| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 16.11.2017 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun tasarısının 77'nci maddesine ilişkin vermiş olduğumuz önerge üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu maddede yapılması öngörülen değişiklikle Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nun gelirleri artırılmaktadır. Bu maddeyle, içeriği bilinmeyen ancak âdeta bir kara delik gibi bütçeleri emen Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nun daha da büyütülmesi planlanmakta ve sadece gelir vergisinden bu fona ayrılan pay yüzde 3,5'tan yüzde 6'ya yükseltilmektedir. Yine Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nun toplam motorlu taşıtlar vergisinden yüzde 20, veraset ve intikal vergisinden yüzde 25 pay alması planlanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nun aldığı pay çarpıcı oranlarda artırılırken Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun aldığı pay ise değişmemekte ve yüzde 2,8 oranında bırakılmaktadır. Böylece savunma sanayisinin gelirlerini artırmak adı altında birçok farklı vergi kaleminde fahiş zamlara gidilmekte ve aslında halklarımız daha da fakirleştirilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkelerin gerek kendi iç güvenliğini sağlama gerekse dışarıdan gelebilecek tehditler karşısında caydırıcı bir dış savunma mekanizması kurma çabası günümüzde kapitalist ulus devletlerin temel bir düsturu hâlini almıştır. Tabii bu algı, ülkelerin bütçelerinin önemli bir kısmını silaha yatırmalarını meşrulaştırmaya çalışan kısır bir döngüye dönüşmüştür. Kısır bir döngüdür çünkü silahlanma konusunda ülkeler arasında yıkıcı bir yarış sürüp gitmektedir.
Değerli milletvekilleri, savunma ve güvenlik refleksi hemen hemen her canlı türünde olduğu gibi elbette insanda da bulunmaktadır. Eleştirdiğimiz nokta kuşkusuz bu değildir, eleştirdiğimiz nokta insanlığın silah teknolojisine ayırdığı kaynakların korkunç düzeylerde büyümesi ve öte yandan, bu silah teknolojilerinin bizatihi yaşamı ve yaşam alanlarını tehdit ediyor oluşudur. Şu bir gerçektir ki hiçbir savunma teknolojisi savaşları ve çatışmaları ortadan kaldırmadığı gibi, daha büyük can kayıplarının yaşandığı, daha büyük çevre katliamlarının yaşandığı devasa savaşların da sebebi hâline gelmektedir. Savaş riskini artıran, içte ve dışta güvenlik ortamını büyük oranda tehlikeye düşüren temel nedenlerden birisi de hiç şüphesiz sınırsız kâr hırsıyla hareket eden kapitalist, tekçi ve antidemokratik ulus devlet anlayışlarıdır.
Değerli milletvekilleri, ülke içi barışı tesis edebilmek, hukukun üstünlüğünü mümkün kılabilmek, temel insan hak ve özgürlükleri bağlamında eşit yurttaşlığı yaşanabilir kılmak, ülkenin üretim gücü olan işçiler bakımından güvenli ve emeğin karşılığının alınabildiği bir ekonomik mekanizmayı hayata geçirebilmek, kısaca, yaşamın her alanında güçlü bir demokrasiyi inşa etme yolunda ilerlemek aslında en sağlam iç güvenlik politikası olacaktır. Ülkenin iç güvenliği dediğimizde aklımıza sadece kolluk güçlerinin çoğaltılması veya silah ve mühimmat çeşitliliğinin arttırılması geliyorsa aslında vahim bir tabloyla karşı karşıyayız demektir.
Değerli milletvekilleri, bugün Türkiye'nin iç güvenlik sorunundan ziyade aslında iç barış sorunu vardır, demokrasi sorunu vardır, eşit yurttaşlık sorunu vardır, adalet sorunu vardır, inanç hürriyeti sorunu vardır, işçilerin sosyal güvenlik sorunu vardır.
Bakınız, geçtiğimiz günlerde Türkiye'de Kayıt Dışı İstihdam Raporu yayımlandı. Bu rapora göre, istihdam edilen her 100 kişiden 35'i, kadınların yarıya yakını, 1 milyon 800 bin genç kayıt dışı istihdam ediliyor. 65 yaş üstü çalışanların yüzde 84'ü, yarı zamanlı çalışan her 10 kişiden 8'i ve küçük işletmelerdeki istihdamın yarıdan fazlası kayıt dışı. Bu verilerden hareketle, Maliye Bakanlığı kayıt dışı işçi çalıştırmanın bütçeye verdiği zararı hesaplamalı ve bunu gidermeye dönük anlamlı politikalar üretmelidir yoksa vergi zamlarını artırıp bu zamlardan elde edilecek gelirleri de daha fazla silah satın almak için harcamanın ne ülkemize ne yurttaşlarımıza bir faydası olacağını ve hatta büyük zararlar getirebileceğini düşünüyor, bu duygularla tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)