| Konu: | Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 18.07.2017 |
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 8'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarının geneline baktığımızda, arkadaşlarımızın da belirttiği gibi, bu tasarı adalete olan güveni zedelemekle kalmayıp tamamen yok edecek ve doğal hâkim ilkesini ihlal edecek bir düzenlemedir.
Adil ve tarafsız yargılamanın temel güvencesi olan doğal hâkim ilkesinin AKP eliyle yerle bir edilmek istenmesi, elbette hiçbirimiz için şaşırtıcı değildir. Yargılanmaktan ölesiye korkanlar, yargının hamuruyla oynamaktan kaçınmazlar. Bunu tarih defalarca göstermiştir ancak ne kadar kaçarsanız kaçın arkadaşlar, gün gelecek Gezi Parkı direnişinde uyguladığı insanlık dışı tutumla hafızalarda yer bulan dünün makul valisi, bugünün FETÖ zanlısı Hüseyin Avni Mutlu gibi adalet önünde hesap vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Emin olun, bu dünyanın adaleti bu dünyada tecelli bulacak.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de uzun zamandır AKP eliyle içi boşaltılan adalet sistemi, "Üç ayda kalkacak." dediğiniz ancak seneidevriyesini tamamladığımız OHAL'le tamamen yok edildi.
Evet, bugün, burada, Türkiye'de sözde var olan adaleti, sözde tarafsız olan mahkemeleri iyileştirmeyi konuşuyoruz ancak dört bir yanından çekiştirip paramparça ettiğiniz yargının yama tutmayacağını görmüyorsunuz. Bugün çıkın sokağa, kime sorarsanız sorun, alacağınız tek bir cevap vardır, o da yargının iktidarın tekelinde olduğudur. Türkiye'de bugün kimse yargının tarafsızlığından, bağımsızlığından söz edemez. Ancak AKP eliyle yozlaştırılan yargı sisteminin toplumda yarattığı tepkinin boyutunu hâlâ idrak edemediğinizin farkındayım. Ancak 15 Haziranda başkentten başlayan ve yirmi beş günün ardından Maltepe'de milyonların tek bir ağızdan haykırdığı "hak, hukuk, adalet" talebiyle taçlandırılan Adalet Yürüyüşü Türkiye'deki adalet açlığını ve adalet feryadını bir kez daha gösterdi. Siz her ne kadar adalet mitinginde alanlara sığmayan milyonları görmekten korksanız da, yandaş medyanın iftiralarıyla itibarsızlaştırmaya çalışsanız da AKP zulmüne uğramış, mağdur edilmiş milyonlar Adalet Yürüyüşü'nde bir araya geldi. Milyonlar siyasi parti kimliklerini, ideolojilerini bir tarafa bıraktı ve tek bir noktada birleşti: Adalet.
Değerli milletvekilleri, size AKP'nin bağımsız yargısından birkaç örnek vermek istiyorum. Cübbesinde ilik arayan hâkimler ve savcılardır AKP'nin bağımsız yargısı. Adli sicil kayıtlarına rağmen insanları dayanaksız, delilsiz terörist ilan eden ve yargıya talimat veren bakanlar, cumhurbaşkanlarıdır AKP'nin bağımsız yargısı. "Oluk oluk kan akıtacağız." diyen mafya liderleri sokakta elini kolunu sallayarak gezerken insan hakları savunucularının hiçbir somut delil olmaksızın sırf siyasiler öyle istiyor diye tutuklanmasıdır AKP'nin bağımsız yargısı.
Değerli milletvekilleri, derdiniz gerçekten yargının iyileştirilmesiyse neden OHAL'i tekrar uzattınız? Hangi akla hizmet ediyorsunuz? Zulmünüz arşa değdi, farkında bile değilsiniz. OHAL'le birlikte 100 bini aşkın kamu görevlisini kamudan ihraç ettiniz. Aileleriyle birlikte yüz binlerce insanı mağdur ettiniz. Buna çare olarak bir komisyon kurdunuz. Kurulacağını duyurduğunuz komisyonu ancak altı ayda kurabildiniz ve sonunda "Yönetmelik hazırlandı." dediniz. Sayın Bakan da buradayken sormak istiyorum: Bir haftada, hadi bilemediniz, bir ayda hazırlanacak bir yönetmelik için mi altı aydır insanları mağdur ediyorsunuz? Ben size cevabını vereyim Sayın Bakan, ben vereyim cevabı çünkü siz de biliyorsunuz ki komisyon da tıpkı AKP yargısı gibi siyasilerin istekleri ve emirleri dışında bir karar almayacak. Malum, AKP'ye karşı çıkanın sonu gece yarısı KHK'ları.
Ben buradan sizlere diyorum ki: Ayarını bozduğunuz kantar, gün gelir sizi de tartar. Yüzde 50'nin değil, 80 milyonun adalet çığlığına kulak verin.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.