GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:14.11.2017

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, tasarının 45'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

İktidar, bundan yedi yıl önce, bundan tamı tamına yedi yıl önce "Bir çağ kapatıyoruz, bir çağ açıyoruz." diyerek bir projeyi başlattı. Neydi bu projenin adı? FATİH Projesi. Neyi amaçlıyordu bu FATİH Projesi? Okullardaki teknolojik donanımları artırarak eğitimdeki fırsat eşitliği için adım atmak. Peki, gelmiş olduğumuz noktada yani 2010 yılından bu yana ne hâldeyiz? 2010 yılından bugüne 1,6 milyar TL para harcamışız FATİH Projesi'ne. Peki, okullarda fırsat eşitsizliğinin önüne geçmiş miyiz? Sayın Bakan benden daha güzel açıkladı, dedi ki: "Okullarımız 'nitelikli', 'niteliksiz' diye birbirinden ayrılıyor." Ben bunun üzerine söz söylemiyorum ama altını çizerek bir noktaya daha değinmek istiyorum. Ne yazık ki yapmış olduğunuz düzenlemeler okullarımızı teknolojik donanım anlamında da ön plana çıkaramadı. Bakın, hedefiniz neydi? 10-15 milyon arası öğrenci ve öğretmene bu teknolojik uygulamaları, tabletleri kullandırmak. Hedefin neresindesiniz? Sadece yedi yılda 1,5 milyon öğrenci ve öğretmene ulaşmış durumdasınız. Peki, ne oldu bu tabletlerin akıbeti, biliyor musunuz? Çoğu teknoloji dışı kaldı. Çünkü emin olun, o dağıttığınız tabletlerin hiçbirini, vatandaşın çocuklarına reva gördüğünüz o tabletlerin hiçbirini siz çocuklarınıza kullandırmazsınız, evinizde de yok; bir kısmı bir köşeye atıldı, bir kısmı da -tekrar söylüyorum- güncel teknolojinin dışında kaldı.

Öte yandan, bugüne kadar onlarca bilimsel çalışma yapıldı, akademik çalışmalar ve bunların sonuçlarına baktık. FATİH Projesi'yle öğrencilerimizin başarısı artacağına ne yazık ki azalmış; öğrenci de, öğretmen de memnun değil. Zaten Dünya Ekonomik Forumu'nun yaptığı değerlendirmede de Türkiye eğitim kalitesinde 145 ülke arasında 104'üncü sırada. Yani görüyoruz ki "asrın projesi" diye millete yutturmaya çalıştığınız proje, sadece bir seçim vaadi olarak raflarda kaldı.

Şimdi de milletin aklıyla dalga geçerek diyorsunuz ki: "Vergi istisnası istiyoruz." Siz hiçbir fizibilite çalışması yapmadan bu projeye başlamışsınız. Evdeki hesap çarşıya uymamış, astarı yüzünden pahalıya çıkmış, şimdi diyorsunuz ki: "Vergi istisnası." yani yandaşa kıyak. Nasıl GSM şirketlerinin borcunu sildiyseniz şimdi de bir yandaş tedarikçiye kıyak çekeceksiniz ama yoksulun, işsizin cebinden çıkan paralar artacak.

Diğer taraftan, nasıl FATİH Projesi'nin önünü arkasını düşünmediyseniz tıpkı TEOG ile üniversite sınavına girişte de olduğu gibi bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, kırk akıllı çıkarmaya çalışıyorsunuz. "Acaba bu sınav sistemini nasıl düzenleriz?" Kırk akıllı çalışıyorsunuz, şöyle bir sonuç çıkarıyorsunuz: Yoksulun çocukları ötekileştiriliyor, "Sen mahallende otur, aman mahallenden çıkma, köyünden çıkma." deniyor Anadolu çocuklarına. Soruyoruz Bakana: "Ya, Sayın Bakanım, bu sistem nasıl hayata geçecek? Zaten kırk sekiz gün bizi beklettin, 'Çalışıyoruz üzerinde.' dedin." Diyor ki Bakan sorularımıza: Eğitimde bölgelerin açıklanacağını ve okulların hangisinin nitelikli, hangisinin niteliksiz olduğunun sınavlara bir ay kala açıklanacağını söylüyor. Bu nasıl bir akıldır? Neden bugün açıklamıyor da sınavlara bir ay kala açıklayacağını söylüyor?

Bununla birlikte, meslek liselerini örnek vermek istiyorum. Meslek lisesine gitmek isteyen bir öğrenci mahallesinde meslek lisesi yoksa ne yapacak? Bütün yetki ve becerilerini, bütün müfredatı 60 soruyla nasıl ölçeceksiniz? Lütfen bu sorulara cevap verin ve bırakın ötekileştirmeleri.

Bizde soru çok fakat yeterli zamanımız yok. On beş yıldır sistemi değiştiriyorsunuz fakat görüyoruz ki sistem yapboz tahtasına dönmüş, öğrenciler kobaya dönmüş ama eğitimde bir adım öteye gidemiyoruz, başarı yok. Durun, bir kendinize bakın, deyin ki: "Biz nerede hata yapıyoruz?" Hep "Ben bilirim." demekle olmuyor, "Ben bilirim." demekle olmuyor. Akıl danışmak erdemdir, "Ben bilirim." demek cehalettir.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)