GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:10.10.2017

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 491 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 15'inci maddesi üzerinde grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle iki yıl önce 103 insanımızı kaybettiğimiz, tarihimizin en kanlı terör saldırısını lanetleyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Evet, iki yıl önce 103 insanımızı kaybettik, içlerinde çocuklar vardı. Bugün, geçen yıl olduğu gibi, sevdiklerini anmak, bu kanlı terör saldırısını protesto etmek için aileler, yakınlarını kaybedenler bir araya geldi fakat Ankara Valiliğinin Emniyet Müdürlüğüne verdiği talimat sebebiyle, maalesef, sevdiklerini dahi, çocuklarını dahi anamadılar.

Ankara Valiliği bu yetkiyi nereden alıyor? OHAL düzenindeyiz, belki farkında değiliz ama OHAL düzeninde demokrasi ve hukuk tamamen askıya alınmış durumda. 12 Eylül darbe hukukunun tipik bir uygulaması olan OHAL düzenini iktidar olarak çok sevdiniz, sevdiniz ama ülkeyi de adım adım bir felakete götürdüğünüzün farkında değilsiniz, çok kötü yönetiyorsunuz. OHAL düzeninde terörle hiçbir ilişkisi olmayan İbrahim Kaboğlu gibi birçok akademisyen üniversitelerden ihraç edildi; gazeteciler, milletvekilleri cezaevinde. Çok kötü yönetiyorsunuz, OHAL düzenindeyiz, demokrasi ve hukuk askıda. Adalet vicdanlardadır, onun için vicdanınızın sesini dinleyerek hareket etmek zorundasınız, hepimiz zorundayız.

Değerli milletvekilleri, 15'inci maddeyle ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum. 15'inci maddeyle işçinin aleyhine bir düzenleme getiriyorsunuz. İşçinin lehine olan işçi alacakları için on yıllık dava açma süresini beş yıla indiriyorsunuz yani on yıllık zaman aşımı yerine beş yıl. Neden? Neden işçinin aleyhine bir düzenleme? İşçinin kıdem tazminatı alacağı, ücret alacağı, ihbar tazminatı alacağı, bütün alacakları kutsaldır ve iş hukukunda korunur, önceliklidir. Niçin bu aleyhe düzenleme geliyor? Genel alacaklarda, adi alacaklarda dahi borçlar kanununda on yıllık bir zaman aşımı varken, işçinin alacaklarında neden beş yıl? İşçinin lehine değil, aleyhine bir düzenlemeyle karşı karşıyayız, onun için bu maddenin tasarıdan çıkartılması için önerge verdik.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Adalet Bakanımız da buradayken, Milletvekilimiz Enis Berberoğlu'yla ilgili verilen bozma kararına da değinmek istiyorum. İstinaf mahkemesinin İstanbul bölge adliye mahkemesi olan 2. Ceza Dairesinin beş sayfadan ibaret bu bozma kararını bütün milletvekilleri dikkatlice okumalı; özellikle hukukçu milletvekillerimiz okumalı ama tüm milletvekilleri de okumalı çünkü bir Parlamentomuzun bir üyesi, suçsuz bir insan cazaevinde. Bir hukukçu olarak -Sayın Adalet Bakanımız da bir hukukçu- bu karar dikkatlice okunduğunda Milletvekilimiz Enis Berberoğlu'na isnat edilen suçların maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı açıkça görülüyor. Bakın, bozma kararından bir cümle okuyacağım ve bu cümleyi takdirlerinize sunacağım. Diyor ki bozma kararında: "Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü hâlinde, gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağı" diyor. Suçun unsurları oluşmayınca ne olur değerli milletvekilleri? Beraat kararı verilir ve yukarıda da daha önce bunun ifşa edildiğinin, suça konu edilen görüntü ve bilgilerin yayınlandığından bahsediyor, başka soruşturmalara ve Yargıtay incelemesinde olan Can Dündar davasına atıfta bulunuyor. Yani, diyor ki bir belirsizlik var, başka dosyalarla birleştir ama suçun unsurları bu aşamada oluşmamıştır. Mevcut dosya içeriğine göre suçun unsurları oluşmadıysa Enis Berberoğlu'nun derhâl, ivedilikle tahliye edilmesi hukuken, vicdanen bir sorumluluktur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Enis Berberoğlu suçsuzdur; bu, bozma kararıyla da sabit olmuştur ve bir adaletsizlik varsa bu adaletsizliği bizler bir yangından çok daha çabuk söndürmeliyiz ve suçsuz bir insanı, bir milletvekilini daha fazla cezaevinde tutmamalıyız, bu ağır ve haksız tutukluluğa bir son vermeliyiz diyorum. (CHP sıralarından alkışlar).

Teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)