GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:14.06.2017

MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Sayın Başkan ve Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, zeytinlikler ve meralarla ilgili düzenlenmek istenen yasal düzenlemeleri gerçekten doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyoruz. Yani bir zeytinin ortalama ömrü yüz yılları bulabilmektedir, bunların kesilmesi o yıllara büyük bir kayıptır, tekrar aynı şekli alması on yılları bulabilmektedir ve zeytin ağacı bütün kutsal kitaplarda mübarek bir ağaç olarak yâd edilmiştir. Örneğin, Nûr suresi 35'inci ayette de "..."(x) diye anılmaktadır ve Nûr suresi de ismini Nûr suresinin 35'inci ayetinde geçen zeytin ağacının nurundan almaktadır. Orada zeytin ağacının nuru ile Allah'ın nuru arasında bir bağ kurulmuştur. Dolayısıyla bütün kutsal metinlerde geçen zeytin ağacına dönük yapılacak olan kesilmelerin doğru olmadığını buradan beyan ediyoruz. Yine aynı şekilde, Peygamber (AS) "Zamanınız varsa, kıyametin kopacağını bilseniz dahi ağaç dikiniz." diye buyurmuş, "Ağaç kesiniz." diye buyurmamıştır. Bu ramazan ayında da özellikle buna dikkat çekmek istiyorum.

Bununla beraber, meralar da bizim yeşil alanlarımızdır; hayvanların otladığı, geçindiği yerdir; endemik bitki türleri, endemik hayvan türlerinin içinde yer aldığı mekânlardır. Zeytin ağaçlarının, yeşil alanların, meraların artırılması gerekirken azaltılmaya çalışılması ve bunu yasal güvenceye almak hiç doğru bir yaklaşım değildir, ekolojiye aykırıdır, tabiata ve fıtrata da aykırıdır.

Yine zeytin ağacıyla ilgili, yaklaşık 10 tane ayette zeytin ismi geçer, zeytinin önemine vurgu yapılır. Yine bir hadisişerifte "Eğer ümmetime ağır geleceğini bilmeseydim her namaz öncesi insanların zeytin ağacından bir misvak dalıyla dişlerini temizlemesini önerirdim, emrederdim." diye buyuruyor. Böylesi önemli, mübarek bir ağacın kesilmesinin önünün açılmasının doğru olmadığını tabii ki düşünüyoruz. Tam tersine, bu alanların artırılması gerekiyor çünkü zeytin ağacında maddi ve manevi birçok fayda vardır, şifa vardır, bereketlidir. Dolayısıyla, bir zeytin ağacının kendisi bile başlı başına bir sanayidir yani. Dolayısıyla, bunların kesilmeye çalışılmasının önünün açılması hiç doğru bir yaklaşım değildir.

Bununla beraber şuna da değinmek istiyorum: Mardin Büyükşehre kayyum atandıktan bu yana Mardin'de Büyükşehir Belediyesi âdeta yok hükmündedir. Şu anda Midyat'ta, Kızıltepe'de, Nusaybin'de su sorunu vardır. İnsanlarımız günlerce susuz kalmaktadır. Tankerlerle depolarına ve kuyularına su taşımaktadırlar ve işin ilginç tarafı, parasıyla aldığı tanker suyunu kuyuya boşalttığı zaman, depoya çıktığı zaman saatten geçtiği için yine belediyeye ayrıca su parası ödemek zorunda kalıyor.

Bu sıcak günlerde, bu ramazanda insanlarımızın susuz bırakılması doğru değildir. Madem belediyeleri zorla aldılar, tabiri caizse gasbettiler, hiç olmazsa halkımızı susuz bırakmasınlar. Özellikle Midyat'ta Seyitler Mahallesi, Akçakaya Mahallesi, Bahçelievler, Ortaçarşı, Ulucami Mahallesi "..."(x) gibi belde ve mahallelerimizde çok büyük su sıkıntısı vardır. Bu su sıkıntısının da bir an önce giderilmesi gerekiyor.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.