Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 18 |
Tarih: | 07.11.2017 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu maddenin tasarıdan çıkarılmasını, esasen birbiriyle bağlantılı olan ilk 3 maddenin tasarı metninden çıkarılmasını gerekli görüyoruz.
Tasarının Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan görüşmeleri esnasında büyük uğraşılar vererek defalarca ve ısrarla sorduğumuz sorularla âdeta söke söke aldığımız bilgiler üzerinden tespitlerimizi paylaşmak istiyorum.
Bir defa, konuya dair tüm bilgilerin doğru ve şeffaf bir şekilde paylaşılmamasının da yoğun tartışmalara neden olduğu açıktır. Konu, 406 sayılı Kanun ve işletmecilerle imzalanan imtiyaz sözleşmelerine istinaden hazine payı, evrensel hizmet katkı payı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu masraflarına katkı payı uygulamasında oluşan ihtilaflı durumdaki alacaklardır.
Sadece 3 firmaya ait olan alacakların 345 milyon lira anapara, 322 milyon lira faizi olmak üzere toplam 667 milyon lira olduğu ifade edilmiştir. 345 milyon anapara üzerinden sözleşme uyarınca 3 kat cezai şart uygulanmakta olup 1,1 milyar lira cezai şart ve onun 378 milyon lira faiziyle birlikte toplam alacağın 2,2 milyar lira düzeyinde olduğu açıklanmıştır. Ancak söz konusu alacak tutarı incelemesi yapılabilen yıllara ilişkin olup bir firma için 2011, diğer bir firma için 2013 yılına kadar incelemelerin yapıldığı ifade edilmiştir. Dolayısıyla henüz incelenip rapora bağlanmamış altı yıla kadar varan dönem bulunmaktadır.
Tasarıda söz konusu alacakların yeniden yapılandırılmaları öngörülmektedir. Maliye Bakanlığı tarafından Komisyona sunulan etki analizine ilişkin tabloda 2'nci maddenin toplam bütçeye yükünün 1,3 milyar lira olacağı belirtilmiştir. Ancak incelemesi devam eden ya da henüz başlanmamış dönemler için kıyaslama yoluyla belirlenecek oran uygulanarak bulunacak tutara yapılandırma hükümlerinin uygulanması düzenlenmekte olup net bir bilgi verilmemekle birlikte, incelenmesi yapılmayan dönemler için belirlenecek tutar ilave edildiğinde madde kapsamındaki alacağın büyüklüğü faizleriyle birlikte 4-4,5 milyar liraya ulaşabilecektir.
Komisyon zabıtlarına geçen bilgilere göre, iki sözleşme çeşidi olduğu, ihtilaflarda 2G'ler için tahkim, 3G'ler için ise Danıştayın kararlaştırıldığı, 2009 yılından sonra açılan tahkim davalarının 19 adet olduğu ve bunlardan 4 tanesinin Hazine lehine sonuçlandığı ve Yargıtay aşamasında olduğu ifade edilmiştir.
Diğer taraftan, idari yargıda Hazine Müsteşarlığının taraf olduğu 24 davadan sadece 1 tanesinin sonuçlandığı ama Danıştay İdari Dava Dairelerinde olduğu ve henüz kesinleşmediği, bunda da kısmen kabul, kısmen ret olduğu açıklanmıştır.
Sonuç itibarıyla yapılan düzenlemeye ilişkin görüşlerimiz şöyledir:
Özellikle sözleşme hükümlerinde kanunla değişikliğe gidilmesi uygun değil.
İkinci olarak, yapılandırma konusu yapılan alacaklar özel hukuk hükümlerinden doğmaktadır ve bugüne kadar kamu alacaklarının yapılandırılması konusunda defalarca çıkarılan kanunların kapsamına bu alacaklar hiç alınmamıştır. Bahse konu alacaklar 406 sayılı Kanun ve imtiyaz sözleşmesi hükümlerine göre Hazine Müsteşarlığı denetim elemanlarınca yapılan incelemeler sonucu hazırlanan raporlarla ortaya çıkarılmıştır. Bu raporlar bizlerle maalesef paylaşılmamıştır. Söz konusu alacaklara dair davalara bakıldığında Hazine lehine kararların bulunduğu verilen bilgilerden anlaşılmaktadır. Hâl böyleyken ve bir yandan da bu tasarıyla vergilerde yüksek oranda artışa gidilerken diğer yanda Hükûmetin iyimser tahminlerine göre 1,3 milyar lira, yapılan hesaplamaya göre ise 4 milyar lirayı ulaşan tutara ulaşabilecek ve sadece 3 şirkete ait kamu alacağının silinmesini içeren bir düzenleme yapılması vicdanları sızlatmakta, tasarının gerekçesi ve ruhunu da aykırılık teşkil etmektedir. Bu itibarla madde tasarıdan çıkarılmalıdır.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)