| Konu: | Ankara'nın başkent oluşunun 94'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 16.10.2017 |
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara'mızın başkent oluşunun 94'üncü yılı dolayısıyla söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Başkent Ankara tarihte son derece büyük hizmetlere sahne olmuş, ülkemizin geleceğinde de tarihinde de sahne olmaya devam eden önemli şehirlerden bir tanesidir. Özellikle, 1071'de Anadolu'nun fethinden, Malazgirt zaferinden iki yıl sonra Ankara'mız Türklerin eline geçmiş, ondan sonra Türklerin elinde günümüze kadar başkent olmasıyla beraber de büyümeye devam etmiştir.
Değerli milletvekilleri, Ankara'nın başkent olması öyle tesadüfen olmamıştır. Ankara, o, 1917 yılında olduğu gibi küçük bir kasaba değildi. Geçmiş dönemlerde, özellikle 15'inci ve 16'ncı yüzyıllarda Ankara dünyanın en büyük 20 şehrinden 1 tanesiydi. Dolayısıyla, Ankara, o geçmişteki ekonomik büyüklüğü ve nüfusuyla beraber sayılı şehirlerden bir tanesiydi. Özellikle tiftik ticaretiyle beraber sof kumaşıyla beraber Anadolu'nun en çok ihracat yapan şehirlerinin başında gelmekteydi. Dolayısıyla, tiftik tekelinin kırılmasıyla beraber, arkasından kuraklık ve çekirge istilasıyla beraber maalesef Ankara'mız gittikçe küçülmüş ve 1915 ve 1916 yıllarında nüfusu da epey küçülmüş vaziyetteydi ama şunu bilmemiz lazım: Ankara her zaman bağımsızlık ruhuyla büyümüş ve o bağımsızlık ruhu da özellikle Ankara'nın başkent olmasıyla beraber ortaya net bir şekilde çıkmıştır. Çünkü, o bağımsızlık ruhu Ankara'mızda özellikle Gazi Mustafa Kemal'in 27 Aralık 1919'da Ankara'ya ayak basmasından sonra çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Oğuzların tarihinde çok önemli günlerde, kızılca günlerde düzenlenen o seymen alayları 27 Aralıkta Mustafa Kemal'in Ankara'ya gelmesiyle beraber Dikmen sırtlarında kendini göstermiş ve 3 binden fazla atlı seymen ve binlerce Ankaralı ve etraftan gelen insanlarla beraber Mustafa Kemal karşılanmış ve Ankara, Kurtuluş Savaşı'nın ilk merkezlerinden bir tanesi olmuştur ve Ankara kurtuluş merkezlerinden bir tanesi olurken de Ankara'daki eşraftan toplanan paralarla beraber Kurtuluş Savaşı'nın mihenk taşı olma noktasında da önemli mesafeler almıştır. Nitekim, 23 Nisan 1920'de ilk Meclisin açılması, Mustafa Kemal'in 5 Ekim 1922 yılında Ankara hemşehriliğini kabulü ve 13 Ekimde Ankara'nın başkent olmasıyla beraber Ankara artık Kurtuluş Savaşı'nın da, kurtuluşun da merkezi hâline gelmiştir. Dolayısıyla, Kurtuluş Savaşı'ndaki o başarısı ve Meclisten, Ankara tarafından yönetilmesi de tarihte son derece önemli olduğunu özellikle söylemek istiyorum.
Tabii, 29 Ekim 1923 yılında cumhuriyetin kurulması ve Ankara'nın 13 Ekimde başkent olması da son derece önemlidir. Fakat şunu da bilmemiz lazım: Ankara sadece o gün başkent olmamıştır değerli milletvekilleri, Ankara 5'inci kez başkentlik yapmıştır. İlk önce Galatya'nın bir kolu olan Tektosagların başkentliğini yapmış, daha sonra Galatya'nın başkentliğini yapmış ve daha sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun bir kolunun da yine başkentliğini yapmıştır ama en önemli başkentliğini de Ahi Cumhuriyeti'ni kurmak suretiyle yapmıştır. Ahi Cumhuriyeti, biliyorsunuz, Kösedağ Savaşı'ndan sonra, Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğollar tarafından yenilmesinden sonra Anadolu'nun her tarafında beylik kurulmuş, 16 beylik kurulmuş, sadece Ankara'da beylik kurulmamıştır. Ankara'da beylik kurulmamasının sebebi de çok köklü bir ahi geleneğinin olması ve ahilerin aynı şekilde kendi kendini idare etmesidir. Nitekim, 1292 ve 1363 yılları arasında yaklaşık yetmiş bir yıl boyunca ahiler cumhuriyet şeklinde Ankara'yı yönetmiş ve Ankara'nın gerçek manada o özgürlük anlayışını da ortaya koymuştur. Dolayısıyla, bizim başkentimiz Ankara da 5'inci defa taçlanmıştır.
Ankara Kurtuluş Savaşı'ndaki şahlanışını 15 Temmuzda da göstermiştir. Nasıl Kurtuluş Savaşı'nda en iyi şekilde kurtuluşun mihenk taşı olmuşsa, 15 Temmuzda da Ankara'mız yine Ankara ve Türkiye'nin kurtuluşunda bütün mazlum milletlerin, bütün mazlum ülkelerde yaşayanların umudu hâline gelmiş ve 15 Temmuz da o Ankara halkının püskürtmesiyle ortadan tamamen kaldırılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NEVZAT CEYLAN (Devamla) - Dolayısıyla, tarihte Ankara'yı bu şekilde görmek lazım, bu şekilde düşünmek lazım.
Hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)