| Konu: | Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 18.07.2017 |
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İstinaf mahkemelerinin ihtiyaç duyduğu yasal düzenlemeleri yapan bir kanun maddesiyle bugün meşgul oluyor Meclisimiz. Elbette ki yargının daha hızlı, daha etkin, daha verimli çalışması için istinaf mahkemelerinin hakkıyla çalışması ve ihtiyaç duyduğu yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir ve tek başına bu yasaya bakarsanız da isabetli bir düzenlemedir. Ancak, hemen belirtmeliyim ki sizlerin istinaf mahkemelerine bakışınız son derece çarpık. Geçen yılı anımsayalım, Danıştay Kanunu'nu getirdiniz, Yargıtayın ve Danıştayın bütün üyelerini, yargıç bağımsızlığını ve hâkim teminatını göz ardı ederek bir gecede sıfırlayıp o hâkim ve savcıları istinaf mahkemelerine göndermeyi tasarlıyordunuz. Bizim burada "Bunu yapmayın." demekten dilimizde tüy bitti, komisyonda anlattık, tüy bitti. Ne demiştik hatırlıyor musunuz Sayın Bakan: "Bunlar teröristse, bunlar FETÖ'cüyse, bunlar hakkıyla yargıçlık görevini yapamayacaklarsa o zaman bunlar bu görevlerini istinaf mahkemelerinde nasıl yapacaklar?" diye sormuştuk o zaman. Peki, bir soru daha sormak hakkımız değil mi bugün? Siz, o gün, o yargıçları bir gün sonra istinaf mahkemesine gönderecek kadar biliyordunuz da hepsiyle ilgili ayrıntılı bilgiler vardı da bunları niye hâlâ hâkimlik mesleğinde tutuyordunuz? İşte, bakın, biz bu darbeyle ilgili karanlık noktaları bu yüzden aydınlatmak zorundayız. O günlerde bilmiyor idiyseniz, bu yargıçların FETÖ terör örgütüne dâhil olduklarını bilmiyor idiyseniz, darbeden hemen sonra kanun hükmünde kararnamelerle bir anda hepsini haklı bir biçimde nasıl açığa alabildiniz?
Bakın, bunların hepsi çelişik davranışlar ve bunların hiçbirinde hukuk devletinin ve yargı bağımsızlığının olduğunu kimse söyleyemez. Elbette ki yargı bağımsızlığı esastır, hâkimlerin, mahkemelerin tarafsız ve bağımsız olması esastır. Hatta düzenleme yetmedi, 16 Nisanda olağanüstü hâl koşullarında, mühürsüz yaptığınız, YSK'nın kendi kanununu ve uygulamalarını çiğnediği seçimde bile, getirdiğiniz maddede diyordunuz ki: "Yargı tarafsız ve bağımsız olacak."
Değerli arkadaşlar, "bal" demekle ağız tatlanmaz. Bize yargının nasıl tarafsız ve bağımsız olacağını anlatmak zorundasınız. O zaman anlatamadınız, hâlâ anlatamazsınız.
Bir HSK düşünün -"Y" sini yani "Yüksek"ini kaldırdınız çünkü siz, sizden başka yüksek hiçbir şeye tahammül edemiyorsunuz- Bakan burada üyesi, siyasi iradenin temsilcisidir, Müsteşar onun temsilcisidir, 4 üyesini bir parti genel başkanı atamaktadır ve diğer üyeleri de o parti genel başkanının seçtiği Meclis seçmiştir.
Peki, Mecliste, komisyonda bu HSK üyelerinin nasıl seçildiğine dikkat ettiniz mi? O gün bu HSK üyelerinin nasıl değerlendirildiğini, o komisyon raporlarını, komisyon tartışmalarını hiç merak ettiniz mi?
Değerli arkadaşlar, bir gerçek varsa o da bugün, yasamanın yani bu Meclisin ve yargının bir tek kişinin ağır vesayeti altında olduğu gerçeğidir ve siyasetin emrinde ve Türkiye gerçeğinde sadece bir kişinin emrinde olan bir yargıdan ne yaparsanız yapın, bağımsız ve tarafsız bir yargılama bekleyemezsiniz. Bakın, bunlar olmadığı için dünyaya tutuklamaları anlatamıyorsunuz. Onlarca milletvekili tutukludur. Bugün, Enis Berberoğlu için tutukluluk aslında cezaya dönüştürülmüştür. Tutuklanması için hiçbir gerekçe olmadığını hepimiz biliyoruz ama o kişi, "Sonbahara doğru, yıl sonuna doğru mahkûmiyetler bekliyorum." diyecek kadar yargının içerisindedir.
İşte, böyle bir yargı düzeninde, böylesine taraflı ve siyasetin emrine girmiş bir yargı düzeninde, siz istinaf mahkemelerini nasıl kurarsanız kurun, ne yaparsanız yapın, ne bize ne Türk milletine ne de dünyaya bağımsız yargılama yaptığınızı anlatamazsınız; tam da bu nedenle uluslararası saygınlığınızı da ülke içindeki saygınlığınızı da yerle bir edersiniz, aynen Türkiye'de yargıya olan inancın yerle bir olduğu gibi.
Bakın, bugün, Türkiye'nin hiç görmediği kadar Türk milleti yargısına güvenmemektedir ve uluslararası standartlarda, ölçümlerde, Türkiye yargısı neredeyse dünyanın sonuncu güvenilir yargısı durumundadır.
Bu utancı ortadan kaldıracak düzenlemeleri bekliyoruz ve bu umutla Genel Kurula saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Emir.