| Konu: | Helal Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 01.11.2017 |
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz yasa Helal Akreditasyon Kurumuyla ilgili bir yasa. Kurumun adının Arapça ve Fransızca kelimelerden oluşmasının garabeti bir yana, içeriği ve amacındaki muallaklık da ilk başta dikkati çekiyor. Niçin böyle bir yasanın çıkmasına ihtiyaç duyuldu? Gerçi gerekçeden de maalesef bu belli değil. İslam ülkeleriyle ticarette bu konuda bir engel mi var, bu da tam olarak ortaya konulmamış. Helal gibi dinî bir kavram ticarete konu ediliyor, bunun sakıncaları nasıl giderilecek? Stabil bir helal kavramı olmaması ve helal kavramının ülkeler arasındaki farklılıkları nasıl gidereceği belli değil.
Değerli arkadaşlarım, helal Arapça bir kelime ve dinsel yönden yasaklanmamış olan, dinin kurallarına aykırı olmayan, dince izin verilen demek. Helal gıdayı anlarım, eczacılık ürünlerini de anlarım ama değerli arkadaşlarım, kusura bakmayın, helal hizmeti ben anlayamadım. Bir hizmetin helal olup olmadığı hangi bilimsel kritere göre belirlenecek? Mesela, hizmet yoluyla personel alımında helal kavramına, ihaleyi alan firmanın yandaş firma olmadığı, ihaleyi yapanlarla veya siyasetçilerle bir akrabalık bağı olmadığı, ihale nedeniyle herhangi bir maddi menfaatin temin edilip edilmediği, ihaleyle ilgili bir rüşvet verilmediği hususları, bunlar dâhil olacak mı? Çalmak, rüşvet almak, yolsuzluk yapmak, adam kayırmak, kandırmak dinen yasak olduğuna göre bu konularda da bir kontrol olacak mı?
AKP iktidarları döneminde maalesef helal ve haram kavramları birbirine karışmıştır. Üye sayısı 36 olan İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsünün helal ürün standartlarının belirlenmesine ve sağlıklı bir belgelendirme sistemine yönelik çalışmalarının geldiği aşama nedir? Bu uluslararası kurumu işlevselleştirmek varken niçin ayrı bir kurum kurulma ihtiyacı ortaya çıkmıştır? Kurumun merkezi neden bakana bırakılıyor? Biraz önce Sayın Bakan bağımsızlıktan, kurumun bağımsızlığından bahsetti ama kurumun merkezine dahi bakan karar veriyor, merkezi neden Ankara'da bulunmuyor? İktidarın bu Ankara takıntısı gördüğümüz kadarıyla devam ediyor.
Danışma Kurulu hantal bir yapıda, birçok katılımcının olması bazı dezavantajları ve riskleri ortaya çıkarabilir. Bağış ve yardımların kurumun bağımsızlığını etkileyeceği açıktır, suistimale tamamen açık bir durumda kalmıştır.
Değerli arkadaşlarım, helal ve haram kavramlarının ticarete konu edilmesi toplumsal kesimler arasındaki ayrımı ve farklı hayat tarzları arasındaki uçurumu daha da netleştirecek ve toplumsal farklılıklar ortaya çıkacaktır. Mesela, bir markete gidildiğinde helal rafından değil de diğer raftan ürün almış olan bir vatandaş haram mı yemiş olacak, günah mı işlemiş olacak? Bu nasıl bir hezeyandır, anlamış değilim.
Değerli arkadaşlar, ürün ve hizmet kalitesi yerine dinî algı üzerinden piyasayı şekillendirme söz konusu olabilecektir. Bu da piyasa ekonomisinin güvenirliğini yitirmesine ve haksız rekabete yol açabilir. Özellikle bakan ve Başbakanın siyasi değerlendirme ve tercihleri bu kurum üzerinde... Özellikle Başkan ve Yönetim Kurulunu kendisinin belirlemesi, hatta Yönetim Kurulu üyelerinden birinin görevine son verebilmesine dahi karar veren bir mekanizmada kesinlikle bağımsızlıktan söz etmek mümkün değildir.
Değerli arkadaşlarım, şu anda Datça'da Kızlan Mahallesi'nde iki ayrı noktada çıkan bir orman yangını var. Şu anda da kuvvetli rüzgârdan dolayı yayılıyor ve iki ayrı noktada farklı zamanlarda çıkmasından da bunun bir kundaklama olma ihtimalinin yüksek olduğu görülüyor. Doğal sit alanlarının kaldırılmasıyla bağlantısının olabileceği şimdiden görülüyor.
Değerli arkadaşlarım, burada Orman Bakanı da hazır varken... Değerli Bakan, Otluk Koyu'nda şu anda bir orman katliamı söz konusu. Orada, Cumhurbaşkanlığı için yapılan yazlık sarayda 4 metre yüksekliğinde devasa duvarlar için binlerce ağaç katlediliyor. Bu konuda herhangi bir yaptırımınız olacak mı, yoksa bu yapının Cumhurbaşkanlığına ait olması sizi engellemekte midir diye soruyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)