olmasın diye yapılan bir uygulamadır değerli milletvekili bu.
SALİH CORA (Trabzon) - Tam bir Dallas dizisi.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Nurettin Şahin buranın tamamının sahibi olduktan sonra Ataşehir Belediyesi meclis kararı alıp plan değişikliği yapıyor ve burayı özel okul alanı yapmak istiyor. Büyükşehir Belediyesine yaptığı plan değişikliğini gönderiyor. Büyükşehir Belediyesi bunu reddediyor, kabul etmiyor. Bakın, arkadaşlar, öyle böyle değil ya, böyle bir şey yok yani.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Allah Allah!
MUSA ÇAM (İzmir) - Vay, vay, vay, vay!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Büyükşehir Belediyesi bunu kabul etmiyor ya, okul yapmak lazım. Bunun üzerine, 1+1 konut ruhsatı veriyorlar buraya. 1+1 vermelerinin sebebi, sınıf yapmak için. Bakın, inanın, bunlar şeytanın aklına gelmez, şeytan korkar bunlardan.
MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Bizim aklımıza gelir!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şeytanla karşılaşsalar yolunu değiştirir, gerçekten yolunu değiştirir.
MUSA ÇAM (İzmir) - Vay be, vay!
SEYİT TORUN (Ordu) - Size mahsus, size!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, bunu yapıyorlar. Daha sonra CHP'li meclis üyeleri, Arif Sağ ve arkadaşları, 9 CHP'li meclis üyesi savcılığa suç duyurusunda bulunuyor, kendi arkadaşları, onların da vicdanı kaldırmıyor, "Yeter." diyor.
MUSA ÇAM (İzmir) - Ne güzel, bak, ne güzel. Var mı, sizde şikâyet eden var mı?
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ya Sayın Muş, yarın sen de olmayacaksın.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Savcılığa şikâyette bulunuyorlar.
Fakat bu arada bir şey daha söyleyeyim size, gözden kaçmasın. Burada bacanak, enişte, bir de yeğen var: Özkan Kınalı. Şimdi, araziyi enişte aldı, okul yapılacak ya, okulun müteahhidi de yeğenin Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Erguvan Teknik Grup İnşaat AŞ, yeğen de bunun yönetim kurulu başkanı. Mal sahibi enişte, müteahhit yeğen, okulu yapıyorlar. Okul yapılıyor, okul bitiyor. Bu sırada, bitmesine yakın savcılık, soruşturması nedeniyle belediyeye diyor ki: "Belediye, buradaki imara aykırılıkları bize bildir." Belediye de diyor ki: "İmara aykırılıkları tespit ettik, bunları yıktık." Tutanak düzenleyip savcılığa gönderiyor. Savcılık da bunun üzerine soruşturmayı takipsizlik kararı vererek kapatıyor. Yani burada Sayıştay aldatılıyor, aynı şekilde savcılık da aldatılmış durumda. Peki daha sonra ne oluyor?
MURAT EMİR (Ankara) - Türk savcısı aldatılır mı, nasıl konuşuyorsun ya!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Daha sonra ne oluyor?
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Takipsizlik kararı veriliyor.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Böyle bir sahtekârlık yok arkadaşlar, böyle bir sahtekârlık yok; yıkmadıkları şeyi yıktık gibi gösteriyorlar. Daha sonra ne oluyor biliyor musunuz? Muhtemelen, savcılık soruşturma yapınca enişte sıkılıyor, "Ya, bu savcı çağırıyor." falan.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - FETÖ'cüdür o, ihraç edin o savcıyı!
MEHMET MUŞ (Devamla) - 4 milyon 700 bin liraya aldığı, üzerine okul inşaatı yaptığı -bakın şu okul ve arazisini- 5 milyon liraya, yeğeninin yönetim kurulu başkanı olduğu Erguvan Teknik Grup İnşaata satıyor, 5 milyon liraya. Bakın, 4 milyon 700 arsaya veriyor, inşaat bitiyor, okulun inşaatı bitiriliyor, 5 milyona satıyor. Adam o kadar bunalmış ki "Lanet olsun!" diyor.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ya, o savcıyı değiştirdiniz mi, o savcıyı?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Özkan Kınalı da buraya ne yapıyor biliyor musunuz?
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ya, o takipsizlik kararı veren savcıyı değiştirdiniz mi?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Burayı özel bir okula çok iyi paraya kiraya veriyor, çok iyi paraya. Mülkiye müfettişleri soruşturma açınca belediye meclisinden yıkım kararı alıyor fakat yıkım kararını hâlâ uygulamaya koymuş değil. Okul 2015'ten beri faaliyette. Buradaki milletvekilleri bağırıyor, Battal götürüyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ruhsatı kim vermiş okula, ruhsatı? Okula ruhsatı kim vermiş, Millî Eğitim Bakanımız yok mu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, daha başka; Odakule 1-2, Odakule, arkadaşlar, Odakule. Bu, inanın kimsenin aklına gelmemiştir. Guinness Rekorlar Kitabı'na geçecek bir operasyon yapıyorlar burada. İnanın kimsenin aklına gelmez. Burada yeğen yine devrede. Yeğenin yönetim kurulu başkanı olduğu Erguvan Teknik Grup İnşaat ile başka bir şirket Suberk iki tane arsa alıyorlar. Bir tanesi 1935 ada/1 parsel, öbürü 1936 ada/2 parsel. Fakat ruhsatları da ne enteresansa peş peşe; bir tanesinin ruhsat numarası 0904, öbürünün ruhsat numarası 0905. Bunlar arkadaşlar aynı proje, aynı anda yükseliyorlar, aynı internet sitesinden satılıyorlar. Farklı iki şirket üzerinden görünmesinin sebebi, iz kaybettirelim, fazla belli olmasın. Burada şöyle bir şey yapıyorlar değerli arkadaşlar: Ruhsata aykırı bir şekilde, bakın şu ortalar var ya, balkon, bakın şu ikisi balkon, bu 22 kat, bu da 20 kat ya da tersi de olabilir. Şu ortalar balkon görünüyor ruhsatta fakat tamamen... Siz böyle balkon gördünüz mü, kapalı balkon? Bakın, balkon nerede var? Şunlar balkon görünüyor.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Hakikaten, çok büyük bir olay o!
MEHMET MUŞ (Devamla) - 20 ila 30 metrekare arasında bu balkonlar değişiyor. Bakın, 20 ila 30 metrekare arasında bu balkonlar değişiyor. Balkon diye bu yapılıyor, inşaat bittikten sonra bunları odaya çeviriyorlar arkadaşlar. (CHP sıralarından "vay be" sesleri) Yani, 1 artı 1 olan daireyi 2 artı 1; 2 artı 1 olan daireyi 3 artı 1; 3 artı 1 olan daireyi 4 artı 1...
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Vay, vay, vay...
MUSA ÇAM (İzmir) - Balkonu mu kapatmışlar, balkonu mu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, ruhsatta bu balkon görünenler odaya dönüyor, belediye bunu görmesine rağmen buranın iskânını hemen veriyor. Bakın, burası Ataşehir Küçükköy...
MUSA ÇAM (İzmir) - Ya, koskocaman kaçak saray yaptınız, İmar Kanunu'na aykırı yaptınız konuşmuyorsunuz onu ya!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Buralar arkadaşlar, metrekare birim fiyatları, öyle herkesin, her babayiğidin alacağı yerler değil. Burada milyonlar dolaşıyor, milyonlar. (CHP sıralarından gürültüler)
MUSA ÇAM (İzmir) - Bravo! Bravo!
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Yahu, 3-4 milyondan bahsediyor, "milyonlar dolaşıyor" diyor.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Burası, bu Odakule'nin hikâyesi. Peki, Odakule'nin hikâyesi bu kadar mı? Odakule'nin hikâyesi bitmedi arkadaşlar.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Belki de büyükşehrin sorumluluğu altındadır orası.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Enişte vardı ya, Nurettin Şahin, Odakule'den 5 daire Nurettin Şahin alıyor. 1 tane daire Nurettin Şahin'in kızı, 1 tane de oğlu alıyor. Alabilir ama her ne hikmetse yeğenin yaptığı inşaattan alıyor, başka yerden almıyorlar, hep buradan.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Vay be!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Özkan Kınalı da Yönetim Kurulu Başkanı olarak 1 daire de o alıyor. Özkan Kınalı'nın amcası 1 tane daire alıyor, amcasının karısı da 1 daire alıyor ve değerli arkadaşlar, ödemelerin tamamı da tapuda elden yapılıyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Meclis Başkanının tüm ailesi aynı binada oturuyor. Siz hepiniz aynı binada oturmuyor musunuz? Oturuyorsunuz. Ne fark ediyor? Siz de hepiniz aynı binada oturuyorsunuz.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın burada bir de havuz var, bakın havuz. Bu havuzun hikâyesi çok enteresan, o sığmadığı için onu şimdi ekledim.
SEYİT TORUN (Ordu) - Havuzu siz iyi bilirsiniz, havuzu.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi şu var ya, bakın, şurayı Battal İlgezdi yapmış. Burayı Battal İlgezdi yapmış, 2009'dan önce buraya kaçak bir havuz koymuş.
MUSA ÇAM (İzmir) - Jeotermal mi, jeotermal mi? Jeotermal havuz mu?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Battal seni soktuğu zaman bakarsın jeotermal mi, başka bir şey mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, bu havuzu Battal İlgezdi yapıyor, projede olmadığı için, kaçak olduğu için buraya iskân alamıyor. Bakın nerenin üzerine yapmış? Şurası inşaat alanı, İSKİ'nin kanalı geçiyor alttan. İSKİ hattının üzerine havuz yapmışlar.
MUSA ÇAM (İzmir) - Mehmet Muş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi uyuyor mu, uyuyor mu bunlar olurken?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Muhtemelen suyunu da kaçak çekiyorlardır arkadaşlar İSKİ'nin kanalından. Bu havuz... Battal İlgezdi, belediye başkanı olduktan sonra ilk işi buranın iskânını vermek oldu.
MUSA ÇAM (İzmir) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi uyuyor mu bütün bunların karşısında!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, havuz -görüyor musunuz- İSKİ'nin kanalının üzerine yapıldı.
MUSA ÇAM (İzmir) - Büyükşehir Belediyesi ana belediye, bunları görmez mi?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Ben, buradan İSKİ'ye de suyunu ölçmesini tavsiye ediyorum. Bu havuzun suyunu oradan çekiyor olabilirler. Arkadaşlar, kaçak çekebilirler, dikkat etmek lazım bunlara.
Peki, hikâye bu kadar mı? Hikâyenin devamı, arkadaşlar -bitme noktasına geliyor- tam bir Dallas, tam bir Dallas arkadaşlar! Ben işin içinden çıkana kadar, inanın okuya okuya işin içinden çıkana kadar akla karayı seçtim.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Çıkamamışsın ki zaten, karıştırmışsın!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Böyle bir şey dünya üzerinde görülmüş değildir.
Bakın arkadaşlar, ne yazıyor?
MUSA ÇAM (İzmir) - Sen bir doktora yap bu konuda, doktora yap, doktora!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sıradaki proje... Sıradaki proje ne? Sıradaki proje, 1900 ada 46 parsel... Battal İlgezdi'nin belediye başkanı olmadan önceki ortağı var, Ali Aşgar Maraşlı...
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Biraz Man'a gel, Man'a gel!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Ali Aşgar Maraşlı tarafından 2.750 Türk lirası bedelle Nurettin Şahin'e yani enişteye burası satılıyor. Burası konut alanı arkadaşlar. Hemen Battal İlgezdi burayı aldıktan sonra, enişteye geçtikten sonra ticaret alanına burayı çevirmek istiyor, imar tadilatı yapmak istiyor.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Man'a gel!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Büyükşehre gönderiyor, büyükşehir buna onay vermiyor ve şimdi bu ortaya çıktığı için artık bu bir daha ticari alan olamayacak. Bu da Battal'ın son projesiydi, bunu hayata geçiremedi.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Ne oldu şimdi, ne oldu orası, ne oldu? Kaçak mı orası yani; onu söyle.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bunları şunun için anlattım: Cumhuriyet Halk Partisi hakeza iktidara gelirse nasıl Türkiye'nin tamamını Ataşehir'leştireceğinin fotoğrafıdır bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Hiç kimse bir şey anlamadı bu anlattıklarından!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Burası sadece bir ilçe belediyesinin yaptıkları değildir, Cumhuriyet Halk Partisinin kimliğinin göstergesidir. Size aslında çok güzel bir konuşma hazırlamıştım ama maalesef bu konuları anlatmak zorundayım, kamuoyunun sağlıklı bilgi alması gerekiyor.
MUSA ÇAM (İzmir) - Mehmet Muş, bizi güldürdün, Allah da seni güldürsün!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bir diğeri: Bakın değerli milletvekilleri, iddia ortaya atıldı, elinde kâğıtlar sağlanmak suretiyle bunlar bir iddia ortaya attılar, Man Adası'nda hesap varmış! O hesapların evraklarını getirecekler arkadaşlar. Her getirmediğiniz gün yalancısınız, iftiracısınız. (CHP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mehmet Bey, sayın hatip, 3 dakikalık uzatma veriyorduk, iki de geçen vakitten dolayı, beş dakika vaktiniz var.
MUSA ÇAM (İzmir) - Üç dakika olmaz, bir saat verin Mehmet Beye, bir saat.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Üç dakika yetmez arkadaşa.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, burada şunu ifade etmem gerekiyor: İddia ortaya attılar. Bakın kul hakkından bahsediyorlar, haktan, hukuktan, ahlaktan bahsediyorlar, burada kul hakkı yok mu? Burada ahlak nerede? Burada siyasi etik nerede? Burada namus nerede? Namustan, ahlaktan, edepten bahsedenler, neredesiniz? (CHP sıralarından gürültüler) Sayın Kılıçdaroğlu, bize hesap soracağına, git Battal İlgezdi'ye hesap sor, Battal İlgezdi'ye hesap sor! Sen bize hesap soramazsın! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Hesabı git Battal İlgezdi'ye bir sor, ondan sonra çık karşımıza.
"Man Adası" diye bir şey attılar ortaya. "Hesap var." Hesapların evraklarını getirin arkadaşlar. (CHP sıralarından gürültüler) O hesapların evrakları buraya gelecek. Kimin hesabı varmış, onu getireceksiniz. Bir diğeri, o evraklar buraya gelecek, gelmediği, bunları getirmediğiniz her gün yalancısınız, iftiracısınız. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yok mu ettiniz yoksa evrakları?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Ne dediler? "Belli tarihlerde milyonlarca dolar gitti." dediler. Belgelerini getirebildiler mi? Getiremediler. Yalancıdırlar, müfteridirler! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Siyaset cellatlığı yapıyorlar. Bunları getirip burada paylaşacaklar. (CHP sıralarından gürültüler) Ellerine sıkıştırılan okumaktan aciz oldukları kâğıtları sallamak suretiyle ahlak havarisi seçildiler.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Getirdik; niye reddettiniz araştırma önergesini?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Arkadaşlar, bunları getireceksiniz, burada milletle paylaşacaksınız. Aynı şekilde, bakın, konuşmamın başında söyledim, eğer arkadaşlar, bir genel başkan "Ben eski maliyeciyim, mal nasıl götürülür iyi bilirim." derse burada anlattığım tablolar ortaya çıkar. O zaman onun belediye başkanı böyle mal götürür, onların tabiriyle, İmar Komisyonu Başkanı böyle mal götürür. Namustan, hukuktan, ahlaktan, kul hakkından bahsedenler, bunun hesabını sormadan konuşamazsınız bir daha. Bunların hesabını vereceksiniz. (CHP sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar, bakın, burada dönen rakamlar, İSKİ'den misli misli fazladır. Burada dönen rakamlar İSKİ'de dönenlerden misli misli fazladır. Bunlar, şimdi kul hakkı değil mi? (CHP sıralarından gürültüler) Bunlar tüyü bitmemiş yetimin hakkına girmedi mi?
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - 292 kilo altının hesabını verin, altının! Nereye gitti o altın?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Belediyenin arazisinin nasıl alavere dalavereyle kendi şirketlerinin üzerine geçirildiği belli değil mi? Başka arazi mi kalmadı orada?
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Kimin cebine gitti o altın?
MEHMET MUŞ (Devamla) - Okul yapacak başka yer mi yok orada? Neden orada yapıyorsunuz?
Değerli milletvekilleri, dolayısıyla bunların hepsinin, Cumhuriyet Halk Partisi çıkıp hesabını verecek. Vermediği her gün, bunlar arkadaşlar, kamuoyu tarafından sorgulanacaktır ve şunu sakın unutmayın: Bu, Cumhuriyet Halk Partisinin küçük bir örneğidir. Alimallah, bunlar bir iktidara gelirse var ya, ne Türkiye ortada kalır ne memleket ortada kalır bunu unutmayın. (CHP sıralarından gürültüler) Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Aynen öyle!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz değerli milletvekilleri.
Sizleri bunlarla meşgul ettiğim için kusura bakmayın.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Meşgul ettiğinizin de farkındasın yani.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bunları kamuoyunun bilmesi gerekiyor, milletin bilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bunları sizlerle paylaşmak istedim. (CHP sıralarından gürültüler)
Aynı şekilde, yurt dışına off-shore hesaplarına gönderilen paraların dekontlarını, SWIFT'lerini getirecekler, Man Adası'ndaki hesapların dekontlarını da getirecekler. Getirmeyen yalancıdır, müfteridir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "Paçalarından akıyor." diyordu, o Soylu'ya sor, Soylu'ya!
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Büyükşehir belediyesinin hesabını versin, ondan sonra...
MEHMET MUŞ (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)