| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 16.11.2017 |
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Değerli Başkan, sevgili arkadaşlar, salonda bulunan bütün arkadaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Galiba acele etmemin bir nedeni vardı, ilk defa torbadan iyice bir düzenleme çıkıyor. Bu düzenleme örgütlenmeye ilişkin bir düzenleme ve benden önce konuşan MHP'li arkadaşımın ayrıntısıyla ifade ettiği gibi, optisyenlerin kendilerinin bir meslek örgütü olmasına, bir odalarının olmasına ve daha sonra bu odanın da bir birlik olmasına olanak sağlayan bir düzenleme. Demek ki arada bir piyangodan çıkar gibi torbadan iyi şeyler de çıkabiliyor. Herhâlde bunu paylaşma isteğiydi benim aceleciliğimin asıl nedeni, yoksa burada uzun zaman kalmak, uzun zaman konuşmak ve sonuç almak için konuşmak elbette ki tercih ettiğim bir yoldur.
Değerli arkadaşlar, şimdi, biz, güzel bir şey yapıyoruz, meslek odalarının oluşması konusunda gözlükçülere uygun, onların istemlerine uygun, onların kendi derneklerinin verdiği önerilere uygun bir düzenleme, bir örgütlenmenin yolunu açıyoruz. Ama aynı zamanda biz ne yapıyoruz? OHAL gerekçe göstererek çok sayıda kurulmuş olan örgütlerimizi kapatıyoruz, onlar hakkında herhangi bir soruşturma açmaksızın kapatıyoruz. Yani yaptığımız iş, demokratik hakların geliştirilmesi yolunda herhangi bir katkı, bir adımlık bir katkı sağlıyorsa yüz adımlık geriye doğru gidiyoruz ve bu, bizim önümüzdeki süreci son derece tehlikeli bir hâle getiriyor.
Şimdi, biraz önce arkadaşlarımızın atıf yaptığı bir konuya, bu, böyle, demokrasiden vazgeçmenin, hukuktan uzaklaşmanın bizi nereye doğru götüreceği konusundaki yakınmaları da bugün burada bu konuya bağlı olarak sizinle paylaşmak isterim. İlginç bir karar verdi Anayasa Mahkemesi bugün. Aynı Anayasa Mahkemesi, tamamen benzer konuda 2013 yılında Sayın Haberal ve Balbay'la ilgili çok farklı bir karar vermişti, demişti ki: "Siyasetçiler kendilerini temsil etmekle kalmazlar, seçmenlerini temsil ederler. Anayasa'nın kendisine vermiş olduğu 67'nci maddeden kaynaklanan hakları yani temsil hakları onları koruyucu haklardır, nitekim dokunulmazlık da bunun devamı olan bir durumdur. Bu tür kişilerin, siyasi kişilerin tutuklu kalmaları hem Anayasa'ya hem uluslararası sözleşmelere aykırıdır." diye son derece olumlu bir karar vermiş ve bu 2 tutuklu vekil arkadaşımızın salınmasına olanak sağlayan bir karar oluşturmuştu. Şimdi, bugün, bu sabah yeni bir kararla karşılaştık. Mardin Vekilimiz Sayın Yıldırım'la ilgili, HDP Vekili Sayın Yıldırım'la ilgili bir kararla karşılaştık ve bu karar, basında yer alan bilgilere göre şu sebeplerle... "Tutuklanma hukukidir. İfade özgürlüğü ihlal edilmemektedir. Siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlal edilmemektedir. Soruşturma dosyasına erişimleri konusunda da bir sorunları yoktur. Biz bunu inceledik ve bu iddiaları dayanaktan yoksun bulduk." diyerek reddettiler.
Şimdi, değerli arkadaşlar, hepimizin gören bir gözü ve işiten bir kulağı var. Hepimiz biliyoruz ki tutuklu bir insan siyasi faaliyetini yürütemez. Onu seçmişsiniz, seçerek getirmişsiniz; hakkında kesin bir hüküm yoksa yani onun vekilliğinin düşürülmesine neden olacak herhangi bir hüküm kurulmamışsa, kesinleşmiş bir hüküm kurulmamışsa onu siz siyasi faaliyetten alıkoyamazsınız. Bu konuda sayısız, uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de kararları vardır. Ne yapmış, nasıl incelemiş, bu konuda Anayasa Mahkemesi bu dört hususu nerede incelemiş ve sonuca varmış; hepimizin gördüğü siyasi faaliyetini yapamaz, ifade özgürlüğünü kullanamaz, hatta kendi dosyalarıyla ilgili bilgi almaktan dahi yoksundur konusunda nasıl bir inceleme yapmış, bunu gerekçeli kararda görmeyi umut ediyorum ama göremeyeceğimi düşünüyorum.
Diğer bir konu ise "Tutuklulukla ilgili iç hukuk yolları tüketilmemiş." deniliyor. Değerli arkadaşlar, bu karar gerçekten hukuksuz bir karardır, Anayasa Mahkemesinin kendi kararlarına uyma zorunluluğu vardır; OHAL koşullarında hangi iç hukuk yolunun tüketilmesine olanak verilmektedir ki bu vekiller kendi haklarını arayabilsinler.
Evet, gözlükçüler için iyi bir gün bugün ama siz siyasetçiler için, yarın başına nelerin geleceğini bilmediğimiz siyasetçiler için kötü bir gündür.
Teşekkür ederim. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)