Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 33 |
Tarih: | 06.12.2017 |
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tasarıya dair görüşlerimizi genel olarak belirtmiştik.
Ben, bugün, Sincan Cezaevi kampüsü içerisinde Sayın Figen Yüksekdağ'ın 4 Kasım darbesiyle tutuklandığı dosyaya dair yargılamasına ilişkin gözlemlerimi anlatmak istiyorum.
Evet, bugün, Sayın Figen Yüksekdağ, Halkların Demokratik Partisinin üyelerinin Eş Genel Başkanı olarak seçtiği, 7 Haziran ve 1 Kasımda Van halkının yüzde 75 oyla tercih ettiği ve Meclise gönderdiği milletvekiliyken siyasi rakiplerince Anayasa'ya aykırı ve tamamen haksız ve hukuksuz süreçlerle, bu görevlerdeyken tutuklanmış, hapse atılmış bir kişiliktir Sayın Figen Yüksekdağ. Bugün 4 Kasım darbesiyle yargılandığı dosyada gördüğümüz en göze çarpan husus aleniyet ilkesinin tamamen yerle bir edildiğine ilişkin görüntüydü.
Sayın milletvekilleri, öncelikle şunu belirteyim: Adil yargılamanın yeri cezaevi kampüsleri değil, adliye binaları olmalıdır. Daha bu asgari şart bile sağlanamazken kimse Sincan hapishanelerinde adil, tarafsız ve bağımsız bir yargılamadan bize bahsetmesin.
Bugün duruşmaya gittik ve gördük ki, dışarıda tam bir abluka var, yüzlerce jandarma ve kolluk görevlisi salonu ablukaya almış. Ankara'nın girişinde otobüsler, araçlar bağlanmış, insanların salona girmesi engelleniyor, yabancı heyetlerin salona girişi engelleniyor. Binbir güçlük çıkarılarak insanların salona, o 1.500 kişilik salona alınması engelleniyor. İçeriye girebildik ancak -milletvekili olduğumuz için herhâlde, ancak alınabildik- mahkeme başkanının duruşu, pozisyonu, o üstten, tepeden, bir de saygısız bir şekilde, asla bir hâkime, hâkimlik vakarına da, duruşuna da yakışmayan bir tarzla, elleri cebinde, hüküm kurarak bizlere yaklaşımı asla kabul edilemezdi. Bu dış görüntü bile birçok yargılamanın ne açıdan, nasıl gittiğine dair bir fikir vermişti. Ama özellikle aleniyet ilkesinden bahsetmek istiyorum.
Sayın milletvekilleri, aleniyet ilkesi, bu yargılamanın açıklığının ya da halka açıklık ilkesinin vücut bulmuş hâlidir ve adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarındandır. Bana göre, bugün hâkimin o tavrı, kararlarıyla, idari tutumuyla yarattığı etki iki sebepten kaynaklanıyor. Birincisi, mahkeme heyetinin aleniyet ilkesinden haberi yok. Çünkü aleniyet ilkesi sağlanır; bütün usul hukukunda, Anayasa'da da açıkça belirtilmiştir. Mahkemeler kararlarını Türk milleti adına, bağımsız ve tarafsız mahkeme sıfatıyla alır ve adil yargılamanın sağladığı sonuçlar, demokrasinin, adil yargılanma hakkının, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun da göstergesidir. İşte bütün bunlara vesile olur aleniyet ilkesi ama mahkeme hâkiminin bundan haberi yok çünkü savcıdan mütalaa aldı; içeride birkaç kişi var, aleniyet ilkesi böylece sağlanmıştır, 2 basın mensubu var, onların izin verdiği basın mensuplarının, sarı basın kartı olan basın mensuplarının içeride olmasını yeterli gördü. Oysa, Sayın Figen Yüksekdağ, bunca hukuk garabetiyle bir yargılamaya uğramış, hapse atılmış ve taşıdığı bu kadar sıfatlar sebebiyle siyasi rakiplerince tutuklandığını herkes biliyor. Dolayısıyla, bütün milletin, kamuoyunun gözü bu davada, dış basının, uluslararası kamuoyunun gözü bu davada, ama bu ısrarla engellenmeye çalışıldı. Dolayısıyla, dış gözlemciler, dışarıdan bakanlar, asla burada tarafsız, adil bir yargılama olduğundan bahsedemez.
Bir de dikkat çeken bir ayrıntı daha vardı. Herkese açık olması gereken salon herkese kapalı, işte bu engellemeler sebebiyle ama içeride bir şahıs vardı -benden önceki hatipler de belirtti- Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili. Benim anladığım şey, yargılama göreviyle ilgili olmadığı apaçık belli olan o şahsın, orada oturuşu muhtemelen bir müfettişlik vazifesiydi. Anlaşılan mahkeme başkanına verilen talimatlar yetmemiş olacak ki yerinden gelip bir baskı unsuru yaratmaya çalıştılar çünkü mahkeme hâkimi ara ara da olsa hukuka uygun kararlar verip, insanların içeriye girip izlemesine vesile olabilecek kararlar almıştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) - Geçen duruşmada da gözlemiştik, bu duruşmada da açıkça müfettişlik yapıldı ve son derece taraflı, son derece tahakküm altında bir yargı kararına daha şahit olduk.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.