GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:17.06.2017

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 485 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 48'inci maddesi hakkındaki önergemiz üzerinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Biz burada sanayinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi amacıyla bazı kanun hükmünde kararnameler hakkında konuşuyoruz. Bu tasarıda, yeri geldi, zeytin ağaçlarımızı korumak için halkımızla el ele mücadele ettik. Bu mücadelenin sonucu zeytin ağaçlarımızı katillerin elinden kurtardık. Önceki gün görüşmelerde mera alanlarının da sanayi ve imara açılmasını öngören madde geri çekildi.

Aslında, sizden artık neyi koruyup kurtaracağımızı şaşırmış durumdayız; ağaçları mı, hayvanları mı, zeytinlikleri mi, çocukları mı, kadınları mı, demokrasiyi mi, cumhuriyeti mi? Bir ülkede hukukun üstünlüğü, üstünlerin ve damatların hukukuna dönüşmüşse; yargının bağımsızlığı, birilerine bağımlı hâle gelmişse; adaletin temeli, güçlünün çıkarı olmuşsa biz nasıl kalkınacağız, nasıl gelişeceğiz? Sürekli olarak emekçiye dayak, akrabaya kıyak hâlindesiniz.

Bakınız, işsizler ordusuna 619 bin insanımız daha katıldı. Tarım ve sanayide çalışan oran azaldı. Kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 33'ü geçti. İş kazalarındaki oranımız sürekli artıyor ve adalete hasret kalalı tam on beş yıl oldu. Adaletin ve hukukun bu kadar katledildiği ülkemizde Ankara Güvenpark'ta adalet için başlattığımız yürüyüş bugün üçüncü gününde. 1919'da adaletsizliğe, sömürüye, saraya hayır diyen Mustafa Kemal Atatürk, 2017'de yine aynı adaletsizliğe, saray rejimine hayır diyen Cumhuriyet Halk Partisi ve cumhuriyet sevdalıları, adalet sevdalıları. Bir zamanlar kumpaslarla vatansever askerlere hain diyenler, bir zamanlar PKK'yla görüşen, oturup masada anlaşmaya çalışanlar, bir zamanlar bavulla belge getiren gazetecileri kahraman ilan edenler, şimdi bizlere hain yaftası yapıştırmaya çalışıyor.

Fetullah Hoca Efendi'nin FETÖ'ye dönüşünü, Esad'dan Esed'e geçişi, birkaç öfkeli genç olan IŞİD'in teröriste dönüştüğünü anlatmıyorum bile. Şimdi ise milletvekili arkadaşımız Enis Berberoğlu delilsiz ve mesnetsiz yirmi beş yıla mahkûm edildi. Bütün devlet, ne yazık ki yargısıyla, idaresiyle, yürütmesiyle tek bir kişinin çıkarları için çalışıyor. Oysaki, "Bir saat adaletle hükmetmek bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır." diyor hadislerimiz. Siz bu hayırlarınızı da çoktan kaybettiniz.

Bıktık artık sırf arkası sağlam diye serbest kalan suçlulardan, bıktık artık yoktan bahanelerle hapislerde çürüyen insanların çaresizliğinden, bıktık artık küçücük çocuklara tecavüz edip serbest kalanların haberlerini okumaktan, hukuka sığınan şiddet mağduru kadınların korunmamasından yani adalet en büyük hasretimiz hâline geldi. Adaletin adı var ama hükmü yok ve biz bunlara bir dur demek adına aş için, ekmek için, demokrasi için, barış için, kısaca yurttaşlarımızın tüm hakları için onurlu, erdemli bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Ama gelin görün ki, maaşlı ak troller ülkenin bölünmesine ana muhalefet liderinin yürümesinin neden olabileceği algısını yaratmaya çalışıyor. O da yetmezmiş gibi AKP Genel Başkanı "Yargı sizi yarın bir yerlere davet ederse şaşırma." diyor. Hangi yargı? Kumpas yargısı mı? Talimatla çalışan saray savcıları mı? Bu alenen bir tehdittir ve bundan sonra Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun başına gelebilecek her türlü olumsuzluğun sorumlusu bu tehditleri savuranlardır değerli arkadaşlar. Sürekli tehdit edenler zannediyorlar ki hep iktidarda kalacaklar ama yanılıyorlar. Bir gün devran dönecek o adalet, bu ülkeye gelecek ve biz bugünleri unutmayacağız. Yalanın iktidarına karşı adaleti savunmaya devam edeceğiz. Adaletsizliği adaletle yıkacağız ve bugünden geriye sadece yarınlar için direnenler kalacak. Sözlerime rahmetli Bülent Ecevit'in şiir dizeleriyle son vermek istiyorum. Rahmetli Bülent Ecevit şiirinde diyor ki:

"Gündüze güneş güneşe tarla,

Tarlaya başak ne güzel uymuş.

Başağa buğday buğdaya insan,

İnsana emek ne güzel uymuş.

Emeğe eylem eyleme yürek,

Yüreğe sevgi ne güzel uymuş."

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan Hürriyet.