| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 02.11.2017 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.
Öncelikle, şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Şehit ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun.
Değerli milletvekilleri, 125 asıl ve 2 geçici maddeden oluşan bu tasarı, 63 ayrı kanun ve kanun hükmünde kararnamenin çeşitli maddelerinde değişiklikler yapmaktadır. Tasarıda her şey var ama vatandaş yoktur. Milyonların umutla beklediği düzenlemeler, maalesef, yoktur. 127 madde içinde doğrudan vatandaşa hitap eden madde sayısı parmakla sayılabilecek kadardır. Tasarıda Milliyetçi Hareket Partisi olarak muhalefet ettiğimiz madde sayısı da azdır, bazılarına şimdi değineceğim.
Tasarıda Zonguldak için hayati önemi bulunan ve Zonguldak ekonomisinin can damarı olan taş kömürü konusunda Zonguldaklının fikri bile sorulmaksızın düzenleme yapılmaktadır. Düzenlemede Türkiye Kömür İşletmeleri ve Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait maden ruhsatları bölünerek yeni ruhsat talep etme ve bu ruhsatları ihale etme yetkisi verilmektedir. Yani, ruhsat sahası parçalara bölünüp satılabilecektir. Havza madenciliğinden uzaklaşılması ve ruhsatların parçalanması öncelikle iş sağlığı ve güvenliği risklerini artıracak, ayrıca rezervlerin yeterince değerlendirilmemesine yol açacaktır. Taş kömürü işletmeciliğinde risk oranı yüksektir. O nedenle, her önüne gelen bu işletmeciliğin altından kalkamaz. Hâlen sürdürülen redevans usulü ve taşeron şirketler eliyle işletmecilikten beklenen sonucun alınamadığı açıktır. Ölümlü iş kazaları artmış, kaçak ocak çalışmaları önlenememiştir. Zonguldak havzasında milyonlarca ton kömür üretileceği ve binlerce kişi çalıştırılacağı sözleri de hep lafta kalmış, bu sözleri verenler maalesef 1 ton kömür dahi çıkarılmadan ya da hazır kömürü alıp belli bir kâr ettikten sonra orayı bırakıp gitmişlerdir.
Dolayısıyla geçmişte yaşananlar ile konunun ekonomik, sosyal ve teknik boyutları dikkate alınarak, Zonguldak'taki sendika ve diğer sivil toplum kuruluşları ile üniversite, işletmeciler ve Enerji Bakanlığı bir araya gelmek suretiyle bütün ilgili tarafların görüşleri alınmalı ve bölge gerçekleriyle bağdaşacak, taş kömürü üretimine özel bir düzenleme yapılmalıdır. O nedenle, Milliyetçi Hareket Partisi olarak tasarının 51'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını istiyoruz. "Ben yaptım, oldu." anlayışıyla Zonguldak'ın, Zonguldaklının kaderiyle oynanmamalıdır.
Tasarıda geniş kesimlerin vergi yükünü artıracak ağır vergi düzenlemeleri getirilirken bazı sektörlere ve iktisadi faaliyet kollarına vergi indirimi, istisnası ve borçlarına örtülü af getirilmektedir. Bir yandan vergilerde yüksek oranda artışa gidilirken, bir yandan da üç firmaya ait alacağın silinmesini içeren bir düzenleme yapılması vicdanları sızlatmakta, tasarının gerekçesi ve ruhuna da aykırılık teşkil etmektedir. Bu konuda, söz konusu alacakların yeniden yapılandırıldığı gerekçesine sığınılmamalı, özelliği nedeniyle benzer kamu alacaklarıyla birlikte daha önce çıkarılan yapılandırma kanunları kapsamına alınmadığı da dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla, tasarının 2'nci maddesi tasarı metninden çıkarılmalıdır.
Diğer taraftan, tasarıyla sabit telefon görüşmelerinde yüzde 15, cep telefonlarında yüzde 25, data ve internette yüzde 5 olan özel iletişim vergisi oranı yüzde 7,5 olarak tek oranda birleştirilmektedir. Telefon için vergi indirimi olumlu olmakla birlikte, interneti ucuzlatmak lazım gelirken daha pahalı hâle getirmek uygun değildir. Ayrıca, sabit ve cep telefonları görüşmeleri için yapılan vergi indiriminin faturalara yani vatandaşa yansıtılması da sağlanmalıdır.
Tasarıda motorlu taşıtlar vergisinin yüzde 50'ye kadar varan oranlarda artırılması öngörülmektedir. Buna göre motorlu taşıtlar vergisi artış oranı, 31 Aralık 2017 tarihinden önce tescil edilmiş taşıtlarda 1300 cc altındaki taşıtlar için yüzde 15, üstündeki taşıtlar için yüzde 25 olarak belirlenmiş; 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren tescil edilecek taşıtlarda ise motor silindir hacminin yanı sıra katma değer vergisi matrahı olarak belirlenen taşıt değerine göre kademeli olmak üzere yüzde 15 ila yüzde 50 arasında değişen oranları içermektedir. Yüzde 15 yeniden değerleme oranı dikkate alınmasa dahi vergi artış oranının yüksek olduğu ortadadır.
Vergileri artırmak, kayıtlı mükelleflere yeni yükler getirmek yerine ekonominin ihtiyacı olan alanlarda yapısal reformlar hızlı ve kararlı bir şekilde başlatılmalı, vergi reformu hemen gündeme alınmalıdır. Bu çerçevede, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği adaletli bir vergi sistemi tesis edilmelidir. Yine, haksız rekabete ve çalışanların sosyal haklardan yoksun kalmasına yol açan kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı istihdamla mücadelede daha etkili yöntemler benimsenmeli, kamu harcamalarında tasarrufa gidilmeli, israf ve savurganlığın önlenmesi için tedbirler alınmalıdır.
Değerli milletvekilleri, tasarının 16'ncı maddesinde 2017 yılına dair asgari ücretin 1.404 liranın altına düşmemesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Bu yıl eylül ayından itibaren yaşanan düşme sonucu oluşacak kaybın ilave asgari geçim indirimi yoluyla telafi edilmesi öngörülmektedir. Bu düzenlemeyle, ücretlinin bekâr veya evli olmasına ve çocuk sayısına göre belirlenmiş asgari geçim indiriminin amacına ve mantığına uygun olmayan sonuç ortaya çıkmaktadır. Esasen, çalışanlar üzerinde adaletsiz ve ağır vergi yükü bulunmaktadır. Vergi kesintileri nedeniyle çalışanların aylığı yıl içinde aydan aya giderek azalmaktadır. Görüyorsunuz, asgari ücretlinin bile vergi dolayısıyla yıl içinde ücreti azalmaktadır ki bu düzenlemeyi azalmaması için yapıyoruz. Bu durum vergideki adaletsiz yapıyı açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Hükûmet, çalışanların vergi yükünü azaltmak yerine yeniden değerleme oranında artırılması gereken gelir vergisi tarife dilimlerini daha düşük artırıp ya da hiç artırmayarak acımasızca daha fazla vergi kesmektedir. Nitekim, 2017 yılı için yeniden değerleme oranı yüzde 3,83 iken, gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi yüzde 3,17 oranında artırılmış, diğer gelir dilimleri aynı kalmıştır. Bu nedenle çalışanlar daha fazla vergi ödemek zorunda kalmıştır.
Çalışanların vergi yükü mutlaka hafifletilmeli, asgari ücret vergi dışı bırakılmalı ve asgari ücret çalışanlara insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlayabilecek düzeyde olmalıdır. Biliyorsunuz, 2017 yılında asgari ücrete yüzde 7,9 oranında zam verilmiştir. Hükûmetin enflasyon tahmini yüzde 9,5; Merkez Bankasının enflasyon beklentisi ise yüzde 9,8'dir ki bunlar iyimser rakamlar. Buna göre, asgari ücrete yapılan zam enflasyonun altında kalmaktadır. Çalışanlar enflasyona ezdirilmemeli, enflasyon kayıpları telafi edilmelidir.
Çalışanlar ve emekliler geçim sıkıntısı çekmektedir. Motorlu taşıtlar vergisinde yüzde 50'ye varan artış yapan Hükûmet, umarız, çalışanlara ve emeklilere de kesenin ağzını açacaktır. Hiç olmazsa öngördükleri vergi artış ortalaması oranında zam verilmelidir.
Tasarıda, kamuda çalışan taşeron işçilerle ilgili de bir düzenleme bulunmaktadır. 68'inci maddede kamu idarelerince personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılmadan önce çalıştırılacak personel sayısı ile ücret ve diğer mali ödemelere ilişkin tavanların tespiti için de uygun görüş alınması zorunlu kılınmaktadır. Maddenin yıl başında yürürlüğe girmesi öngörülmüş olup yardımcı işlerde taşeron işçisi çalıştırılmasına devam edileceği anlaşılmaktadır. Ne oluyor, taşeron işçileri ketenpereye mi getirilmek isteniyor? Bir defa, Hükûmet 4734 sayılı Kanun'da yetki almasına rağmen hangi işlerin yardımcı iş olduğunu dahi üç yıldır belirleyememiştir. Ayrıca, buradan soruyorum: Taşeron işçilerle ilgili söz vermeyen Başbakan ve bakan kaldı mı acaba? Ne olacak şimdi? Bakınız, Adalet ve Kalkınma Partisinin 22 Mart 2016 TBMM Meclis Grubu Toplantısı'nda o günkü Genel Başkan ve Başbakan aynen şunları söylemiştir: "İster asıl iş olsun ister yardımcı iş olsun dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak inşallah."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Bir dakika ek süre veriyorum Sayın Kalaycı.
Buyurun.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - "Biz söz verdik mi böyle söz verir, icraat yaptık mı böyle icraat yaparız Allah'ın izniyle. Önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunacağımız yasa tasarısıyla kamuda hem asıl işlerde hem de yardımcı işlerde sürekli olarak çalışıp emeklilik hakkını elde etmemiş olanları da kamuya alacağız. Buradan bütün emekçilerimize selam olsun. Onların nasırlı ellerine, terli alınlarına selam olsun. Emekçilerimize hayırlı, mübarek olsun."
E, söz verirken iyisiniz, coşuyorsunuz, icraata gelince öyle kaçmak yok. Ya söz vermeyecektiniz ya da verdiğiniz sözleri tutacaksınız. Taşeron işçileri oyalamayı artık bırakın. Taşeron işçileriyle oyun oynamayı artık bırakın. Sürekli "Çalışıyoruz." diyorsunuz, üç dört yıldır ne çalışmasıdır bu? Konu vergileri artırmaya gelince hiç çalışmıyorsunuz, yüksek oranlara varan vergileri hemen koyuveriyorsunuz. Hükûmet taşeron işçilere verdiği sözü artık tutmalıdır. Bu torba kanun tasarısı görüşmelerinde Genel Kurulda verilecek önergeyle gerekli düzenlemeyi yapabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz burada destek ve katkı vermeye hazırız.
Hayır olsun diyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.