Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 33 |
Tarih: | 06.12.2017 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 506 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Bu vesileyle, yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.
Maddeyle, sporculara yapılan ödemelerden düşük oranlarda gelir vergisi alınması uygulaması 2019 yılı sonuna kadar uzatılmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu'na 2008 yılında eklenen geçici 72'nci maddede, 31/12/2017 tarihine kadar; lig usulüne tabi spor dallarında, en üst ligdekiler için yüzde 15, en üst altı ligdekiler için yüzde 10, diğer ligdekiler için yüzde 5 ve lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile millî sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden yüzde 5 gelir vergisi tevkifatı yapılması, ayrıca, bu ödemeler üzerinden 94'üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaması ve bu gelirler için yıllık beyanname verilmemesi düzenlenmiştir. Görüştüğümüz maddeyle süre 31/12/2019 tarihine kadar uzatılmaktadır. Anayasa'mızın 73'üncü maddesinde herkesin mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğu amir hükmü yer almaktadır. Gelir Vergisi Kanunu'na göre, yıllık ücret gelirleri 13 bin lirayı aşanlar yüzde 20, 30 bin lirayı aşanlar yüzde 27, 110 bin lirayı aşanlar yüzde 35 oranında vergi tarifesine girerken milyonlarca lirayla ifade edilen gelirlerin yüzde 15 ve altında vergiye tabi tutulmasının büyük bir vergi adaletsizliği olduğu ve Anayasa'nın anılan hükmüne aykırılık oluşturduğu açıktır. Asgari ücret bile yıl içinde yüzde 20 vergi dilimine girerken çok yüksek gelirlerin söz konusu olduğu bu alanda düşük oranlı vergi uygulanması vicdanları da sızlatmaktadır.
Türkiye, Avrupa'da sporculara en düşük gelir vergisi uygulayan ikinci ülke konumundadır. Birçok ülkede sporcuların elde ettikleri gelirlere uygulanan vergi oranları ile Türkiye'de uygulanan oranlar arasında 3-4 kata kadar varan çok ciddi farklar dikkat çekmektedir. Ayrıca bu ülkelerde sporcular kendi vergilerini kendileri ödemektedir. Ülkemizde ise sporcular kulüplerle net ödeme üzerinden anlaşmaktadır. Bu nedenle, vergi yükü kulüplerin üzerinde kalmaktadır. Dolayısıyla, ülkemizde sporculara yapılan ödemelerden düşük oranlarda vergi alınması uygulamasıyla gerçekte kulüpler desteklenmiş olmaktadır. Verilen tüm desteklere, düşük oranlı vergi uygulamalarına ve kamuya olan vergi ve prim borçlarına uzun süreli yapılandırmalar yapılmasına rağmen spor kulüplerinin mali yapılarının iyi durumda olmadığı herkes tarafından bilinmektedir.
Sporcularımız ve kulüplerimiz tabii ki desteklenmelidir ancak uzun yıllardır yapılan vergi indirimi ve borç yapılandırmalarının sorunlara çözüm getirmediği de ortadadır. Dolayısıyla, spor kulüplerinde bir yönetim sorunu olduğu açıktır. Federasyonların ve spor kulüplerinin durumu acilen masaya yatırılmalı, sorunlara çözüm getirecek tedbirler alınmalıdır. Spor kulüpleri yasası bir an önce çıkartılmalıdır. Kulüplerde kurumsallaşma sağlanmalı, şeffaflık ve hesap verme sorumluluğu ilkeleri hâkim kılınmalı ve kulüpler etkin bir şekilde denetlenmelidir.
Değerli milletvekilleri, bugünlerde bizlere çok yoğun bir şekilde iletilen bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyorlar ki: "Sayın devlet büyüklerimiz, bizler şehit ve gazi yakınlarıyız, 'işçi' statüsünde çalışan gazileriz. Bizlerin sesini duyun lütfen. Bizler memur olmak istiyoruz." Bilindiği üzere, Mecliste geçen ay kabul edilen torba yasada "hizmetli" statüsünde çalışan gazilere "memur" unvanlı kadrolara geçiş imkânı verilirken şehit ve gazi yakınlarına bu hak tanınmamıştır. Ayrıca, yapılan düzenleme "işçi" statüsündeki gazileri de kapsamamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak şehit ve gazi yakınları ile tüm gazilerimize bu hakkın verilmesi konusundaki uyarılarımız maalesef dikkate alınmamış, verdiğimiz önerge reddedilmiştir. Gazilerimize ve şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlamak devlet ve millet olarak vazifemizdir. Şehit ve gazilerimizin yakınlarının ve işçi gazilerimizin bu haklı talebi geri çevrilmemeli, onların da "memur" unvanlı kadrolara atanmaları için gerekli düzenleme yapılmalıdır.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)