| Konu: | Meclisin şu andaki devam durumuna, Diyarbakır'da vicdan ve adalet nöbetinin birinci gününde yaşananlara ve milletvekillerinin halkla buluşmalarının engellendiğine, müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesinin özellikle genç kadınlar için çok tehlikeli bir şey olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 26.07.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Dün haksız ve dayanaksız bir biçimde Tuğba ve Faysal vekillerimize ilişkin, devamsızlık nedeniyle vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin getirilen önergeden sonra ben Meclisin şu andaki devam durumunu selamlamak istiyorum. Hakikaten ciddi bir devamlılık içerisindeyiz hep beraber!
Vicdan ve adalet nöbetinin birinci günüydü dün. Diyarbakır'da vekillerimiz bulunuyorlar. Bu birinci günde maalesef -dün de ifade ettiğim gibi- halkla buluşmaları engellendi ve engellenmeye devam ediliyor. Eğer bir ülkede hani "Diktatör demeyin." diyorsanız, "Faşizm demeyin." diyorsanız o zaman demokrasinin gereklerini yerine getirmek zorundasınız. 11 milletvekilinin barışçıl bir eylemde halkla buluşması engellenebilir bir şey değildir. Bunu asla asla kabul etmiyoruz ve herhâlde Diyarbakır Valisinin gerçekten o kadar sorun içerisinde başka bir meşguliyeti yok ki kendisi vekillerimize geceleyin battaniye verilip verilmemesi gibi bir gündem yaratabiliyor ve şu kadar sayıyla olabilir, bu kadar sayıyla olabilir gibi aslında gerçekten çok seviyesizce bir tartışmayı yürütebiliyor. Vicdan ve adalet nöbeti devam edecektir çünkü biz bu ülkede demokrasiyi istiyoruz, herkes için adaleti istiyoruz ve artık bütün ülkenin vicdanlarına seslenmek istiyoruz: Bu huzuru hep birlikte yaşayacaksak hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım, hepimiz kendi hatalarımızı da gözden geçirelim ama demokrasiyi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...herkes için tesis edelim.
Evet, vekillerimizin -gördüğünüz gibi- kilim, battaniye tartışmasına muhatap olmaları ve aynı zamanda, böyle, parmaklıklar arkasından basınla konuşmaları söz konusu olabilmektedir. Bu bizim utancımız değildir asla, hani, bu bizim utandığımız bir şey değil ama Meclisin bununla ilgili gerçekten utanması gerekir, bununla ilgili bir kınamanın en azından ifade edilmesi gerekir. Demokrasinin gereği budur, biz demokrasiden bunu anlıyoruz. Sadece kendimiz için demokrasi değil, herkes için demokrasi, herkes için adaleti anlıyoruz.
Sayın Başkan, kesmezseniz çok kısa bir şey daha ifade etmek istiyorum. Şimdi, gerçekten, evlilik, insanların serbest iradesiyle oluşan bir akittir. Medeni hukukta böyledir ve şu anda bu irade zaten, bu kadar, aslında kurallı ve denetim altındayken bile sakatlanabilirken, kadınlar aleyhine, özellikle genç kızlar aleyhine sakatlanabilirken, o kadar, zorla evliliğe onlar itilirken, çocuk istismarları bu kadar ayyuka çıkmış, bu kadar yaygınlaşmışken, şu anda Meclisin de, Türkiye'nin de tartışması gereken şey genç kadınlara yeni tecavüzlere, tacizlere yol açacak uygulamalara ön açmak değil, aksine -aylar, hatta yıl oldu- gündeme alması gereken çocuk hakları daimî komisyonunu kurmasıdır ve çocukların haklarını korumasıdır. Bu anlamda, özellikle genç kadınlar için çok tehlikeli bir şeydir müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesi. Böyle bir tartışma Türkiye'nin gündeminde yoktur.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.