| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 26.10.2017 |
CHP GRUBU ADINA MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Oldukça tartışmalı, çekişmeli, şaibeli, antidemokratik, muhtemeldir ki kirli pazarlıklar üzerinden yapılan bir sonuçta Melih Gökçek'in cumartesi günü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından ayrılacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Biz elbette Melih Gökçek'in orada bir dakika bile oturmasına karşıyız ancak millî iradeye saygımız gereği de -ona yapılan da, başkasına yapılan da- antidemokratik her tür uygulamanın da karşısında olacağımızın bilinmesi lazım.
Sayın Gökçek'in cumartesi günü etkili, duygusal ve o yirmi üç yılın hesabını vermek için bir konuşma yapacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Ben de buradan, naçizane, kendisine o konuşmasında bazı noktalara değinmesini tavsiye ediyorum. Mesela, hepimizin bildiği, Ankara'yı nasıl parsel parsel sattığını anlatabilir. Mesela, FETÖ'cü üniversitelere, örneğin Turgut Özal Üniversitesine, örneğin Koza İpek Üniversitesine Ankara'nın en değerli arazilerini nasıl peşkeş çektiğinden başlayabilir anlatmaya. Ankara'nın her köşesinde FETÖ'cü yapıya peşkeş çekilmiş arsalar, binalar olduğundan bahsedebilir. Bunlarla beraber, neredeyse bütün ihalelerin tamamını pazarlık usulüyle niye yaptığını anlatabilir. Yandaşları nasıl zengin ettiğini anlatabilir, anlatmalıdır. Kendisi belediye başkanı olduğu sırada, herhangi bir varlığı olmayan, sıradan, sizin, benim gibi insanların bugün nasıl holding sahibi olduğunu anlatabilir. Ankara'nın asfalt ve kaldırım ihalelerini niye aynı şirketin her defasında aldığından bahsetmesini öneriyoruz, istiyoruz ve bekliyoruz. Kendisinin Ankara'ya nasıl kastettiğini, hizmet etmek yerine nasıl ihanet ettiğini -yani Cumhurbaşkanının da itirafıyla- anlatmakla devam edebilir konuşmasına. Mesela, her defasında kendisini Türkiye'nin en iyi belediye başkanı seçen anket firmasına altı ayda bir, pazarlık usulüyle, harçlık dağıtır gibi usulsüz anket ihalesi verdiğini ve o anketi alan firmanın da üç gün sonra "20 bin kişiyle görüştüm, işte sonuçlar, Melih Gökçek en iyi başkan." dediğini anlatmasını bekliyoruz. Bana göre en önemli anlatması gereken şeylerden birisi de, Gezi olayları sırasında Ethem Sarısülük'ün katledildiği yere "Ankara kahraman polisimizle gurur duyuyor." pankartını niye astırdığını anlatmak zorundadır Ankaralılara.
Tabii, Ankara Ticaret Odasındaki operasyonları, oğlu Osman Gökçek'i zirveye taşıma gayretleri ve anlatamayacağımız daha bir sürü hukuksuz, haksız, antidemokratik, Ankaralıları hiçe sayan ve Ankaralıların kaynaklarını yandaşlara peşkeş çeken bir sürü şeyini anlatmaya tabii vakit yetmiyor.
Size çok kısa, ibretlik bir olayı anlatacağım, çok kısaca: Bakın, Ankara'da "EGO hangarları" dediğimiz, Ulus ile Kızılay arasında 126 dönümlük devasa ve çok değerli bir arazi var. Bu araziyi 2007'de kentsel dönüşüm alanı ilan ediyor, çok güzel, Danıştay iptal ediyor. E, bunun üzerine Danıştay hangi maddeden iptal etti? Belediyeler Kanunu 73'üncü madde. Hemen Belediyeler Kanunu'nun 73'üncü maddesini sizler değiştiriyorsunuz. Bir ay sonra orada tekrar imar çalışmaları başlıyor, tekrar durduruyor yürütmeyi idare mahkemesi, bu sefer o sıkıntıyı da "konut" kelimesini "rezidans" diye değiştirerek aşıyorlar; o da yetmiyor, emsali 4,5 yapıyorlar. Oradan baktığınız zaman, 126 dönüm üzerine, dinî alanları da emsal dışı saydıkları için, bakıyorsunuz ki 700-800 dönüm kapalı alan yapıyorlar. Arkadaşlar, bakın, rakama dikkat edin, Ankara'nın ortasına 700-800 dönüm genişliğinde kapalı alan yapılıyor; işte, bu da, tam da Cumhurbaşkanının dediği deyimle, şehre kastetmektir. İşte bunu da Melih Gökçek yapmıştır. Ama bu değerli arazi için yukarıdaki otorite, saraydaki AKP Genel Başkanı "Dur bir dakika, burası çok değerli, burayı sen yiyemezsin." diyor. Ne olacak? "Burayı TOKİ'ye vereceksin." Nasıl? "500 milyon liraya." TOKİ ne yapıyor? Alıyor, kısa bir süre sonra Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına 600 milyon liraya veriyor. Şimdi, artık o arazi yandaşların eline geçmeye müsait. Onun için ne yapılıyor? Bir ihale yapılıyor, ihale gene pazarlık usulü ve ala ala ihaleyi kim alıyor dersiniz? Pasifik İnşaat alıyor ve onun ortağı alıyor. İşte, arkadaşlar, Pasifik İnşaatın da AKP MYK'sıyla olan yakın ilişkisi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MURAT EMİR (Devamla) - Sayın Başkan, birkaç dakikada toparlayacağım.
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
MURAT EMİR (Devamla) - Pasifik İnşaatın ve Çiftay İnşaatın AKP Genel Merkezindeki yakın ilişkisi hepimizin malumu. Dolayısıyla arkadaşlar, Ankara'nın ortasına kastediliyor. Bir arazi, yeşil alan olması gereken bir arazi, üzerine 700 bin metrekarelik alan yapılıyor ve bu alan da yandaşa çok küçük bedellerle veriliyor ve böylece de bu rant partiye bir şekliyle kazandırılmış oluyor. Bunu da dikkatinize sunuyorum.
Teşekkür ederim, saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)