| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 07.11.2017 |
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine her zamanki gibi bir torba yasayla karşı karşıyayız. Hükûmetin öteden beri uyguladığı yöntemlerden biri, farklı yasaları değiştirmek adına, çeşitli kanunlarda değişiklik yapmak adına birtakım olumlu değişikliklerin yanında halkın aleyhine yüzlerce değişikliği bir torbaya doldurup huzurumuza getirmektir. Bu torba yasa da esas itibarıyla halkın yükünü artıran ek vergiler getiren bir torba yasa. Yaptığımız tespite göre 37 milyar Türk lirası ek vergi getiriliyor bu torba yasayla, ki eski rakamla 37 katrilyon bir ek vergi getiriliyor. Peki, bu vergi kimin sırtına yükleniyor? Fakirin, fukaranın, çalışanın, emekçinin, emeklinin ve orta gelir düzeyine sahip esnafın sırtına yükleniyor ama büyük holdingler yine bu torba yasayla vergi affından istifade edip milyarlarca ya da eski rakamla katrilyonlarca lira vergiyi ödemekten kurtulmuş oluyor.
Şimdi, AKP iktidarı on beş yıl boyunca uyguladığı ekonomik politikalarla har vurup harman savururken bütün açıklarını dönüp dolaşıp tıpkı Kemal Sunal'ın filmindeki Mazlum misali her sıkıştığında "Çağırın Mazlum'u." yani halkın sırtına dönüp her seferinde halkı dövmeye çalışıyor.
Bakın, burada bir yasa tasarısı görüşüyoruz ve günlerdir medyada yer alan "offshore" hesapları var Başbakanın yakınlarıyla ilgili, bakanların yakınlarıyla ilgili. Peki, bu "offshore" hesapları, bu vergi cennetinden istifade eden bu Türk şirketler ya da millî ve yerli şirketler, nasıl bu imkânı buldu? Geçen gün, yanılmıyorsam, Başbakan: "Bu durumda yasal bir engel, bir soruşturma konusu varsa ilgili yargıya gidilsin." dedi. Evet, var ve bu suçu bizatihi Hükûmetin kendisi işliyor. Bakın, ben size kanunu söyleyeyim. 2006'da kabul edilen Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin (7)'nci fıkrası, tam da bugün "offshore" hesaplarıyla ilgili yurt dışına para kaçıran şirketlere ilişkin bir düzenleme. Nedir o düzenleme? O düzenleme açık bir şekilde şunu öngörüyor, tekrar ediyorum Sayın Bakan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin (7)'nci fıkrası -bu fıkra açıkça ne diyor- Bakanlar Kuruluna bir yetki veriyor, yetki şu: Halk arasındaki ya da medyadaki deyimle vergi cenneti olarak ifade edilen ülkelerin Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilip bir liste hâlinde yayımlanmasını öngörüyor. Yani bu şu demektir: Eğer on bir yıl önce çıkarılan bu yasa gereği, bu madde gereği Hükûmetiniz vergi kaçakçılığına, vergi kaçırmaya sebep olan ülkeleri tespit etmiş olsaydı -ki bunun içinde hiç şüphesiz Malta da olacaktı- Malta benzeri onlarca "offshore" hesapları üzerinden vergi cennetine dönüşen ülkelerin listesi olmuş olsaydı bugün bu medya konusu, işte, Başbakanın çocuklarının, yakınlarının, Bakan Albayrak'ın -o da bugün medyaya yansıdı- ve ağabeyinin şirketleri Malta'da olmamış olacaktı.
Ne diyor (7)'nci fıkra? Bakın, çok açık, (7)'nci fıkra diyor ki: "Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesiyle aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılır." Şimdi soruyorum size: Tespit edilen bu şirketlere siz de yüzde 30 oranında vergi tahakkuk ettirecek misiniz? Yani Başbakanın çocuklarının ve Bakan Albayrak'ın ve abisinin şirketlerinin Malta'daki faaliyetlerine yüzde 30 üzerinden bu kanun gereği, kanunun gereğini yapacak mısınız? Yüzde 30 vergi kesintisi yapacak mısınız diye soruyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)