GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:105
Tarih:13.06.2017

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 7'nci maddesi üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, üzerinde görüştüğümüz bu tasarı içerisinde sanayi işletmelerinin sicil kayıtlarına ilişkin çeşitli düzenlemeler getirilmekte olup bu madde de bu düzenlemelerden birisini teşkil ediyor.

Değerli milletvekilleri, öncelikle bir ülke ekonomisini ayakta tutabilecek önemli dayanak noktalarından biri olan sanayinin Türkiye'de içerisinde bulunduğu duruma ilişkin bazı verileri dikkatinize sunmak istiyorum. Tabii, sanayi denilince aklımıza ilk önce üretim gelir. Bakınız, 2002 yılında 29 milyar dolarlık kredinin yüzde 27'si imalat sanayisinde kullanılırken 2014'te 164 milyar dolarlık kredinin sadece yüzde 13'ü imalat sanayisinde kullanılmış yani kredi miktarı yaklaşık 5,5 kat artmış ama imalata ayrılan pay yüzde 50 azalmış durumda.

Değerli milletvekilleri, sınai üretim yapabilmek için türlü yöntemler aranmaya başlandı. Sanayi, organize sanayi bölgelerinde toplanmaya ve buralarda teşvik edilmeye başlandı. Ancak organize sanayi bölgelerinin doluluk oranlarına baktığımızda, en yüksek doluluk oranının yüzde 80'i ancak bulduğunu görüyoruz. Bazı organize sanayi bölgelerinde ise doluluk oranı yüzde 20 seviyelerinde, bazı bölgeler ise maalesef atıl durumda. AKP Hükûmetinin ranta dayalı politikaları nedeniyle, üretim yapan fabrikalar kapandı ve hızla kapanmaya devam ediyor. Diğer taraftan, çarpık sanayileşme çarpık kentleşmeyi de beraberinde getirmektedir. Ulaşım sorunu olmayan en güzel koylara, deniz kıyılarına sanayiler kuruldu. Bunun sonucunda çevre sorunları ortaya çıktı ancak bu çevre sorunlarına ilişkin Bakanlığın ciddi bir planının olmadığını hepimiz biliyoruz.

Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmeti, kimi lokal düzenlemelerle sanayiye, üretimin artırılmasına dönük politikalar geliştiriyor görünümü vermek istemektedir ancak Türkiye'nin lokomotifi niteliğinde olan TEKEL, SEKA gibi yüzlerce fabrikayı da satan yine bu Hükûmettir. Bu fabrikaları desteklemek yerine satma yoluna giden bir Hükûmetin, sanayinin yapısal sorunlarını gerçekten çözebilecek politikalar geliştirmesi mümkün değildir. Yatırıma dönük olarak kaç fabrika şu an iflas masasında? Türkiye'de kaç fabrikanın üzerinde "kiralık", "satılık" tabelaları var? Bugüne kadar pek çok teşvik paketi açıklandı; verilen teşviklerin üretime sağladığı katkı nedir, istihdama sağladığı somut katkılar nelerdir, çocukların işçi olmaktan kurtulmalarına katkısı ne olmuştur? Bakınız, TÜİK verilerine göre çocuk işçi sayısı 2 milyonu bulmuştur ve bu çocukların ezici çoğunluğu sosyal güvencesiz, düşük ücretli ve kötü koşullarda çalıştırılmaktadır. Sayın Bakan bunları açıklamalıdır.

Değerli milletvekilleri, bugün bir sanayici, işletmeci iş gereği yurt dışına çıkmak istediğinde vize alabilmek için onlarca belge hazırlamak zorunda kalmaktadır. Vize alabilmek için bürokratik engellerle boğuşan sanayicilerin bu eziyetten kurtarılması gerekmektedir. Dönemin Başbakanı Sayın Davutoğlu, 2016 sonbaharında Avrupa'ya vizesiz seyahat edilebileceği sözü vermişti. Bunun nasıl bir fiyaskoyla sonuçlandığını hepimiz gördük. Geldiğimiz noktada, AKP Hükûmetinin sanayicilere yurt dışına çıkış konusunda kolaylık sağlanmasına dönük ciddi bir çalışması da maalesef yoktur.

Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmetinin Meclis gündemine getirdiği neredeyse tüm yasaların gerekçe bölümünde, yüksek teknolojiyle ürünler üretmemiz gerektiği vurgusu yapılmakta ancak gerçekliğe baktığımızda bu durumun tersiyle karşı karşıyayız. Ne yazık ki ülkenin istikrarsız siyasi ortamı nedeniyle, iyi eğitim görmüş gençlerimizin çoğu bir biçimde yurt dışına göç etmektedir. Gençlerimizi bu ülkede tutabilmekte acı siyasi politikalarla iyi bir noktaya varabilmemiz ise mümkün değildir. Dolayısıyla sormamız gerekir: Hangi insan kaynağıyla yüksek teknoloji üretilecek? Gerçekçi olmalıyız. Artık, sanayici bile işine yatırım yapacağına inşaata yatırım yapmaktadır. AKP Hükûmeti üretim yerine inşaat sektörünü yüceltmesi neticesinde ülkenin parasını çimentoya, kuma, betona gömmeye devam etmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dora.