| Konu: | İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 12.10.2017 |
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Kemal Şaşmazer 24 yaşında; Mehmet Karademir 26 yaşında, 1,5 yaşında kız babası, kızı olan birisi; Yusuf Kepenek 3 çocuk babası, 40 yaşında; Mehmet Dere 44 yaşında, 3 çocuk babası.
Değerli milletvekilleri, bu isimler TÜPRAŞ'ın taşeron işçileri, dün iş kazalarında, iş cinayetlerinde kurban verdiğimiz taşeron işçiler. Çalıştırılmaması gereken işte çalıştırdılar burada. Bu isimler, 2017 yılı Ekim ayında ölen işçilerden sadece 4'ü. Bu isimler, 2017 yılında iş cinayetlerinde kurban verdiğimiz 1.500 emekçiden sadece 4'ü. Bu isimler, 2002 yılından Eylül 2017 yılına kadar iş cinayetlerinde kurban verdiğimiz 19 bin işçiden sadece 4'ü.
Değerli milletvekilleri, Zonguldak, Soma, Ermenek, Davutpaşa, Afşin-Elbistan ve benzeri çok ölümlü iş kazaları meydana geldiğinde Hükûmet sözcüleri, Başbakan genellikle şunu söylerler: "Bu yaşadıklarımızdan ders alacağız, bundan sonraki yapacağımız düzenlemelerde bu iş cinayetlerinin önüne geçecek düzenlemeler yapacağız" Ama aradan üç gün geçer ve bu üç gün sonunda ne yazık ki gene bildikleri okunur çünkü sosyal tarafların görüşleri alınmamıştır. 2012 yılında çıkartılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın çıkartıldığı günden günümüze kadar tam 3 kez yürürlük süresi ertelenmiştir. Bu da işçilerin hayatına, geleceğine ne kadar değer verildiğinin bir göstergesidir.
Değerli milletvekilleri, bu getirilen düzenlemeyle bu cinayetlerin artacağı görülüyor çünkü sosyal tarafların görüşü alınmadığı gibi, çok daha farklı fakat çok daha düşündürücü bir şeyle karşı karşıyayız. Çalışma Bakanlığı müsteşar yardımcılarından biri bir konferansta, 2016 yılında, bu zorunlu ara buluculuk düzenlemesiyle ilgili yapılan bir konuşmada bu yasal düzenlemeden haberdar olmadıklarını, bu konuyla ilgili taraf olmadıklarını ifade etmişlerdir. Yani bırakın sosyal tarafları, bırakın sendikaları, bir Çalışma Bakanlığı -ki direkt Çalışma Bakanlığını ilgilendiren bir yasal düzenlemedir bu- müsteşar yardımcısı bir konferansta bu yasal düzenlemeye, bu zorunlu ara buluculuk düzenlemesine katılmadıklarını ifade etmiştir. O hâlde aklıma şu soru gelmektedir: Acaba Çalışma Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu sırf bu yasa tasarısına karşı çıktı diye mi bakanlıktan alınmıştır? Ya da başka bir ifadeyle, bu yasa tasarısı kararı kapalı kapılar ardında kimlerle istişare edilmiştir? Ve bir soru daha: İşçilerin canı kimlerle pazarlık konusu olmuştur? Bunlar Hükûmet tarafından elbette ki cevaplanması gereken çok önemli, ciddi konulardır. Ve kaldı ki bu tasarı Adalet Komisyonunda geçerken bunun Çalışma Komisyonuna havale edilmesi istenmiş ama ne yazık ki Adalet Komisyonu Başkanı tarafından o komisyona havale edilmesi de ayrıca engellenmiştir. Bu süreç içinde elbette ki bunlar gün yüzüne çıkacaktır.
Değerli milletvekilleri, bu iş cinayetlerindeki yaşanan süreç Türkiye'deki taşeron sisteminden kaynaklanmaktadır. Bu taşeron sistemini OYAK'a havale eden bir anlayış bu iş cinayetlerinin artmasına yol açmaktadır. Bir an önce bu taşeron olayından bu ülkenin vazgeçmesi lazımdır ama görüyoruz ki bu Hükûmetin sadece söylem üzerinden bu taşeronlardan hâlâ oy devşirme yolunda olduğunu görüyoruz.
Bakın, 11 Kasım 2015 tarihinde Faruk Çelik, 7 Mart 2016 tarihinde Mehmet Şimşek, 22 Mayıs 2016 tarihinde Ahmet Davutoğlu, 6 Mayıs 2016 tarihinde Süleyman Soylu, 18 Temmuz 2016 tarihinde Naci Ağbal, 19 Nisan 2017 tarihinde Mehmet Müezzinoğlu, 14 Haziran 2017 tarihinde Mehmet Müezzinoğlu, 17 Eylül 2017'de Jülide Sarıeroğlu, 22 Eylül 2017'de Binali Yıldırım taşeronun kaldırılacağının sözünü vermiştir ve her defasında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAKUP AKKAYA (Devamla) - O televizyonlarda söylediğimiz bir konu çıktığı zaman "az sonra" şekline dönmüştür.
Bizim size buradan bir uyarımız: Lütfen, bu zorunlu ara bulucu yasa tasarısını tekrar çekin, sendikaların, meslek odalarının, tarafların, Çalışma Bakanlığının bu konudaki mutabakatını alın ve bu yasayı herkesin kabul edeceği bir şekilde yeniden düzenleyin diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.