| Konu: | Hafriyat kamyonlarının neden olduğu ölümlere ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 05.12.2017 |
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 83'üncü yıl dönümü. Öncelikle, kadınlara "Siyasette benim de diyecek sözüm var." deme hakkını veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla ve minnetle anıyorum. Genel Kurulu da saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, "Kadınlar çalışmak istediği için işsizlik artıyor." diyerek kadınları ötekileştiren; kadın-erkek eşitliğini fıtrata ters bulan; eğitimde, ekonomide, hayatın her alanında kadını geri plana atan zihniyete karşı mücadele eden tüm kadınları selamlıyorum. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eşitlik ve adalet mücadelesinde "Hayat benim, ben seçerim." diyen, hakları ve özgürlükleri için direnen kadınların yanındayız.
Değerli milletvekilleri, iktidarın durmak tükenmek bilmeyen talan ve rant hırsı artık sadece tarihi, sadece doğayı değil vatandaşlarımızın can sağlığını ve yaşam hakkını da tehdit ediyor. Dev bir şantiyeye dönüşen İstanbul'da gün geçmiyor ki bir insanımız hafriyat kamyonlarının altında hayata veda etmesin. Bu insanlarımız aramızdan ayrılırken ailelerinin hayatı da cehenneme dönüyor. Türkiye'nin dört bir yanında, son yirmi ayda, onlarca insanımız hayata veda etti. Peki, bu kadar insanımız canını verirken sonuç ne? Sonuç yine tedbirsizlik, sonuç yine cezasızlık.
Şule İdil Dere bilmiyorum sizin aklınızda bir şey ifade ediyor mu? İdil, 23 yaşında, üniversite öğrencisi genç bir kardeşimizdi. Yoğurtçu Parkı'nda bir hafriyat kamyonunun altında kaldı. Tekrar söylüyorum: Yoğurtçu Parkı'nda diyorum. Parkta yürürken önlem almayan İBB yöneticilerinin ihmali yüzünden hayata veda etti, ailesini acılar içinde bıraktı. On yedi ay sürdü iddianamenin hazırlanması, tam on yedi ay ve sonuçta gerekli önlemleri almadığı için İBB yetkilileri sorumlu bulundu fakat soruşturma izni verilmedi. Ben buradan bir kez daha sormak istiyorum: Bir genç kızın hayatından daha değerli ne olabilir de bu soruşturma iznini vermediniz? Daha kaç canımızı kaybedeceğiz bu hafriyat terörüyle? Ne zaman buna "Dur. diyeceksiniz? Bu ihmallere göz yummaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?
Yine, Özge Kandemir, 22 yaşında, geleceğe yönelik umutları var, üniversite öğrencisi genç bir kardeşimiz. Moda'da kaldırımda yürüyorken bir hafriyat kamyonunun aramızdan aldığı genç bir kardeşimiz. Ne oldu? Daha cenazesi kalkmadan, tam kusurlu bulunan şoför adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüyoruz ki, sizin anlayacağınız gibi de, biliyoruz, eğer Türkiye'de gazeteciyseniz, muhalifseniz, fikirlerinizden ötürü aylarca, yıllarca tutuklu kalabilirsiniz ancak Hükûmetin bitmek tükenmek bilmeyen rant hırsına hizmet ediyorsanız, İBB yöneticisi de olsanız, hafriyat kamyonu şoförü de olsanız korunursunuz, kollanırsınız, tutuksuz yargılanırsınız hatta gerekirse yargılanmaya bile gerek duyulmazsınız.
Değerli milletvekilleri, bu cinayetlerin sorumlusu, Kentsel Dönüşüm Yasası'nın rant yasasına dönüşmesine göz yuman AKP iktidarıdır, deprem toplanma alanlarını müteahhitlere peşkeş çeken iktidardır. Bu cinayetlerin sorumlusu, dikey yapılaşmadan şikâyet edip timsah gözyaşları dökerken ve İstanbul'da ihanet itirafları yaparken gördüğümüz AKP yöneticileridir. Bu cinayetin sorumlusu, İstanbul'a ihanetin baş mimarı Kadir Topbaş'tır ve milyonlarca İstanbulluya hesap vermeden bir istifayla tüm hatalarının, suçlarının geride kalacağını düşünüyor. Tüm bu ihanetlerin hesabı bir gün adalet önünde sorulacak.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)