GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:14.11.2017

ZÜLFİKAR İNÖNÜ TÜMER (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 49'uncu maddesinde yapılmak istenen değişiklikle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum.

Sözlerime başlamadan önce, son olarak Şırnak'ta meydana gelen faciada hayatını kaybeden 8 maden emekçisi olmak üzere Siirt'te, Ermenek'te, Soma'da, Zonguldak'ta, Elbistan'da, Kemalpaşa'da, Dursunbeyli'de, Gediz'de ve şu anda adını anımsayamadığımız onlarca faciada yaşamını kaybeden binlerce maden emekçisini saygıyla anıyorum.

Değerli arkadaşlar, Maden Kanunu'nda yapılan değişiklikle Türkiye Taşkömürü ve Türkiye Kömür İşletmeleri, maden işletme ruhsatı vermede tek yetkili kılınmaktadır. Kömür İşletmeleri ve Taşkömürü kurumlarına maden ruhsatı verme, işletme, işlettirme ve ihale etme yetkisi verilerek bu kurumların özelleştirilmesinin önü açılmaktadır. Son on beş yılda yürütülen maden, kömür politikası, kömür sektöründe üretimi artırmadığı gibi istihdam edilen işçi sayısını da sürekli olarak azaltmıştır. Üretim açısından kârlı olan Türkiye Kömür İşletmeleri bünyesinde bulunan sahalar yıllar içerisinde özel sektöre devredilmiştir. Hazırlanan tasarıyla, kalan son kömür sahaları da yine özel sektöre ihale edilecektir. 2001 yılı tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, kömür sahalarında çalışan işçi sayısı kamu ve özel sektör olmak üzere toplam 42.857'dir. 2017 Nisan ayı istatistiklerine göre ise çalışan işçi sayısı toplam 34.742 kişidir. Çalışan işçi sayısından da anlaşılacağı üzere, başta üretime ve istihdama hiçbir katkısı olmayan özelleştirme ve madencilik politikalarından bir an önce vazgeçilmelidir.

Saygıdeğer milletvekilleri, yasa tasarısının maden sahalarına ilişkin kanun maddesinde, orman kiralarında dönümün 4 bin ile 5 bin lira arasında değiştiğini görüyoruz. Bu yüksek rakamların makul seviyelere çekilmesi, ağaçlandırma bedelinin on yıllık işletme izni dâhilinde bir defaya mahsus alınması gerekmektedir.

Ayrıca, beş yıllık dönemde, üretimin en az olduğu herhangi üç yılında yaptığı toplam üretim miktarı projede beyan edilen bir yıllık üretim miktarının yüzde 30'undan az olması durumunda, ruhsat sahiplerine 50 bin Türk lirası idari para cezası verileceği öngörülmektedir. Bu kapsamda, beş yıl içerisinde iki defa idari para cezası uygulanması hâlinde ruhsat iptal edilmektedir. Ruhsat iptalinin yerine ceza artırma yöntemine gidilebilir.

İhtisaslaşmış devlet kuruluşları ile bunların bağlı ortaklıklarına devredilen maden sahaları, bu kuruluşlar ve bunların bağlı ortaklıkları ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından ihale edilecek maden sahaları için, işletme izni düzenlendiği tarihten başlamak üzere ilk on yıl, 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında ağaçlandırma bedelleri hariç, herhangi bir bedel alınmamasına karşılık, bu kapsam dışındaki sahalardan arazi bedeli üzerinden yüzde 50'sinin alınması haksız rekabeti de beraberinde getirecektir.

Değerli milletvekilleri, yapılan tüm çalışmalara ve ihtiyaca rağmen, dünyada ve ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları can almaya, sakat bırakmaya devam etmektedir. Çalışan işçi sayısına göre ölüm oranı, ülkelerin gelişmişlik derecesiyle ters orantılı biçimde değişmektedir. Ülkemizde, her sabah evinden işine giden anne ve babalardan 4'ü akşam evine dönememekte, her yıl ortalama 1.700'ün üzerinde insanımız iş kazalarında yaşamını kaybetmektedir. Maden sektörü incelediğinde ise her yıl ortalama, büyük facialar hariç, 65-70 maden emekçisinin yaşamını kaybettiğini görmekteyiz.

Türkiye, kömür madenlerinde üretilen enerji birimi başına gerçekleşen ölüm olayları bakımından dünyanın en önde gelen ülkesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kazaların asıl nedeni, tüm dünyada emekçiler aleyhine geliştirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, kuralsızlaştırma, esnekleştirme ve denetimsizleştirme olarak adlandırdığımız küresel politikalardır. Üretim ve çalışma yaşamında emekçiler aleyhine olan düzenlemeler, emeği maliyet olarak gören, üretimi mühendislik bilimi ve tekniğine göre yapmayan anlayıştır. Bu nedenlerle yaşadığımız iş kazası görünümüne dayalı ölümlere "iş cinayeti" diyoruz.

Madencilik Kanunu bu hâliyle sektörün ihtiyaçlarına çözüm üretmeyen, teknik hatalarla dolu bir kanundur. Sektör her geçen gün küçülmekte, işsizlik, geleceksizlik ve güvencesizlik de artmaktadır. Riskli ve tehlikeli bir sektör olan madenciliğin bilgi birikimi ve deneyim gerektirmesi nedeniyle, sektörde özelleştirmelere son verilmelidir. Sektörde ekonomik nedenlerle yapılan taşeronluk yasaklanmalıdır.

Maden facialarının yaşanmaması ümidiyle hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)