GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:11.10.2017

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Aziz Türk milleti, saygıdeğer milletvekilleri; İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın 23'üncü maddesine dair Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi bu vesileyle saygılarımla selamlıyorum.

Söz aldığım tasarıya ilişkin konuşmamıza geçmeden önce, vahim bir tesadüfle, İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nı görüştüğümüz bir günde Aliağa'da kaybettiğimiz 4 vatandaşımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz Türk milletine de başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Yine, dün Korkuteli Cumhuriyet Savcımıza yönelik olarak bir saldırı gerçekleştirildi. Bu Gazi Meclisin çatısı altında, söz konusu saldırıyı da kınıyorum ve Saygıdeğer Cumhuriyet Savcımız Kadir Küçüköner'e de geçmiş olsun dileklerimizi ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarının 23'üncü maddesine geçmeden önce, genel olarak ara buluculuk müessesesini doğru bulduğumuzu ve ara buluculuk müessesesinin Türk milletinin, toplumumuzun değerlerine ve dokusuna uygun olduğunu değerlendirdiğimizi; bununla birlikte, işbu kanun tasarısıyla ara buluculuk müessesesine yönelik olarak kimi sıkıntı doğurabilecek durumların da söz konusu olduğunu, bunun özellikle zorunlu hâle getirilmesi ve zaman aşımı süresine ilişkin müesseselerine yönelik olduğunu, buna ilişkin gerek Komisyon aşamasında gerekse Genel Kurul aşamasında grubumuz adına söz alan hatiplerimizin çok yerinde, isabetli tespitler yaptığını bir kere daha ifade etmek istiyorum.

23'üncü maddeyle ise iki temel düzenleme getirilmekte. Bunlardan bir tanesi, Arabuluculuk Yasası'nın 17'nci maddesinin (1)'inci fıkrasının (d) bendinin "Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi." şeklinde değiştirilmesi. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu'nun yürürlükteki, mevcut 17'inci maddesinin (1)'inci fıkrasının (d) bendinde yer alan "Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olduğunun tespit edilmesi." İbaresinin de yürürlükten kaldırıldığını, başka bir deyişle, ara buluculuk faaliyetinin bu kapsamda sona ermeyeceğini ve ara buluculuk faaliyetinin bu kapsamda da devam edeceğinin düzenlendiğini yani ara buluculuk faaliyetinin ve genel olarak ara buluculuğun bu anlamda genişletildiğini görüyoruz. Bu yönüyle tasarının 23'üncü maddesi bu bakımdan bize göre de isabetlidir ve doğrudur, onu ifade etmek istiyorum.

Ancak bu maddenin ikinci bölümü itibarıyla, gene 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu'nun 17'inci maddesinin (2)'inci fıkrasında yer alan "taraflar veya vekillerince" ibaresinin "taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca" şeklinde değiştirilmesi önerilmek suretiyle, bir taraftan vekil-avukat kavram kargaşasına ve müphemliğine son vermesi itibarıyla isabetli bir yaklaşım olduğunu, öbür taraftan da yine isabetli bir şekilde, olması gerektiği gibi, ara buluculuk faaliyetinde etkin bir rol üstlenecek olan avukat meslektaşlarımızın haklarının o yönüyle genişletildiğini görüyoruz.

Genel anlamda da bu ara buluculuk müessesesi doğru bulunduğuna göre ve uyuşmazlıklar mahkemelere gidip daha uzun süreyle ve çeşitli uyuşmazlıklar marifetiyle tarafların birbiriyle karşı karşıya gelmesi suretiyle çeşitli sosyal problemlere de meydan vermeden, bir ara buluculuk faaliyeti kapsamında, daha kısa süre içerisinde, daha hızlı ve haklarına daha fazla kavuşabilecekleri mahiyette çözüme kavuşması elbette ki isabetlidir. Bunu da yapacak olan elbette ki en fazla hukukçular ve bu anlamda avukatlar olmalıdır. Bunun da bu yönüyle doğru olduğunu değerlendirmekle birlikte, bundan hareketle, bundan ilhamla meslektaş olduğumuz avukatların önemli sıkıntılarının olduğunu da bu vesileyle ifade etmek istiyorum.

Nitekim, biz 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, gerek Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak kurmuş olduğumuz Anayasa Komisyonunda gerekse sonrasında netice de ortaya koymuş olan Anayasa değişikliği çalışmalarında bu meselenin bir anayasal müesseseye dönüştürülmesi suretiyle, şu anda mevcutta olan ve bundan sonra olabilecek sorunların giderilmesine yönelik bir anayasal temel, bir anayasal dayanak oluşması yönünde önemli mesafeler almıştık ama bir şekilde olumlu neticeye bağlanamadı.

Buna ilişkin, hâlen bunun olumlu bir şekilde anayasal müesseseye kavuşturulması yönündeki umudumuzu da muhafaza ettiğimizi ifade ederek önergemizin kabulüyle sizleri bir defa daha saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)