GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:13.06.2017

MURAT BAKAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 12'nci madde üzerinde grubum adına söz almış bulunuyor, Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle yine önümüze torba ve temel kanun şeklinde gelen bu kanun tasarısına ilişkin birkaç kelime etmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, görüştüğümüz kanun daha önce belki de yüzlerce kez görüştüğümüz benzerleri gibi yasama sürecini hızlandırmak, Parlamentoda yapılan tartışma ve görüşmeleri kısaltmak için, Parlamento iradesini kısmen devre dışı bırakarak hızla yasa yapmayı hedefleyen bir yöntem. Yasa yapma tekniğine uygun mu? Değil. Zira, bin yıl önceki yasa metinleri bile diyor ki: "Her konuda ayrı yasa yapılmalı." Peki, biz ne yapıyoruz? Kanun tasarılarının başına "bazı kanunlarda" demek suretiyle 30 kanunda değişiklik yapıyoruz. Bu şekilde yapılan kanunlar arkadaşlar, GDK, genetiği değiştirilmiş kanun. Temel kanun olmamasına rağmen İç Tüzük hükmüyle temel kanun olarak görüşüyor ve yangından mal kaçırır gibi kanun yapıyoruz. Bu kanun ile zeytincilik Kanunu'ndan Emlak Kanunu'na, Hafta Tatili Kanunu'ndan Kamu İhale Kanunu'na kadar 30 farklı kanun ve KHK'da değişiklik yapıyoruz. Her biri ayrı ayrı bu Mecliste tartışılması gereken meralardan kıyıların imara ve tesisleşmeye açılmasına kadar farklı konuları bir yasa paketi gibi görüşüyoruz. Arkadaşlar, torba yasa bir hukuk terimi ve yasa yapma tekniği değildir. Biz bunu her seferinde tekrarlıyoruz, ancak siz vazgeçmiyorsunuz. Biz de tekrar, öğrenmenin en etkili yoludur diyerek bu kürsüden tekrar etmeye devam ediyoruz ve edeceğiz.

Değerli arkadaşlar, gelelim kanun tasarısına. Türkiye'de sanayinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesini bu Mecliste desteklemeyecek milletvekili yoktur sanıyorum. Ancak yapılan stratejik hataları taktik başarılarla düzeltemezsiniz. Türkiye, bir taraftan yeni Osmanlıcılık hayalleriyle Orta Doğu'da süregelen bitmez tükenmez çatışmaların, başta petrol ve doğal gaz olmak üzere doğal zenginliklerin yağmalanmasının, etnik ve inançsal çatışmaların, güç ve hegemonya mücadelelerinin içine girer. OHAL yasalarıyla demokrasiden uzaklaşan ülkeler arasında değerlendirilirken ihracat yapan sanayicilerimizden mal alan ülkeler siparişlerini iptal eder ve üretim yaptıracakları yeni ülkeler ve üreticiler ararken adalet, damatlar için tecelli eder, garibanın yanından teğet geçerken, hiç işimizin olmadığı Katar'a Mecliste asker gönderme kararı alınırken bu kanun tasarısıyla Türkiye'de üretimin artırılması mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, mali açıdan özerk olabilmesi iktidarın 2002 yılından beri diline pelesenk ettiği bir konudur. Hatta, ekonomik verimliliği yok diye belde belediyelerini kapatan iktidar, şimdi sanayicinin yatırım maliyetlerini düşürmek amacıyla 12'nci maddede belediyelerin en önemli gelir kaynaklarından birini yok ediyor. Tek tek sanayici için çok da mühim olmayan, üretim maliyetlerini dahi etkilemeyecek bina emlak vergisi, organize sanayi bölgelerinin içinde bulunduğu yerel yönetimlerde ciddi bir gelir kaybı oluşturacaktır. Örneğin, sınırları içerisinde 13 tane organize sanayi bölgesi olan İzmir'de yerel yönetimler yıllık bütçesinin emlak vergisi gelirlerinden oluşan dörtte 1'ini kaybedecek, yatırımlar aksayacak, plan ve projeler sekteye uğrayacaktır. Eğer sanayiciye destek olunacaksa -ki olunsun- bu, yerel yönetimlerin sırtından değil, merkezî bütçeden yapılmalıdır. Neden yerel yönetimlerin en önemli gelir kalemlerinden biri olan emlak vergisini kaldırıyorsunuz da Kurumlar Vergisi Kanunu'nda bir değişiklik öngörmüyorsunuz?

Sayın Bakan, yerel yönetimler zayıflatılarak sanayici güçlendirilemez; tam tersine, güçlü yerel yönetimler kentin iktisadi kalkınmasına ve bu arada sanayiciye daha fazla katkıda bulunur.

Değerli arkadaşlar, bu tasarıda bilim yok, inovasyon yok, bilgi yok, eğitim yok, teknoloji yok. Ne var? Yüzeysel çözüm çabaları var. Bu kanun tasarısında bizi mutlu eden tek husus, zeytinle ilgili 2'nci maddenin tasarıdan çekilmiş olmasıdır.

Değerli arkadaşlar, zeytin Antik Çağ'da var, mitolojide var, dinî metinlerde var, bin yaşına kadar yaşayan zeytin 750 bin ailenin geçiminde var; bizden önce de vardı, bizden sonra da olmaya devam edecek.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.