GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:120
Tarih:27.07.2017

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi, öncelikle, saygıyla selamlıyorum.

Ben, öncelikle, bu teklifi getirenleri kutluyorum; şimdiye kadar hiç kimse, hiçbir parti grubu bu kadar antidemokratik bir İç Tüzük Teklifi getirmeyi akıllarına getirmemiş. Bence müthiş bir iş çıkardılar, tam anlamıyla, şapkadan tavşan çıkarmışlar. Özellikle, muhalefetin sesini kısma anlamında getirilen değişiklikler hem çelişkilerle hem de yanlışlıklarla dolu.

Değerli arkadaşlar, hep deniyor ya "İç tüzük sessiz bir anayasadır." İşte, bu görüşmekte olduğumuz İç Tüzük değişikliği aynı zamanda da sessiz bir Anayasa'yı ve aynı zamanda da sessiz bir Meclisi oluşturmak için kullanılıyor.

Değerli arkadaşlar, bu İç Tüzük Teklifi çelişkilerle ve yanlışlıklarla doludur. İç Tüzük'e öyle hükümler getirilmiş ki gerçekten akıllara zarar.

Bu İç Tüzük temel yasayla getiriliyor. Yani maddeleri tartışamıyoruz, sadece değişiklik önergelerini görüşüyoruz ve değişiklik önergelerinde sadece beş dakikada ne anlatılabilirse anlatmamız isteniyor. İç Tüzük değişikliğinde dahi İç Tüzük'ü ihlal ediyorsunuz, Anayasa'ya aykırı olması umurunuzda bile değil.

Bu teklifin özelliklerinden biri de talimatla önümüze getirilmiş olması. Aslında, İç Tüzük değişiklikleri tasarı olarak getirilemiyor, milletvekillerinin teklifiyle önümüze getirilebiliyor. Tarih 13 Haziran 2017, AK PARTİ grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hükûmete çağrıda bulunarak diyor ki: "Ben burada da yine Sayın Başbakana ve diğer arkadaşlarımıza özellikle söylüyorum, İç Tüzük'le ilgili girişimlerimizi sürdürmekte fayda var, ana muhalefet katılmamış, onda da hayır var, katılmasın." ve ekliyor "İç Tüzük çıkana kadar tatil olmamalı." diyor. Cumhurbaşkanı, Hükûmete emir veriyor, Hükûmet harekete geçerek... AKP Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı talimat veriyor, bu arada talimatı bir şekilde alan AKP grup başkan vekilleri harekete geçerek zaten her daim hazır olan MHP'yle görüşmelere başlıyor. Yürütmenin tasarı olarak getirmesi yasak olan İç Tüzük değişikliği Hükûmet ve Cumhurbaşkanı talimatıyla gündeme getiriliyor.

Değerli arkadaşlarım, Mecliste, Meclis tatildeyken gelen bir konuyu komisyonda görüştürme gibi bir icadı da ortaya koydunuz. Gelen kâğıtlar listesinde dahi yayımlanadan maalesef, İç Tüzük gündeme getiriliyor. Bu arada, biraz önce söylediğim gibi, ne zaman tatil yapacağınıza dahi Cumhurbaşkanı karar veriyor.

Değerli arkadaşlar, pankart ve döviz açmak yasak. Meclise pankart ve benzeri materyaller getirilirse kınama cezası getiriliyor. Ben burada bunu anlayamadım. Pankart açmayınca yasalar daha mı hızlı çıkıyor, kürsüye döviz konulursa süre kesiliyor mu? Bu, gerçekten anlaşılmaz bir şey. Burada hızlı yasama bir amacı olmadığını, aynı zamanda da bunu görmüş oluyoruz.

Değerli arkadaşlar, Mustafa Şentop, Anayasa Komisyonu Başkanımız "meclis" kelimesinin köken itibarıyla Arapça olarak "konuşulan" değil, "oturulan yer" anlamında olduğunu söylemişti, ben de şunu söylemiştim Anayasa Komisyonunda: Sayın Başkan, siz şunu mu demek istiyorsunuz: Mecliste konuşmayıp oturacak mıyız? diye söylemiştim. Aslında, "parlamenter" kelimesi, Fransızcada köken itibarıyla "parler" anlamında, "konuşmak" anlamında ama Arapçada "oturmak" anlamında, demek ki siz Arapçasını tercih ediyorsunuz yani bizlerin konuşmayıp oturmamızı tercih ediyorsunuz. Bu anlama geliyor değerli arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlar, burada sadece konuşma değil, oturma dahi söz konusu değil. Niye? Çünkü bu İç Tüzük geçtiği zaman burada oturmak dahi zorunlu anlama gelmiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Devamla) - Maalesef yoklamalar da ortadan kalktığı için burada oturan milletvekilleri -konuşan değil- bile bulmak mümkün olmayacak diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)