GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:15.11.2017

MİTHAT SANCAR (Mardin) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; torba yasa tasarısının 57'nci maddesi olumlu bir düzenleme içeriyor, İşsizlik Sigortası Kanunu'nun ek 3'üncü maddesinde değişiklik öngörüyor. Değişikliğin ilgili olduğu konu da tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden sayılan mesleklerin icrası için yeterlilik belgesi ve sınav gerekliliğiyle ilgili süreleri uzatması, ayrıca bu belgeye erişimin ve sınava girişin kolaylaştırılması ve masraflarının da İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamındaki fondan karşılanmasıdır.

Bunlar elbette olumlu ama konu bu tedbirlerle çözülebilecek bir mesele değil. İş güvenliği ve işçi sağlığı alanında yaşanan devasa sorunların bunlarla, bu tür düzenlemelerle çözülmesi de imkân dâhilinde görünmüyor. Elbette bu tür bir düzenleme yapılsın ama Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği tablosuna baktığımızda, yapılması gerekenlerin çok daha köklü, çok daha kapsamlı düzenlemeler ve tedbirler olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Sadece son bir yıldaki, daha doğrusu 2017 yılı içindeki iş cinayetlerine bakarsak 2017 yılının Ekim ayında 182 kişi -tespit edilebilen- ölmüş, ilk on ayda da 1.683 kişi. Bilerek "iş kazası" demiyorum, bunlar iş kazası değil. Kaza, önlenmesi için gerekli tedbirler alındığı hâlde önüne geçilemeyen olay demektir. "Cinayet" tabirinin çok daha uygun kaçtığı bir tabloyu ifade ediyor anlattığım tablo.

Bakın, son on beş yılda yani AKP'nin iktidara geldiği 2002'den bu yana tespit edilebilen iş cinayetinde ölüm sayısı tam 20 bin. Bu çok yüksek bir rakam değerli arkadaşlar. Bunlar tespit edilebilen rakamlar. Şu an, Türkiye iş cinayetleri konusunda Avrupa 1'incisi. Peki, nereden kaynaklanıyor bütün bu iş cinayetleri? Bunlar kader değil, bunlar kaza değil, gerekli tedbirler alınmadığı için yaşanan acı ölümlerdir.

Evet, bunların önlenmemesinin sebepleri göz önüne alındığında ilk dikkat çeken şey, iş güvenliği ve işçi sağlığı için harcanması gereken paraların denetlenmesindeki zayıflık ve eksikliktir. Yani işverenlerin iş güvenliğini ve işçi sağlığını sağlamak zorunda oldukları konularda yeterince denetim olmamasından kaynaklanan büyük kazalar ve cinayetler burada bu tabloyu iyice karartıyor.

Bunun dışında, tabii, 4857 sayılı İş Kanunu, hemen iktidara gelir gelmez AKP tarafından çıkarılmıştı. Burada, taşeron çalıştırma başta olmak üzere, esnek ve güvencesiz çalıştırma yasal hâle getirilmişti ve kiralık işçi uygulaması da yakın zamanda kabul edildi. Bütün bunlar iş sağlığı ve işçi güvenliğiyle ilgili tedbirlerin alınmasını iyice zorlaştırıyor.

Olağanüstü hâl başlı başına işçi sağlığını ve iş güvenliğini tehdit eden bir faktör hâline gelmiştir. Evet, olağanüstü hâlin uygulandığı şu bir buçuk yıla yakın zaman içinde iş cinayetlerinde ölüm oranı yüzde 10 artmıştır. Neden? Çünkü bu cinayetlerin sebeplerini dile getirmek isteyen işçiler, işçi örgütleri çeşitli yasaklarla karşılaşıyorlar. Ayrıca, grevler de bu konuda önemli bir mücadele aracıdır; grevler yasaklanıyor, işçinin sesi ve mücadele silahları elinden alınıyor.

İş cinayetlerinin en yüksek olduğu sektörlerin başında inşaat sektörü geliyor. Bu da tesadüf değil. Bakın, inşaat sektörü, son on beş yılda yani AKP'nin iktidarı döneminde en fazla büyüyen sektördür. İnşaat sektörünün son on beş yılda hem ekonomi içerisindeki hem de istihdam kapsamındaki payı çok büyük bir artış göstermiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİTHAT SANCAR (Devamla) - Tamamlamama izin verir misiniz.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Sancar.

MİTHAT SANCAR (Devamla) - Evet, ekonominin lokomotifi diye sunuluyor. Bu sektörde kentsel dönüşüm ve afet yasasıyla getirilen düzenlemelerin de çok önemli bir yeri olduğunu hatırlatalım. Eğer bir sektör bu kadar çok büyüyorsa ve bu sektörde aynı zamanda iş cinayetleri hızla sürekli katlanarak artıyorsa ortada çok büyük bir sorun vardır. Demek ki bu sektörde bu kârlar işçilerin sağlığı, güvenliği ve hayatı pahasına elde ediliyor. O nedenle, eğer gerçekten işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ciddi bir adım atmak istiyorsanız emeğe saygı, doğaya saygı, sosyal adalet ilkelerini esas alan kapsamlı bir düzenleme paketine ihtiyacımız vardır.

Saygılarımla efendim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Sancar.