| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 08.11.2012 |
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; bu benim muhtarlarla ilgili belki on yılda en az 70'inci konuşmam. Bir kere şunu söylüyorum: Bu insanlar sadece -meseleleri ne para ne pul- onurlarını istiyorlar, onurluca bir muhtarlık yapmak istiyorlar. Bu insanların derdi, yine altını çiziyorum, ne para ne pul.
Değerli arkadaşlarım, hep diyorsunuz "Biz, 2002'den bu yana nereden geldik nereye gittik?" 2002'den bu yana, bu dosya 2002'den bu yana verdiğiniz sözleri kapsayan bir dosya. Ben, size -2002'ye gitmeyeceğim, hepsi var burada- 2005'te sizin bir Grup Başkan Vekilinizin burada yaptığı konuşmayı okuyorum. Diyor ki: "İnşallah ilk Bakanlar Kurulu toplantısına getiriyoruz." İlk Bakanlar Kurulu? "Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelecek, inanıyorum ki Meclis tatile girmeden muhtarlarla ilgili yasa çıkacak." Bunlar tutanak, Meclis tutanağı, sene 5/5/2005. Daha önce, isterseniz 2003'e de gideyim.
RECEP ÖZEL (Isparta) - O zaman muhtarların özlük hakları geldi.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Recep Bey, otur oturduğun yerde, laf atma. Altından kalkamazsın.
Değerli milletvekilleri, bu insanlar sizin bizim gibi, benim gibi genel başkanlarının listeye konmasıyla seçilmiyor. Bu insanlar bileğinin hakkıyla, yürekleriyle adaylıklarını koyuyor ve seçiliyorlar ve birçok ildeki milletvekili oyundan bir muhtar daha fazla oy alıyor. Demokrasinin ilk beşiği, diyorsunuz. Nerede demokrasi? Nerede demokrasi? Bunlar seçiliyor. Bir tarafta devlet memuru, bir tarafta değil. Kirasını mı veriyorsunuz, telefon parasını mı veriyorsunuz? Ne veriyorsunuz bu insanlara? Sadece verdiğiniz 400 lira para. Bu parayla övünmeyin. 400 lira veriyorsunuz? 9'uncu derecede bir muhtarın BAĞ-KUR primi kaç para? Onu da alıp gidiyorsunuz, el ele el başta.
Bir adrese dayalı sistem getirdiniz.
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Çoğu emekli muhtarların.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Beyefendi hakkını ver. Siz de emeklisiniz, ben de emekliyim. O zaman siz de milletvekili parası almayın. Ben de emekliyim, siz de emeklisiniz; muhtar emekli olabilir. Ben de emekliyim. Benim o zaman emekli maaşı almamam mı gerekiyor? Muhtar emekli diye, böyle bileğinin hakkıyla seçilen muhtar hakkını alamayacak mı?
Değerli milletvekilleri, Sayın İçişleri Bakanının burada olmasını isterdim. Sayın İçişleri Komisyon Başkanıma, İçişleri Komisyon Başkanıma sataşıyorum. İçişleri Komisyon Başkanıma sataşıyorum. Sayın Valim, size sataşıyorum, size sataşıyorum, sataşıyorum.
MUAMMER GÜLER (Mardin) - Nedir efendim sataşma konusu?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, sataşmaya meydan vermeyecek şekilde konuşsun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Muhtarlar olunca lütfen? Bir yerel yönetimler kanunu geçiyor. Ben, Komisyonda da bu konuda her şeyi söyledim. Sayın İçişleri Bakanım Sayın İdris? Daha önceki İçişleri Bakanlarımın hepsinin burada ifadeleri var, tutanakları var Sayın Başkanım. En son, Sayın İdris Naim Şahin Beyefendi geçen seneki Plan Bütçe Komisyonunda aynen ifadesi şudur: "Derhâl köy kanununu getiriyorum, derhâl getiriyorum, derhâl."
Sayın Valim, gitmeyin, sataşacağım size dur, gitmeyin.
MUAMMER GÜLER (Mardin) - Dinliyorum, dinliyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Gitmeyin, gitmeyin ve sizin vebalinize soracağım bu muhtarları.
Şimdi, Sayın İdris Naim Şahin "Derhâl getiriyorum." Nerede? Bu derhâl ne zaman acaba? Derhâl ne zaman, bu derhâl?
Değerli arkadaşlar, bir Yerel Yönetimler Kanunu geçiyor, 16 bin muhtarlığı yok ettiniz, mahalleye çeviriyorsunuz. Yiğitseniz, inanıyorsanız, muhtarın on senedir onurunu, şerefini, haysiyetini, eğer korumak istiyorsanız, sözünüzün eriyseniz, aynen böyle söylüyorum bak, buradaki tutanaklardaki sözünüzün eriyseniz, bir önergeyle, dün nasıl, gece yarısı önergesiyle Yenimahalle'yi sünnet ettiniz, aynen söylüyorum, sünnet ettiniz, evet sünnet ettiniz, bir önergeyle, dün gece, gece yarısı operasyonuyla.
Kardeşim, bir önerge görüşülür. Oranın milletvekili var, belediyesi var, ilgili kişiler var, Komisyon Başkanı var. Komisyonda görüşmeyeceksin, getireceksin bir önergeyle Yenimahalle'yi sünnet edeceksin.
Getirin, bir tek önergeyle, bir tek maddeyle. Muhtarlar para pul peşinde değil, kendi hükmi şahsiyetlerini arıyorlar: Ben neyim, ben kimim? Benim görevim, benim sorumluluğum nedir; kaymakama karşı mı, valiye karşı mı, kime karşı? Her gelen, muhtarın yakasına yapışıyor; Polis gidiyor muhtara, savcı çağırıyor muhtarı "Gel kardeşim." Bir suç işlediği zaman?
ALİ ÖZ (Mersin) - Jandarma da muhtara gidiyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - ?jandarma tabii, jandarma her an gidiyor. Bir suç işlediği zaman devlet memuru gibi suçlu oluyor.
Arkadaşlar, bu kanun geçiyor, bu kanunda, verdiğiniz sözünüzü tutun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tutmaz bunlar.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ben söylemiyorum, buradaki tutanaklar söylüyor ve en sonunda da, 2005'teki -Sayın Aydın, orada oturan- bir Grup Başkan Vekiliniz diyor ki: "Çok teşekkür ederim. Fevkalade iyi niyetle, samimice bu konuyu ifade ettiniz, derhâl getiriyoruz." Yahu, bu "derhâl" ne zaman, Allah aşkına, ben bu "derhâl"i bilmiyorum. Allah aşkına bana şu "derhâl"i bir öğretin, şu "derhâl"i bir öğretin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi grup başkan vekili bu ya? Hangisi, hangisi?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ahmet Aydın Bey bilir.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Hangi grup başkan vekili? Ahmet Aydın mı?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ben değilim, ben yoktum o zaman.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Şu anda milletvekili olmadığı için ismini vermiyorum, milletvekili olsa verirdim, şu anda milletvekili değil, orada oturan.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sözünü yerine getirmediği için milletvekili yapmadık.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ahmet Aydın Bey, mert olun, dürüst olun, yiğit olun, yiğit, yiğit!
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Yiğidim ben.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bir önerge hazırla, getir. Türkiye'deki tüm muhtarlar için tüm gruplar olarak hazırladığınız önergeye derhâl imza vermek bizim için bir şereftir, bizim için bir onurdur.
OKTAY VURAL (İzmir) - Şimdi bu kanuna, büyükşehre koyalım.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Derhâl, şimdi, şimdi, şimdi? (CHP sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) - Şimdi, bu kanuna?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Şimdi, şimdi, şimdi? Eğer şu kadarcık bir yiğitlik varsa -verdiğiniz sözlerin- senden önce söz veren insanların sözünü, onurunu, şerefini, haysiyetini taşımak senin için bir görevdir.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Tutmadıkları kaçıncı söz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Benim bir arkadaşım, benim Grup Başkan Vekilim, ben bir söz verdiğim zaman, benim imzama sahip çıkmıyorsa bizce namertliktir bu, namertliktir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bizde de öyledir.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Ben tutarım.
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, lütfen ama, lütfen?
OKTAY VURAL (İzmir) - Ben de tutarım, getir imzalayalım önergeyi.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Arkadaşlar, arkadaşlar?
OKTAY VURAL (İzmir) - Önergeyi getir, imzalayalım.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Arkadaşlar, vakit, vakit, vakit geç değil.
ALİ ÖZ (Mersin) - Vakit, bu vakit.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Vakit şu anda.
Sayın Aydın, Sayın Aydın, size sesleniyorum?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Canikli burada.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Sayın Canikli, hoş geldiniz.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hoş buldum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - 2003'ten beri, 2002'den beri siz de vardınız. Ben, burada, bu tutanakları size verebilirim. Verilen sözleri o gün, getirdik, geldik, hazırladık sözleri? Bugün, vakit bugündür.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir de muhtarlara seslen.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ya, bırak sözü, imzalarına bile sahip çıkamıyorlar.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - İmzanıza sahip çıkın, sözünüze sahip çıkın. Sayın Canikli.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Onlar senin Grup Başkan Vekiline benzemez.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, zannediyorum Milliyetçi Hareket Partisi Grubu da derhâl size her türlü katkıyı vermeye hazırız.
OKTAY VURAL (İzmir) - Biz önergeyi hazırladık bile.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hazırlayın, onurla, şerefle? Bir madde, bir madde Sayın Canikli, bunu imzalamaya hazırız. Bu yerel yönetimler kanunu, bu, bunun içindedir. Çünkü, ben artık şaştım, biri "Köy kanunu." dedi getirdik, biri bilmem ne dedi, ben de şaşırdım.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bizim önergemiz var zaten.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Emanetinize sahip çıkın.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından bravo sesleri, alkışlar, MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.