| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN SAMANİ (Antalya) - Değerli arkadaşlar, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Seracılığın sorunlarını konuştuğumuz bu günde Antalya'dan seralarımızı ilgilendiren üzücü bir habere hep beraber şahitlik ettik. Antalya'mızın Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde hortumdan kaynaklı, Kaş ilçemizde ise aşırı yağış ve doludan kaynaklı çok ciddi zarar meydana gelmiştir. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Sayın Başbakanımız ve Antalya Milletvekili olarak bizler tarafından yakinen takip edilmektedir. Valiliğimiz, ilgili kurumlar, Büyükşehir Belediye Başkanlığımız seferber olmuştur. Buradan bir kez daha Antalyalı çiftçilerimize geçmiş olsun diyorum.
Seracılığı konuştuğumuz bugün aslında seracılığın en büyük problemlerinden birisine hep beraber şahitlik etmiş olduk; bu, bazen hortum olarak ortaya çıkıyor. Her türlü meteorolojik olaydan etkilenen bir üretim alanından bahsediyoruz seracılık dediğimiz zaman. Hortumdan, doludan, yağıştan, nemden, sıcaktan, soğuktan, iç kesimlerde kar yükünden; böyle bir uğraşı alanı. Sayın Tarım Bakanımız da yakinen takip ediyor, ilgili açıklamalar yapılıyor, tespit çalışmaları yapılıyor, yarın şekillenecek inşallah.
Tabii, bu arada, seracılığın en büyük problemlerinden birisinin meteorolojik olaylar olduğunu gördükten sonra bir düzeltme yapmak istiyorum: Biraz önce konuşan arkadaşlarımızın hepsi tohuma atıfta bulundu. Eğer biz "Yerli tohum üretimi yok." dersek, Türkiye'de yerli tohum üreten firmalarımıza, taşın altına elini koyan o kardeşlerimize haksızlık ettiğimizi düşünüyorum. Ben seracıyım, üreticiyim, bu mesleğin içinde olan birisiyim. Doğrudur, bundan yirmi yıl önce tohumların büyük çoğunluğu İsrail menşeliydi ama şimdi, Antalya'nın evlatları, bu ülkenin evlatları, farklı illerdeki evlatlar, bizim Antalya'mız da başta olmak üzere birçok tesiste yerli tohum üretebilmektedir.
Aslına bakarsanız değerli milletvekili arkadaşlarım, en büyük problemlerimizden biri sera ürünlerinin, kısacası tarım ürünlerinin savunulması; iktidar muhalefet fark etmez, hep beraber çiftçinin bizden beklediği, en büyük olay budur çünkü konuya vâkıf olmayan insanlar tarafından âdeta sera ürünleri, tarım ürünleri mahkûm edilmekte, işte bunlarda kalıntı, vesaire... Doğru, bundan on beş, yirmi yıl önce yüzde 24'lerde rezidü problemi varken bugün yüzde 1'in altında; Avrupa'dan çok daha iyiyiz. Doğal olarak ürettiğimiz sera ürünlerini ülkemizin insanlarına ulaştırmakta bu mahkûmiyetten dolayı zorluk çekiyoruz. Hep beraber el ele verelim. Asıl çiftçilerimizin ürettiği doğal ürünleri savunmamız gerekiyor, bilgiye ulaşarak savunmamız gerekiyor. Şu anda ülkemizde genel manada 700 bin dekar sera var ve sadece belli bir bölgede değil Antalya, Mersin, Adana başta olmak üzere ülkemizin birçok bölgesinde seracılık yaygın. Bunu daha iyi şartlara nasıl getirebilmeliyiz? Elbette el ele vermeliyiz. Fakat Hükûmetimiz bu konuda gereken bütün çalışmaları bugüne kadar yapmaktadır, bundan sonra da yapmaya devam edecektir diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)