| Konu: | Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 18.10.2017 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, 497 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım.
Muhterem vatandaşlar, bu değişikliğin yaratacağı sıkıntıları ve yapılması gereken değişiklikleri İçişleri Komisyonunda ifade etmiştik. Karşı çıktığımız hususlar ne yazık ki AKP'li üyeler tarafından oylanarak geri çevrildi. Oysa biz, milliyetçi hareket olarak Türk milletinin tüm taraflarından aldığımız görüşlerle Türk milletinin çıkarları için çalışıyoruz. Bunu daha önce defalarca dile getirdik. Seslerini Hükûmete ulaştırmakta zorlanan vatandaşların hakkını daha önceden olduğu gibi bundan sonra da savunacağız.
Kanuna gelirsek, bu kanunun 5'inci maddesi 7 fıkradan oluşmaktadır. Esasen potansiyel adli unsurları da içeren ve büyük oranda sağlık camiasını ilgilendiren bu maddenin Sağlık Komisyonunda görüşülmesi uygun olurdu lakin Hükûmetin ve iktidar partisinin Meclis grubunun bu konudaki yaklaşımını biliyoruz. Eğer bu madde sağlık ihtisas komisyonunda görüşülseydi ülkemiz neler kazanırdı biliyor musunuz? Konunun ilgili esas komisyonda görüşülmesi nedeniyle kanun hatasız ve milletimiz için daha yararlı hâle gelirdi. Sağlık alanında uzman Parlamento üyelerinin görüşleri kanuna yansırdı. Konunun muhatabı meslek mensupları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların görüşleriyle kanun çok daha kabul edilebilir bir hâl alacaktı, keşke bu yola gidilseydi.
Sayın milletvekilleri, kanun yapımı sürecindeki her katılım hazırlanan kanunların güncel ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Milletimizi etkileyecek bir düzenlemede muhalefeti ve vatandaşları dinlemekle önce millet kazanır. Biz her fırsatta size bu çağrıları yapacağız. Hep birlikte Türk milletini ileriye götürelim diyoruz.
Maddeye gelirsek, siz yapmadınız ama biz yaptık, sivil toplum örgütlerinden görüşler aldık, ilgili meslek mensuplarını dinledik. Sağlık camiasına mensup hekim ve öğretim üyesi bir milletvekili olarak bu maddenin yanlış taraflarını ifade etmek isterim.
Birincisi, doğum bildirimleri ülkemizin sosyokültürel özellikleri nedeniyle hiçbir suistimale açık olmayacak bir şekilde düzenlenmelidir.
İkinci olarak, yapılacak düzenlemede konunun potansiyel adli süreçleri göz ardı edilmemelidir.
Üçüncü olarak, çeşitli suçlar neticesinde meydana gelen doğumların neticesi ve adli sonuçları detaylı bir şekilde bu düzenlemede yer almalıydı.
Dördüncü olarak, özel hastanelere verilecek yetkinin kontrolü ve denetlemesiyle ilgili tepkiler dikkate alınarak ek düzenlemeler yapılmalıydı.
Beşinci olarak, maddenin (4)'üncü fıkrasında "Sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildirimi nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla yapılır. Beyanın teyidi amacıyla mülki idare amirinin emri ve aile hekimleri aracılığıyla araştırma yaptırılır." denilmektedir.
Sayın milletvekilleri, aklınıza gelen her durumda, her fırsatta aile hekimlerine yeni görevler yükleme yaklaşımınızı hakikaten anlamıyorum. Bu arkadaşlar koruyucu tıp anlayışının asli unsuru olarak ülkemize hizmet etmek üzere bu görevleri üstlendiler. En başından beri koruyucu tıp anlayışını destekleyen bir partiyiz. Siz de bu programı iyi niyetle devreye aldınız. Partimizin sağlık politikası başlı başına koruyucu tıp üzerine kurulu. Ancak bugün bu değerli programın altını oyuyorsunuz. Aile hekimlerine takip dışı doğumlarla ilgili bir görev yüklemek tepeden tırnağa yanlış bir yaklaşımdır. Zaten şiddet tehdidi atındaki aile hekimlerini yeni odaklara hedef edersiniz. Esas görevlerini yapmakta zorlanan aile hekimliği kurumunu bozmak üzeresiniz. Lütfen, uyarılarımızı dikkate alınız.
Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)