GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:17.06.2017

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı günlerdir bu Gazi Mecliste görüşüyoruz. Aslına bakarsanız bence bu tasarının görüşülmesine gerek yok. Neden? Çünkü, sanayinin ve üretimin gelişebilmesi için gerek yabancı yatırımcının gerekse yerli yatırımcının, yerli sanayicinin bir kere ülkemize yatırım yapması, yeni iş sahaları kurması gerekiyor. Peki, yabancı yatırımcı olsun, yerli yatırımcı olsun şu anda neden yeni iş sahaları kurmak istemiyorlar? Çünkü ülkede adalet yok. Yatırımcı, gerek yerli olsun gerek yabancı olsun eğer bir yatırım yapacaksa, bir iş sahası açacaksa öncelikli olarak ülkenin adalet sistemine bakar; bağımsız bir yargı varsa, temel hak ve hürriyetler güvence altına alınmışsa ancak o şekilde yatırım yapar. İşte, adaletin ne yazık ki ayarlarıyla oynandığı, yargının siyasallaştığı, tabiri caizse tuzun koktuğu bugünlerde siyasallaşan yargının sonucu olarak milletvekilimiz Enis Berberoğlu ne yazık ki mağdur edildi. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de adaletin yeniden tesis edilmesi için, yargı bağımsızlığı için, üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olması için Ankara'dan İstanbul'a bir yürüyüş başlattı ve bugün yürüyüşün üçüncü gününde görüldü ki bu yürüyüş Türkiye'de ezilenlerin, mağdurların, Türkiye'de hak, hukuk, adalet, demokrasi arayanların umudu hâline gelmeye başladı. İşte, bu durum başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok AKP'liyi rahatsız etti. Öyle ki bu rahatsızlıklarını âdeta tehdit eder gibi göstermeye başladılar. Neymiş? Yürüdüğümüz için hem Genel Başkanımızı hem bizleri hâkim çağıracakmış, yargılanacakmışız. Korkacağımızı mı düşünüyorsunuz? Korkmuyoruz. Orası ayrı bir konu ama elinde sadece "adalet" yazan bir tabelayla yürüyen bir kişiyi hiçbir demokraside yargılamazlar. Ama sayenizde az da olsa, ağır aksak da olsa demokrasisi katledilen ülkemizde adalet için yürüyen insanları yargılanma tehdidiyle korkutup kaçırmak istiyorsunuz. Bunu başaramayacaksınız çünkü biz tehditlere asla pabuç bırakmadık, korkmadık, bundan sonra da korkmayacağız, doğru bildiğimiz yolda sonuna kadar mücadele edeceğiz; öyle hâkimle, savcıyla, yargıyla falan kimse korkutamaz; Allah'a bir can borcumuz var, onu da vatan için bu ülkenin demokrasisi için, cumhuriyetin bekası için bütün yurtseverler seve seve verirler. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, hem bu ülkede demokrasiden, yargı bağımsızlığından bahsediyorsunuz hem de yürüyen insanları tehdit etmeye kalkıyorsunuz. Kusura bakmayın ama adama derler. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.

Sayın AKP'liler benim size naçizane bir tavsiyem var: İntikamı adalet, cahilliği haysiyet, menfaati siyaset, faşizmi sakın ola istikrar sanmayın. Benim size en büyük tavsiyem bu ve gelin, Türkiye'deki bu adalet yürüyüşüne, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde başlayan ve dalga dalga 81 ile yayılan, herkesin umudu olan bu adalet yürüyüşüne sizler de iştirak edin çünkü bu adalet size de lazım, bu adalet bu ülkedeki herkese lazım ve bir gün size bu adalet lazım olduğunda bu adaletin tesisini yine biz Cumhuriyet Halk Partililer isteyecek, yine biz savunacağız.

Herkesi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Köksal.