GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:119
Tarih:26.07.2017

ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Meclisimizin ve basınımızın kıymetli çalışanları ve ekranları başında bizleri izleyen çok değerli yurttaşlarım; ben de hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerinde söz aldım.

Yapılan düzenleme yoklama işleminin sınırlandırılmasını amaçlamaktadır. Oysaki milletvekillerinin en az 20'sinin kanun teklif ve tasarıları görüşülürken yoklama talebinde bulunması, görüşmelere olabildiğince fazla milletvekilinin katılmasını sağlamak anlamında önemlidir. Bir milletvekilinin maddelerin görüşülmesi esnasında Genel Kurulda hazır bulunması tüm yurttaşlara karşı asıl görevidir. Bir irade Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Genel Kurulda katledilmemelidir bence. Bu durum kanun yapımında da sakatlıklar doğuracaktır.

Düzenleme ayrıca Anayasa'mızın 96'ncı maddesine aykırıdır. Şöyle ki: 96'ncı madde Genel Kurul oturumlarının ne şekilde açılacağını, yoklamanın ne şekilde yapılacağını söylemekte ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri -yani 184 kişi- ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından -yani 139 kişiden- az olamaz." demektedir. Yoklama istenilememesi nedeniyle, bir kanun maddesi oylanırken Genel Kurulda toplantı yeter sayısının olup olmadığı tespit edilemeyecek, başka bir ifadeyle, toplantı yeter sayısının çok altında bir sayıyla kanun maddesinin kabul edilmesi gibi Anayasa'ya aykırı bir durum ortaya çıkabilecektir.

İç Tüzük değişikliğine ilişkin bu teklif, iktidar grubunun demokrasi anlayışındaki faşizan tezahürü bir kez daha göstermesi bakımından ibret ve kaygı vericidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurumsal saygınlığına bu yolla müdahale edilmektedir. Haksız bir saldırının ötesinde, gayriciddi ve keyfîlik içeren bir zihniyetle de karşı karşıyayız. Düşük yoğunluklu demokrasilerde ve Orta Asya tipi demokrasilerde örneği görülebilecek ve özü itibarıyla da Meclis içi darbe niteliğinde olan bu İç Tüzük Değişikliği Teklifi'yle karşı karşıya kaldık.

Demokrasiyi çoğunlukçu bir anlayıştan ibaret zannedenler ya da böyle olmadığını bildikleri hâlde bu anlayışın temsilcisi olanlar toplumlarına büyük acılar yaşatmışlar, ağır bedeller ödetmişlerdir. Siyasi iktidar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde mutlak çoğunluğa sahiptir, gündemi belirleme gücüne sahiptir ancak siyasi iktidar, bu mutlak gücüyle yetinmemekte, muhalefeti tümden susturmak istemektedir. Bu yaklaşım ve girişim hiçbir şekilde kabul edilemez.

Meclisin ve millî iradenin sesi kısılmaktadır, millî irade ve egemenlik ayaklar altına alınmaktadır. Demokrasilerde millî irade ve egemenlik iktidar çoğunluğundan ibaret değildir, muhalefet de millî iradenin ve egemenliğin temsilcisidir. Siyasi iktidar muhalefeti tümden susturmak ve sindirmek istemektedir, âdeta bir ejderha gibi demokrasinin nispi kırıntılarını da yutmak ve yok etmek istemektedir. Demokrasiyi tümden yok edecek bu yaklaşım ve girişim hiçbir şekilde kabul edilemez.

Hukuku araç olarak gören ve onun üstünlüğünü sindiremeyen, sayısal gücüne güvenen patolojik ve narsist bir zihniyet hukuk ve siyaset istikrarına da darbe vurmaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi sipariş ya da talimat üzerine seri imalat yapan bir kuruma dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu zilleti kabul etmemiz mümkün değildir, bu zillete tahammül etmemiz de söz konusu olamaz.

Ben tekrar hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akyıldız.