| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 09.11.2017 |
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Vatandaşın cebindeki son birkaç kuruşu da nasıl alabiliriz diye 61 ayrı konuda bir torba yasa yapılmış ve bununla da aslında zenginin daha çok zengin yapıldığı ve bütçedeki o deliklerin tıkanmasına dönük bir çaba var. Bu torba yasayla ilgili eleştirilerimizi, kendi eleştirilerimi bir başka maddeye saklayarak çok önemsediğim bir başka konuda görüşlerimi ifade etmek istiyorum kısaca.
Değerli arkadaşlar, hep beraber, bence, milletvekilleri tutuklanmış bir Parlamentoda görev yapıyor olmanın üzüntüsünü ve hatta utancını yaşamak durumundayız diye düşünüyorum. Sevgili Enis Berberoğlu -beni affetsin- onun şu andaki tutsaklığı -tutsaklık diyorum çünkü bunu hukuki anlamda tutukluluk olarak değerlendirmek mümkün değil- ciddi bir konudur, ağır bir konudur, espri kaldıracak bir konu değildir ama mahkemelerin verdiği kararlara baktığım zaman bir hukukçu olarak Tom ve Jerry çizgi filmlerini anımsıyorum. Bakınız, Tom ve Jerry'de -anımsarsınız- bir bomba vardır, bombanın pimi çekilmiştir, hepsi birbirine atar. İşte bu mahkemeler de bu şekilde arkadaşlar. Bölge adliye mahkemesi bir karar veriyor, diyor ki: "Delillerin hiçbiri sübuta işaret etmiyor. Burada casusluk suçu yok, bilgiler ifşa edilmiş." O hâlde niye esasına girip de değerlendirme yapmıyorsun CMK'nın önerdiği şekilde? Yapmıyor çünkü korkuyor. Çünkü biliyor ki saray bu davayla yakından ilgileniyor ve oradan bir işaret gelmemiş. Peki bunu dedin, o hâlde, suç olmadığına göre tutukluluğun kaldırılmasını niye talep etmiyorsun? Edemezsin çünkü gözün sarayda. Yolluyorsun ağır ceza mahkemesine. Ağır ceza mahkemesi ne yapıyor; hemen görmesi gerekirken ve orada tutukluluğun bitirilmesi kararını vermesi gerekirken ne yapıyor? Bu sefer, kanunun aksine, kanunun aleyhine tekrar bu dosyayı istinaf mahkemesine iade ediyor. Üstelik iade ederken de diyor ki: "Senin böyle bir bozma yetkin yoktur, bozma kararı veremezsin." Açıkça kanunun açık hükmünü ortadan kaldırıyor ve görmezden geliyor. Değerli arkadaşlar, bu ağır ceza mahkemesi bu cesareti nereden alıyor; sorulması gereken soru budur.
Bakınız, o karardan bir cümle okuyacağım, sizin de şaşıracağınızı umuyorum, hukuk bilenler açısından en azından; gülümseyen grup başkan vekiline de söyleyeyim. Bakın, diyorlar ki o hâkimler: "Yargıtay temyiz denetiminde dahi direnme hakkı varken istinaf aşamasında bunun kabul edilmemesi istinaf mahkemesine Yargıtayda dahi olmayan güç ve yetkiyi sağlamış olacaktır." Kim sağladı? Bu yüce Meclis sağladı, biz sağladık arkadaşlar.
Bakın, bir ağır ceza mahkemesi bir kanun hakkında "Beğenmiyorum." diyor ve diyor ki: "İstinaf mahkemesine karşı ben direnebilirim, kanunda yok ama ben direnebilirim çünkü bunlar zaten Yargıtayda dahi olmayan bir yetkiyi kullanıyorlar." Ama bu yetkiyi kim verdi? Biz verdik. Bunlar bu cesareti nereden alıyorlar? İşte, nereden aldıklarını... Biz öğreniyoruz ki 2016'nın Aralık ayında, 27 ağır ceza mahkemesi reisi birleşmişler, demişler ki: "Bu istinaf çok oluyor. Bu istinaf o kadar çok oluyor ki, bizim kararlarımızı öylesine bozuyor ki, hatta bazen görevi kötüye kullanma sınırına geliyor ki bizim bu işe bir tedbir almamız gerekiyor." Ve o günün Adalet Bakanı, bunu görmesi gereken ve burada gereğini yapması gereken Adalet Bakanı âdeta oradaki paralel yargı yapılanmasına destek verir mahiyette bunu görmezden geliyor.
Değerli arkadaşlar, Adalet Bakanının bu konunun üzerinde durması gerekiyor. Bölge adliye mahkemesi görevini yapıyor, eksik yapmışsa tamamını yapacaktır; yapması gereken, dosyanın esasına girmektir ve bir an önce bu siyasi tutsaklığın bitirilmesidir. Ama, bu aşamaya gelene kadar da yargıdaki bu çok başlılık, yargıdaki bu yarılmışlık ve hatta bu yargıdaki, ağır ceza mahkemelerindeki, çoğunun da aslında deneyimsiz olduğunu bildiğimiz yargıçların durumlarının da mutlaka mercek altına alınması gerekiyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yeni bir tarikat yapılandırması var.
MURAT EMİR (Devamla) - Burada yeni bir yargı yapılanması var ve bu yeni atanan genç yargıçlar üzerinden yapılıyor; yeni bir yargı yaratılıyor, yeni bir paralel yargı yaratılıyor ve bu yeni yaratılan paralel yargı da, fütursuzca, bakın, böyle cümleleri dahi kararlarına yazmaktan çekinmiyorlar. Bu konu önemlidir, bu konu herkesin dikkat etmesi gereken, başta da Adalet Bakanının dikkat etmesi gereken ve gelip burada açıklaması gereken önemli bir konudur diyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)