| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 30.11.2017 |
HDP GRUBU ADINA MİTHAT SANCAR (Mardin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, yine bir önerge var ve hakikatin ortaya çıkmasını, Meclisin hakikati ortaya çıkarmasını talep eden bir önerge bu.
Doğrusu AKP'nin bu önergelere neden karşı çıktığını anlamak mümkün değil.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Bir suç varsa savcılığa verilebilir.
BAŞKAN - Sayın Köseoğlu, lütfen efendim... Üçüncü kez ikaz ediyorum ama.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - O zaman süremi baştan başlatın Sayın Başkan.
BAŞKAN - Başlatacağım, buyurun.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Evet, AKP'nin bu tür önergelere neden karşı çıktığını anlamak mümkün değil.
FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) - Biz AKP değiliz, AK PARTİ'yiz.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Hakikat çıksın istiyoruz, araştırılsın istiyoruz ama reddediliyor. Hangi gerekçelerle reddediliyor, savunmayı hangi argümanlar üzerine kuruyorlar parti temsilcileri, anlamak mümkün değil.
Reza Zarrab on gün önce çok değerli bir vatandaştı, arka arkaya sağlığıyla ilgili notalar verildi, kıyametler koparılacak denildi; bugün Reza Zarrab, işte, vatan haini -vatan haini değil- işte, yalancı falan diye derhâl çiziliyor. Peki, bunu öngöremiyor musunuz? Şunu öngöremiyor musunuz: Bu kadar çok bilgi, bu kadar çok belge, bu kadar çok iddia varsa ortada yolsuzluklarla ilgili, bunun üstü örtülmez.
HASAN TURAN (İstanbul) - ABD'nin sunduğu her şeye itiraz ederiz.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Bunun üstü örtülmez. ABD'nin sunduğu, onun bunun sunduğu diye kendinizi kurtarmanın imkânı yok.
HASAN TURAN (İstanbul) - Her belge sizin için makbul, makbul, filtresiz olarak kabul ediyorsunuz.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Kimin nereden geldiği meselesini ayrıca tartışalım.
HASAN TURAN (İstanbul) - Beraber çalışıyorsunuz.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Bunu, 17-25 Aralıkta da söyledik. Eğer ortada gayrimeşru yollarla delil elde etme ve siyasi komplo varsa bu ayrı araştırılır, diğer iddialar ayrı araştırılır ama bunların hiçbiri araştırılmadı. Sanıyorsunuz ki bunların üstü burada örtülürse bütün dünya kör olacak. Ortada yolsuzluk iddiaları var, ortada ahlaki bir sorun var, siyasi bir sorun var, ortada hukuki bir sorun var.
HASAN TURAN (İstanbul) - Siz iddia sahibisiniz.
BAŞKAN - Sayın Turan... Sayın Turan, lütfen efendim.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Böyle oradan laf atarak bunları örtemezsiniz.
BAŞKAN - Hocam, buyurun siz.
Sayın Milletvekilim, buyurun, Genel Kurula hitap edin.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Ondan sonra, hamasetle, bunları millî mesele gibi sunmaya çalışmakla üstü örtülmüyor. Türkiye'de basını engelleyerek bu iddiaların gündeme gelmesini bastırabilirsiniz fakat dünyayı susturamazsınız.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz siz?
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Bu çağda bu iddiaların ortaya çıkarılmasını engellemeye yönelik her adımınız bir suç itirafı olarak kabul edilecektir, bir suç itirafı olarak kabul edilecektir.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz, kimin?
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Biz, hakkın, hukukun, ahlakın sözcülüğünü yapıyoruz. Size soruyoruz...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Amerika'nın sözcülüğünü yapıyorsunuz!
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Burada hakkın, adaletin, vicdanın sözcülüğünü yapıyoruz.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hakkın, adaletin sözcülüğünü yapmıyorsunuz, Amerika'nın sözcülüğünü yapıyorsunuz!
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Şunu da bir kez daha hatırlatayım: En çok sataşanlarla ilgili iddiaları tekrar gündeme getirmemize bizi mecbur etmeyin. Söz kesmeyin. Üç dakikada bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Sizin bu ithamlarınız sadece suçluluk itirafı anlamına gelir.
"Amerika'nın sözcüsü..." Siz gönderdiniz bu adamı oraya, siz kahraman ilan ettiniz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Eş başkan!
MİTHAT SANCAR (Devamla) - 3'er, 5'er bakan ödüller verdiniz. Bunları nasıl unutturacaksınız?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Eş başbakan, eş başbakan!
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Eş başkandı, eş başkan!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakanlar Kurulunun yarısının maaşını Rıza Bey veriyordu.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Nasıl unutturacaksınız bunları? Yani "Türkiye'nin en değerli iş adamı..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Sancar, bir dakika ek süre veriyorum, lütfen sözlerinizi toparlayınız efendim.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi, bakanların maaşının yarısını Rıza veriyordu, eş başbakan!
MİTHAT SANCAR (Devamla) - "Türkiye'nin en değerli iş adamı." diye ilan ettiniz. 4 bakanı istifa ettirdiniz, bir hukuki süreç yok. Kaç tane belediye başkanı istifa ettirildi, bir hukuki süreç yok.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Size mi soracaklardı?
MİTHAT SANCAR (Devamla) - Yani Türkiye'de hukuku işletmezseniz bunun kendiniz açısından bir itiraf anlamına geleceğini görün artık.
Gelin burada birlikte çalışalım, komplo varsa komployu da birlikte araştıralım. Eğer komplo dışında başka boyutlar varsa onları da araştıralım.
İtirazlardan biri şu: "Burası mahkeme mi?" Burası bütün sistemin en yüksek organıdır. Mahkeme yerine geçmez bu, araştırır.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Sayın Cumhurbaşkanımız suç duyurusunda bulundu. Mahkemeler incelesin.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Belge yok, belge, ortada bir şey yok!
MİTHAT SANCAR (Devamla) - "Lütfen, bir kere de doğruyu bizim söylemiş olabileceğimiz ihtimalini dikkate alınız." Sevgili Demirtaş bunu söylemişti. Bir dinleseniz, bu kadar yanılmazdınız...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hep iftira, doğruyu söylemiyorsunuz ki. Hep iftira attığınız için doğrulara gelemediniz, gelmiyorsunuz doğrulara.
MİTHAT SANCAR (Devamla) - ...yarın bir kez daha 10 kat utanma duygusu yaşamak zorunda kalmazsınız. Şimdi bir "evet" yarın 10 kat utanmadan kurtulma sonucunu doğurur.
Saygılarımla efendim. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sancar.