GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:18.06.2017

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama adam 70 yaşında, adamı yürütme, kendin yürü.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sağlığı yerinde, sağlığı yerinde.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ama en iyi Baykal yürür ya.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Arkadaşlar, siz kendi işinize bakın, bizim işimize bakmayın. İşinize bakın, işinize.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Öyle diye diye zaten gaza getiriyorsunuz adamı.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - İşinize bakın.

EROL DORA (Devamla) - ...tabii, böyle gergin bir ortamdan sonra konuşmaya çıkıyorum, aynı zamanda ramazan ayını idrak etmekteyiz. Herkesi bu anlamda daha duyarlı olmaya... Bu kürsüden her türlü sözün söylenebileceği fakat demokratik bir olgunlukla karşılanması gerektiğine ilişkin olarak herkesi bu anlamda duyarlı olmaya çağırıyorum.

Özellikle, ülkemizde barış ve çözüm sürecinin akamete uğraması ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası içerisine girilen süreçte toplumsal barış ve demokrasinin gelişimi bakımından kaygılı bir döneme girilmiştir. Kuvvetler ayrılığının iyice ortadan kalktığı, yargının bağımsızlığının her geçen gün daha da zedelendiği, özgür bir basının bırakılmadığı, muhalif seslerin bastırıldığı, özgürlüklerin ancak siyasal iktidarca çizilen çizgiler içinde kullanılabildiği ve bu alanın giderek daraldığı, eğitimin her geçen gün bilimden koparıldığı, üniversitelerin özerk yapısının yok sayıldığı, her özerk kurumun iktidara bağlanmaya çalışıldığı, devletin partileştiği bir ülkenin demokrasiyle yönetildiği aslında ileri sürülemez.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin demokrasi krizinden çıkabilmesi, toplumsal barışını sağlayabilecek bir motivasyonun sağlanabilmesine ve eşit yurttaşlık temelinde temel demokratik taleplerin karşılanabileceği yeni bir anayasaya gerçekten büyük bir ihtiyaç vardır. Yeni ve demokratik bir anayasa sürecine, heyecan uyandıracak ve güven verecek yeni bir demokrasi projesinin topluma sunulmasına ihtiyaç vardır. İnsanların kendilerine yer bulabileceği ve benimseyebileceği böyle bir demokrasi atılımı giderek otoriterleşen baskı rejiminin önünü kesebilir ve demokratik bir toplumun taşlarını döşeyebilir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakınız, bir partinin başta eş başkanları olmak üzere şu anda 11 milletvekili tutuklu bulunmaktadır. Biliyorsunuz, üç dört gün önce de Cumhuriyet Halk Partisinden arkadaşımız Enis Berberoğlu da tutuklanmış bulunmaktadır. Biz aslında bunların tutuklanmasına karşı olduğumuzu her zaman vurguladık. Bu, Türkiye'nin demokrasisine, Türkiye'nin Parlamentosuna kesinlikle bir şey kazandırmayacaktır.

Bu ülke 80 milyonun ortak vatanıdır. Biraz önce de arkadaşlarımız burada konuşurken çocukların babasız kaldığına ilişkin ne kadar dramatik konuşmalar burada yapıldı. Biz bütün anaların gözyaşlarına aynı gözle bakıyoruz. Asker, polis, Kürt genci; hiçbirisi arasında kesinlikle bir ayrım yapmıyoruz. Zaten bunlar arasında herhangi bir ayrım yapıyorsa bir insan, öncelikle kendi insanlığından şüphe etmesi gerektiğine inanıyorum.

Bakın, daha iki gün önce Sincan Cezaevinde bulunan Grup Başkan Vekilimiz İdris Baluken ve Muş Milletvekilimiz Burcu Çelik'i ziyaret ettim. Şimdi, bunların, milletvekillerinin yerleri cezaevleri midir? Biliyorsunuz, Anayasa'mızın 84'üncü maddesine göre de zaten milletvekillerinin tutuklanması ancak dönem sonlarına bırakılabilir. Ama maalesef bugün, meriyette bulunan Anayasa'mız da çiğnenerek milletvekillerimiz, partililerimiz tutuklu bulunmaktadırlar. Ülkemizin itibarını, bugün dünyanın, Avrupa Birliğinin bize bakışını bir düşünün.

Bu ülke hepimizindir. Bu ülke için hepimizin kaygılanması gerektiğine inanıyorum. Onun için Muş Milletvekilimiz Burcu Çelik'i ziyaret ettiğimde... 3 yaşında olan kız çocuğu şu anda psikolojik bunalım içerisindedir ve bir hafta sonra cezaevine annesinin yanına gönderilecektir arkadaşlar. Şimdi, bu, Parlamentomuza, ülkemize ne kazandıracaktır? Buradan, Parlamentodan herkesi tekrar vicdani anlamda kendini sorgulamaya -özellikle şu anda dinî, manevi açıdan da ramazan ayı idrak edilmektedir ve bu İslam âlemi için çok önemlidir- herkesi böyle bir ramazan ayında da daha ruhsal, deruni anlamda düşünmeye ve ülkemizin bir an önce bu çıkmazdan çıkması anlamında görev ve sorumluluğa davet ediyorum.

Şimdiden herkesin Ramazan Bayramı'nı kutluyor, bu bayramın insanlığa ve ülkemize barış, sevgi ve huzur getirmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)