| Konu: | Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 18.07.2017 |
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Değerli arkadaşlar, Değerli Başkan, değerli kâtip üyesi arkadaşlarım ve basın emekçisi arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten, Türkiye Büyük Millet Meclisi iki yakada, hem bir Komisyonda hem de Mecliste adalet aramakla meşgul, adalet üzerine bütün emeğini harcamış görünüyor. Birkaç gündür bütün gücümüzle, adaletin daha etkin olabilmesi için çaba gösteriyoruz. Özellikle Komisyonda etkinlik ve verimlilikten söz ediliyor, İç Tüzük'ün değiştirilmesi konusundaki çabanın daha etkin ve daha verimli bir çalışma olması gerektiği için yapıldığı vurgulanıyor. Bazı arkadaşlarımız da diyorlar ki: "Etkinlik ve verimlilik aslında adaletle ilgili bir konu değildir çünkü adalet adil olmayı gerektirir, adil olursa etkin olabilir." Şimdi, önümüzdeki yasa değişikliğindeki tablo da aynen buna benziyor. Acaba biz bölge idare mahkemelerini ya da hukuk mahkemelerini değiştirerek, dönüştürerek, onların yapılarında birtakım düzeltmelerle daha adil, gerçekten adaletli bir toplumu yaratma olanağına sahip olabilir miyiz?
Ben öncelikle ortada konuşmakta olan iki arkadaşımdan rica etmek istiyorum ve Sayın Başkan, süremden lütfen bir dakikalık da süre ayrılsın ve...
BAŞKAN - Siz lütfen devam edin Sayın Sarıhan.
ŞENAL SARIHAN (Devamla) - ...önce konuşmacılara karşı adalet sağlansın, önce konuşmacılara karşı. Biraz sonra konuşacak olan arkadaşlarım, hiç olmazsa birbirimizi dinleyerek kendimize karşı adil olma yolunu sağlayabilelim.
Değerli arkadaşlar, bu ana kadar arkadaşlarım, konuşan arkadaşlarım esas sorunun, bugün ülkemizdeki asıl sorunun adalet arayışı olduğunu ifade ettiler. Adaletin sağlanması konusundaki temel sorunun da biçimsel değişiklikler değil, öze ilişkin değişiklik yani mantığa, yani uygulamaya, yani yöneticilerin kendilerini gerçekten adalete adamışlığına ilişkin bir değişiklik gereksinimi olduğunu söylediler.
Şimdi, ben yine, her zamanki gibi bir dolu notla önünüze geldim. Bu notların arasında Birleşmiş Milletler Yargı Bağımsızlığı Temel İlkeleri var. Bu temel ilkeler 1985 yılında Milano'da kabul edilmiş olan ilkeler ve bizi de bağlamakta olan ilkeler. Buradaki en önemli konu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin özellikle hukuk önünde eşitlik, masumiyet karinesi ve kanunla kurulmuş yetkili, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil ve halka açık olarak yargılanma hakkı ilkelerini ortaya koyuyor ve bu ilkelerden sonra da yargıçlara ilişkin güvenceler sıralanıyor.
İlk madde, insan hakları sorunu. Şimdi, beş dakikalık bir süreyi nasıl bütün bu düşüncelerimi anlatabilirim telaşıyla ifade etmeye çalışacağım. Eğer adalet insan haklarını sağlayacak ise bir ülkede, insan haklarını savunanları da korumakla sorumludur. Eğer insan haklarını savunmakta olan bireyler... Ki insan hakları devlet kaynaklı ihlallerdir, devletin kendi kendisine karşı insan hakları savunucularını koruma altına alması o ülkenin demokratik bir yapıya sahip olması anlamına gelir. Ama, dün akşam çalışmalarımız sırasında 10 insan hakları savunucusu önce yargılandı, daha sonra da 4'ü bırakıldı, 6'sı tutuklandı. Buradaki problem, nedir? Buradaki problem, bir ihbarla yakalanmış olmalarıdır ve o ihbarın hemen ertesinde devlet yetkililerinin, gözaltına alınmış olan bu kişilerin ajan oldukları yolundaki iddialardır; en yetkili makamlar, emreden makamlar. Ki, insan hakları savunucularının yargıdaki istismara karşı, yargının tehdidine karşı da korunması gibi bir hakları vardır. Bu hak yerine, en yetkili, en üstteki makam Sayın Cumhurbaşkanı tarafından eğer birileri suçlanırsa bu bellidir ki Türkiye'de adalet sistemi aslında tek adamın emriyle yürümektedir ve buradan artık bir yargıcın bağımsız karar verebilme olanağı yoktur. Referandum sonucunda karşımıza çıkmış olan Anayasa değişikliği, esas olarak adaleti tam da göbeğinden vurmuş durumdadır. Bu sebeple, biz burada ne denli çalışma yaparsak yapalım, usulle ilgili, şekille ilgili "Efendim, başkanları çoğaltalım, onların çoğunluğu için de önemli ve adil kararlar çıkaralım." gibi iddialarımız havaya gidecektir. Esas olan, hepimizin önce aklımızı, önce kafamızı adalet duygusuyla donatmak ve oradan, ülkenin, insanlığın yararına ve insan hakları için adaleti sağlamaktır.
Teşekkür ederim. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sarıhan.