GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:119
Tarih:26.07.2017

ALPASLAN KAVAKLIOĞLU (Niğde) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar; Halkların Demokratik Partisinin Ekim 2014'te yaşanan Kobani olaylarıyla ilgili Meclis araştırması açılması önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı üzerine, 2014 yılı 6-7 Ekim tarihleri arasında Suriye'nin Kobani şehrine ya da Ayn El Arap şehrine DEAŞ'ın yaptığı saldırılar bahane edilerek 35 ilde bölücü terör örgütü yandaşlarının gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu ve 50 kişinin yaşamını yitirdiği olaylar üzerinden tam üç yıl geçmiştir. 6 Ekim 2014'te Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi ile Merkez Yürütme Kurulu toplantısını yaptı. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlığında yapılan toplantılarda Kobani'deki son durum ve bunun Türkiye'ye yansımaları değerlendirildi ve MYK sonrası yapılan yazılı açıklamada Kobani için acil eylem çağrısı yapıldı. "Halklarımıza Acil Eylem Çağrısı" başlığını taşıyan açıklamada "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı yediden yetmişe bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bütün uluslararası kurumlar, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri, kadın ve gençlik örgütleri, demokratik güçler Kobani'de yaşanan vahşete karşı harekete geçmelidir. Bundan böyle her yer Kobani'dir. Kobani'deki kuşatma ve vahşi saldırganlık son bulana kadar süresiz direnişe çağırıyoruz." denildi. Bu çağrının ardından sokaklar karıştı. Terör örgütünce de önem atfedilen günlerde müzahir kitleyi ayaklandırarak eylemler gerçekleştirildiği, yine bu kapsamda müzahir kitleyi ve eylemselliği dinamik tutmak amaçlı, Suriye'de yaşanan çatışmalar bahane edilerek eskiye göre uzun süreli ve şiddetli eylemler gerçekleştirildiği bilinmektedir. Diyarbakır'da patlak veren ve Türkiye'nin pek çok iline yayılan toplumsal olaylarda ilk üç günde 23 kişi öldü, 10 Ekimde ölü sayısı 35 olarak açıklandı, sonradan yaralıların da hayatını yitirmesiyle toplam ölü sayısı 50 oldu.

Değerli milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulunun çağrısı üzerine, 6-7 Ekim 2014 tarihinden sonra çıkan olaylarda... Merkez Yürütme Kurulu 6 Ekim 2014'teki olağan toplantısının ardından yapılan çağrıda "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı yediden yetmişe bütün halklarımızı sokağa çağırıyoruz, alan tutmaya, harekete geçmeye çağırıyoruz, bundan böyle her yer Kobani'dir." açıklaması üzerine, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki iller olmak üzere birçok kentte terör örgütü yandaşları çok sayıda iş yeri, araç, kamu binası, okul, Kur'an kursu, dershane ve yurt binasına zarar verdi. Olaylarda 2 polis şehit oldu. Diyarbakır'da 3 arkadaşıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü'nün de aralarında bulunduğu 50 kişi hayatını kaybetti. 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı. İzinsiz gösterilerde saldırıya maruz kalan 25'i kaymakamlık binası, 67'si emniyet, 29'u siyasi parti olmak üzere 1.113 bina hasar gördü. Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Adıyaman'da 1, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Gaziantep'te 1, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkâri'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18 okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle ağır hasar oluştu. Van'da 22 milyon 469 bin, Diyarbakır'da 234.997, Muş'ta 3 milyon 550 bin, Mardin'de 5 milyon 180 bin, Batman'da 4 milyon ve Tunceli'de 618 bin lira olmak üzere olayların yaşandığı illerde zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira civarında ödenek aktarıldı.

Diyarbakır'da yoksul ailelere kurban eti dağıtan Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökgöz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş'in vahşice katledilmesi ve ölümle sonuçlanan diğer olaylar hafızalardan silinmedi. 6-7 Ekim olaylarının kurbanlarının simgesi hâline gelmiştir Yasin Börü. Yasin Börü'ye vahşice yapılan katliam DEAŞ'ın yaptığı katliamları bile gölgede bırakacak şekilde yani simge hâline geldi. Burada, Yasin Börü'yü ve hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum.

Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er o gün yaşadıklarını "Bir insan nasıl bu kadar vahşi olabilir diye düşündüm. Arakan'da, Myanmar'da katledilenler aklıma geliyor. Yasin, Hasan, Ahmet ve Riyat da Türkiye topraklarında bu katliamın birer örneğidir." ifadeleriyle anlattı. Er, kurban eti dağıtımı için binada bulundukları sırada gözü dönmüş insanların arkadaşlarının cesetlerine işkence yaptığını belirterek "Aşağıya inmeyen kadınlar ve yaşlılar balkon ve pencerelere çıkarak tencere, tavaları demirlere vurarak, zılgıt çekip onlara destek veriyordu. Kim o günden sonra arkadaşlarımın katledildiği binanın önüne gittiyse mutlaka gözyaşı döküyor. Binanın önüne birkaç kez gitmeye çalıştım ama dayanamadım, oradan uzaklaştım." diyor.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, tabii, bu olayların temel sebebi halkın sokağa çağrılması ve sorumsuz bir şekilde bunun sürekli tekrarlanması ve bölücü terör örgütü mensuplarının da müdahil olup işi çığırından çıkarması.

Buradan, son olarak, komşularımızda cereyan eden ve bizi ciddi biçimde etkileyen hadiseler karşısında Türkiye'yi güvenli, istikrarlı ve huzurlu bir şekilde güçlendirme çabamız sürerken, her zaman bize güvenen büyük milletimize müteşekkir olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Onlarca tahrike, provokasyona rağmen, milletimiz sağduyuyla, ferasetiyle birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozacak davranışlara prim vermemiştir. İşte bu tavır sayesinde ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

HDP Grubunun vermiş olduğu Kobani olaylarıyla ilgili Meclis araştırması talebini uygun görmediğimizi belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.