| Konu: | İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 21.11.2017 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Genel Başkanımız dedi ki: "Ne Atatürk'e ne Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına böyle bir saygısızlığa tahammülümüz yoktur. Şiddetle, nefretle kınıyoruz." Ben bu sözlerin altına imza attım; bir.
Gene bir televizyon kanalında dedim ki: Bu tekniker mi, teknisyen mi ne karın ağrısıysa bunların şeceresini bulmak lazım. Bunlar FETÖ kaynaklı mıdır, ne kaynaklıdır, bunlara bir bakmak lazım. Altmış küsur yıllık NATO'da ilk defa olan böyle bir kepazelik için Türkiye, bu Hükûmet bu özrü yeterli bulursa da ben bulmam. Bunun dibine kadar inmek lazım, arkasında kim varsa araştırmak lazım. Dibine kadar inilmiyorsa, arkasında kimin olup olmadığı araştırılmıyorsa o zaman akla bunun bir mizansen olduğu gelir, dedim; sözümün arkasındayım. Ama tekrar teyit ediyorum, orada -Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi değil o iş- Atatürk değil de sade Erdoğan olsaydı, bu şekilde de bir saygısızlık olsaydı, şerefimle temin ediyorum, Cumhuriyet Halk Partisinin tepkisi aynı olurdu. Bir lafın tamamını dinlemeden, anlamadan, bir paragraftan bir cümleyi çekip buradan polemik üretmek isteniyorsa biz bunu severiz, yaparız; gerek yok.
İlhan Kesici kendisi cevabını verir -arattırıyorum- gelecek, anlayışını söyleyecek ama Cumhuriyet Halk Partisinin anlayışını ben size söyleyeyim: 15 Temmuz, adi, aşağılık, alçak bir Fetullah Gülen darbesidir. Bu, Cumhuriyet Halk Partisinin görüşüdür. Ancak madem öyle, Fetullah Gülen cemaatinden bir FETÖ üretilmesinde de bu ülkede herkesten çok, AK PARTİ'nin dahli vardır.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)